Muridan
Zikrullahın Fazileti Üzerine Bir Sohbet

Zikrullahın Fazileti Üzerine Bir Sohbet

Zikirsiz kalpler taşlaşır, zikre devam eden gönüller ise gülistan olur...

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Elhamdülillâhi Rabbil âlemîn, vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn.

Aziz kardeşlerim, muhterem dostlarım…Cenâb-ı Hak bizleri zikrine muvaffak eylesin. Çünkü kalplerin şifası zikirdedir.

Kur’an-ı Kerîm’de Rabbimiz buyuruyor:
“Beni zikredin ki, Ben de sizi zikredeyim.” (Bakara, 152)
Yine başka bir ayet-i celîlede şöyle buyurur:
“Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur.” (Ra’d, 28)

Demek ki, kalbin huzuru, ruhun sükûnu, insanın gerçek saadeti zikrullah ile mümkündür.

Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz de hadîs-i şeriflerinde:
“Allah Teâlâ’nın zikrinden daha faziletli bir amel yoktur.” (Tirmizî, Daavât, 6) buyurmuşlardır.

İşte bu yüzden bütün enbiyâ ve evliyâ, zikirle meşgul olmuş; ümmetlerini de zikre davet etmişlerdir.


Gavs-ı Azam Abdülkadir Geylânî Hazretleri’nin Zikir Nasihatleri

Sultanü’l-evliyâ Gavs-ı Azam Abdülkadir Geylânî Hazretleri Fütûhu’l-Gayb adlı eserinde zikrin hakikatine dair şöyle buyurur:

“Zikir, kalbin gıdasıdır. Kalbin zikirsiz kalması, bedenin susuz ve havasız kalması gibidir. Hakikî zikir, dilin söylediğini kalbin tasdik etmesidir. Dil ile söyleyip kalp başka yerde olursa bu eksik bir zikirdir.”

Yine Hazret buyurur ki:
“Zikir, Hakk’ın kulunu kendine çekmesidir. Senin zikretmen O’nun seni zikretmesine mukabeledir. Zikre devam edenin kalbinde Allah aşkı yerleşir.”

Ne güzel söylemiş büyükler… Zikrin hakikati, insanın bütün varlığıyla Allah’a yönelmesi ve unutulmuş kalpleri ihya etmesidir.


Pirlerin ve Mürşidlerin Yolunda Zikir

Diğer piran-ı izam da zikri daima tavsiye etmişlerdir. İmam-ı Rabbânî Hazretleri mektuplarında, zikrin kalpte “fena” ve “beka” makamlarına ulaşmada en kuvvetli vesile olduğunu belirtir.

Hâce Bahaeddin Nakşbend Hazretleriise “Hûş der-dem” yani her nefeste Allah’ı anmayı en büyük usul bilmiştir.

Onların yolu, zikri sadece belli vakitlere sıkıştırmak değil, her anı Allah ile beraber geçirme yoludur.


Abdullah Demircioğlu Hocamız’ın Zikrullah Sohbetlerinden

Mürşidimiz Abdullah Demircioğlu Hocamızda sohbetlerinde zikrullahın ehemmiyetini sıkça vurgularlar. Hocamız bir makalesinde şöyle buyurmuştu:

“Zikir, kalbi dünyadan arındırır, ahirete hazırlar. Dünya sevgisi ile dolu kalbe ilâhî nur girmez. Zikrin çokluğu, kalpteki pası siler; insanı Allah’ın dostluğuna hazırlar. Zikirsiz kalpler taşlaşır, zikre devam eden gönüller ise gülistan olur.”

Bir başka sohbetinde de:
“Kul zikre devam ettikçe, gönlünde Allah’ın nuru parlar. Zikir, Allah’a vuslat yolunda en emin rehberdir. Hakiki mürid, zikrini terk etmeyen kimsedir.” demişti.


Aziz kardeşlerim, zikrullah bizim en büyük sermayemizdir.

Namazda, tesbihatta, yürürken, otururken, hatta nefes alıp verirken zikri terk etmeyelim. Çünkü zikirsiz geçen vakit, ölü vakittir. Zikirle meşgul olan kalpler ise diri kalplerdir.

Rabbim cümlemizi zikrullah ehli eylesin.
Resûlullah Efendimiz’in, Gavs-ı Azam’ın, piran-ı izamın ve mürşidimiz Abdullah Demircioğlu Hocamız’ın yolunda daim kılsın.

Velhamdülillâhi Rabbil âlemîn.

Top