Muhterem Hocamız sohbetinde yerlerin ve göklerin müminlerin ölümüne ağladığına dair ayetler ve hadislerden bahsediyor. Sohbet İslam'da zikir ve tesbihatın önemi, Cuma namazının fazileti ve meleklerin, hayvanların ve doğanın tesbihatı üzerine derinlemesine bir konuşma içeriyor. Cenab-ı Mevla'yı zikretmenin ve tesbih etmenin emredildiği ve bütün peygamberlerin zikri ve tesbihatı olduğuna değiniyor. Kainattaki her şeyin tesbih ettiği, dağlar, taşlar, ağaçlar ve kuşların da buna dahil olduğundan bahsediyor ve Peygamber Efendimizin hadisleri ile hayvanların tesbihatına dair örnekler veriyor ve muhtelif konulardan bahsediyor.
Muhterem Hocamız sohbetinde Kur'an okurken tefekkür (düşünme) ve tedebbür (derin düşünme) üzerinde durur. Bir saatlik tefekkürün, 70 yıllık nafile ibadetten daha hayırlı olduğu hadis-i şerifi hatırlatılır.
Muhterem Hocamız sohbetinde hutbenin nasıl dinlenmesi gerektiği, nerelerde cemaatin dualara amin diyebileceği, hutbenin adabı gibi konulara değiniyor ve Cuma namazının ve gününün ne kadar önemli olduğunu dinleyicilerine açıklıyor.
Muhterem Hocamız Abdullah Demircioğlu, Müftülük yıllarından ve vaizlik yaptığı yıllardan bahsediyor. Bizzat şahit olan bir kişiden nakille Sovyet işgalinde yaşayan Kuran aşığı bir Müslümanın, Kuran-ı Kerime ulaşmak istemesini ve o dönemin olumsuz şartlarını anlatıyor. Kuran okumanın ve kıymetini bilmenin gerekliliğini vurguluyor.
Abdullah Demircioğlu, bu sohbetinde "Vuslat" yani buluşma veya kavuşma kavramının önemini vurgular. Demircioğlu, insanlara teşekkür etmenin Allah’a teşekkür etmekle eşdeğer olduğunu belirtir. Peygamberimizin "İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da teşekkür etmez" sözünü alıntılar. Samimi bir şekilde teşekkür etmenin önemi üzerinde durur.
Abdullah Demircioğlu Hocamız hutbesinde Cuma gününün faziletini hadislerle açıklıyor ve beş vakit namazın ehemmiyetine vurgu yapıyor. Kuran-ı Kerim okumanın önemini ve faziletini, Kuran aşıklarının hallerini tarihi şahsiyetlerden örnekler vererek ifade ediyor. Fetö ve benzeri yapılanmaların dinimize ve ülkemize ne denli zararlar verdiğini dinleyicilerine aktarıyor.
Duhâ sûresi Mekke'de inmiştir, 11 âyettir. O Yüce Peygamber (a.s.)'in şahsiyetini ve Allah'ın, dünya ve âhirette ona verdiği lütuf ve ihsanı ele alır. O büyük nimetlere karşılık Allah'a şükretsin diye bunlar ona verilmiştir...