Hazreti Lokman ilim ve hikmetiyle dillere destan bir zattır. Bunun içindir ki kendisine Lokman Hakîm, denmiştir. Hz. Lokman, ismi Kur’ân’da da geçen, peygamber veya veli olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmayan bir mana büyüğüdür. İslâm tarihinde Hazreti Lokman’ın hikmetli sözleri, vecizeleri, ö..
Allah Teala, Kabe olarak isimlendirdiği Evi'ni her yıl altıyüz bin kişinin ziyaret edeceğini vaadetmiştir. Bu sayı eksildiği takdirde Allah Teala meleklerle sayıyı tamamlayacaktır. Bu sayede Kabe bir gelin gibi sarılacak, onu ziyaret eden herkes, örtülerine sarılarak onunla birlikte cennete girmey..
...Haberin olsun ki, mü’minler yaptıkları ve yapmayı tasarladıkları iki iyilik arasında ölürler.”..
Allah Teâlâ'nın nimetlerini görüp varlığını itiraf edene saadetler olsun. Her varlığı O'na bağlayana saadetler olsun. ..
...Namazda esneme halinde ağzı tutmak ve dudakları dişlerle olsun kapamak. Mümkün olmazsa sağ el ile kapamak. ..
Zevk ve şirb (şerb veya şürb de olur), sûfîlerin dillerinden bırakmadıkları kelimelerdendir...
Amr b. Abdullah el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir: “Ali’yi (a.s) bir izâr ve bir ridâya bürünmüş oldu¬ğu halde elinde bir kamçıyla gördüm. Sanki bedevî bir Arâbîydi. Karâbîs çarşısına kadar geldi. Üç dirhemlik bir gömleğe sahip çıktı. Satıcı onu tanıyınca vazgeçti. Ondan bir şey almadı. Başka birisi..
“Ey Utbe b. Rebia! Vallahi, senin gayretin ne Allah, ne de Allah’ın Resûlü içindir; ancak burun onurun içindir!..
Din ve kültür tarihimizle ilgili olan herkes bu terimi tanır ve bilir; Horasan Erenleri… Bu terim ile Doğu dünyasından Anadolu’ya daha sonra Balkanlara doğru yürüyen Allah dostları kasdedilir...
Tarihin şahit olduğu son ulu hakandan, emperyalistlere karşı her alanda kıyasıya mücadele eden büyük dehadan, Serdâr-ı Hakan’dan bahsetmek istiyoruz...
Varaka b. Nevfel, Hz. Hatice’ye: “Cebrail; Allah ile peygamberler arasında, Allah’ın emînidir. Sen, Muhammed’i, görmüş olduğu şeyleri gördüğü yere kadar götür...
Sâdık ve sâlim İhsan Efendi oğlum! Ârif ona derler ki; kalbi vesveseden, teşvişten (karışıklıktan) yani bulanıklıktan beri (uzak) olandır. Ve böyle ârifler, kendilerine karışık haldeki insanlar ve hâdiseler geldiğinde onları sükûnete erdirenlerdir. Binaenaleyh, (bununla birlikte) kalbinin safasını..
Hamdun’a, “Bir kimsenin halka öğüt vermesi ne zaman caiz olur?” diye soruldu. O da:..
Âh mine’l-aşkı ve hâlâtihî Ahraka kalbî bi-harârâtihî Ah, aşkın elinden ve onun hallerinden… Ateşiyle kalbimi yaktı yandırdı. Şeyh Galip Aşk: Yakıcı duygu Âşık: Aşk ateşinin yakıtı Mâşuk: Ateşi yakan Ne güzeller gördü bu dünya… Ne kadar da onlara sevdalanmış âşıklar. Akıllarını oyn..
Ey bir yerde duramayan, dinlenme nedir bilmeyen rüzgarımız! Güle bizden haber götür de de; “Gül bahçesinden kaçıp şekerle dost olan gül, nasıl oldu da yurdundan, anandan, babandan, kardeşlerinden arkadaşlarından ve sana gönül veren, senin için feryat edip duran bülbülden ayrıldın geldin, şekere karı..