Muridan
Allah Teâlâ Bir Kulu Sevdiği Zaman

Allah Teâlâ Bir Kulu Sevdiği Zaman

387. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur” dedi: “Her kim bir dostuma düşmanlık ederse, ben ona karşı harb ilân ederim. Kulum, kendisine emrettiğim farzlardan, bence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık sağlayamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nâfile ibadetlerle durmadan yaklaşır; nihâyet ben onu severim. Kulumu sevince de (âdeta) ben onun işiten kulağı, gören gözü, ...tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden ne isterse, onu mutlaka veririm, bana sığınırsa, onu korurum. “Buhârî, Rikak 38


388. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrâil’e:
“Allah filanı seviyor, onu sen de sev!” diye emreder. Cebrâil de o kulu sever, sonra gök halkına:
– Allah filanı gerçekten seviyor; onu siz de seviniz! diye hitâbeder.
Göktekiler de o kimseyi severler. Sonra da yeryüzündekilerin gönlünde o kimseye karşı bir sevgi uyanır.
Buhârî, Bedü’l-halk 6, Edeb 41, Tevhîd 33; Müslim, Birr 157. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (19), 7


Müslim’in rivâyetinde (Birr 157) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu kaydedilmektedir:
Allah Teâlâ bir kulu sevdiği zaman Cebrâil’e:
– “Ben filanı seviyorum onu sen de sev!” diye emreder. Cebrâil onu sever ve sonra gök halkına:
– Allah filanı seviyor, onu siz de seviniz, diye seslenir. Gök halkı da o kimseyi sever, sonra yeryüzündekilerin kalbinde o kimseye karşı bir sevgi uyanır.
Allah Teâlâ bir kula buğzettiği zaman, Cebrâil’e:
– “Ben, filanı sevmiyorum, onu sen de sevme!” diye emreder. Cebrâil de onu sevmez. Sonra Cebrâil gök halkına:
– Allah filan kişiyi sevmiyor, onu siz de sevmeyin, der. Göktekiler de o kimseyi sevmezler. Sonra da yeryüzündekilerde o kimseye karşı bir kin ve nefret uyanır.


389. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ashâbtan bir kişiyi askerî bir bölüğe komutan tayin edip gazaya göndermişti. Bu zat bölüğe her namaz kıldırışında (ikinci rekâtta) İhlâs sûresini okuyarak kıraatını bitirirdi. Dönüşte, komutanın namazı İhlâs sûresi ile bitirmeyi âdet edinmiş olduğunu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e haber verdiler. O da:
– “Niçin böyle yaptığını ona sorunuz!” buyurdu. Sordular.
– İhlâs sûresi, Rahmân’ın sıfatlarını ihtivâ ediyor. Bu sebeple ben onu okumayı severim, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
– “Allah Teâlâ’nın da onu sevdiğini kendisine müjdeleyiniz!” buyurdu.
Buhârî, Tevhîd 1; Müslim, Salâtü’l-müsâfirîn 263. Ayrıca bk. Nesâî, İftitâh 69

Top