Nefsini bırak! Ve ondan uzaklaş!.. Nisbi olarak kendine izafe ettiğin mülkten ayrıl!.. Hepsini Allah´a teslim et!.. Ve kalbin kapısında bekçi ol!.. ..
Halkın malına göz dikmez, onların elindekinden kendini mustağni kılarsan, kötü isteklerin ölmeğe başlar. Böyle olunca sende hiçbir kötülüğe karşı meyil kalmaz. ..
Manevi bir hal içinde bulunduğun zaman başkasını isteme. İster daha altını, ister daha üstünü. Hiçbir makam arzu etme.....
İnsan, başına bir iş gelirse... Önce, kendi kendine kurtulmaya çalışır... ..
Fakirlik halinde, geçim durumundan aciz kaldığın zamanda, nikah işiyle karşılaşırsan, bu halinde de sabreder beklersen; Hak taala, ya senin başından bu işi giderir, yahut sana bir kolaylık verir evlenirsin, yahut muhafazası altına alır geçimini kolaylaştırır. ..
Azîz Ziyaretçilerimiz,Bu yazımızda mensûbu bulunduğumuz Kâdiri Tarikati Hâlisiye kolu hakkında bilgi verilecektir. Öncelikle, tarikat ve kol terimlerinin kısaca izâhını yapalım:..
Şüphesiz ki, Mevlânâ Celâleddin-i Rumî veya diğer tasavvuf büyükleri denilince, İslam´ı taviz vermeden yaşayan kimseler anlaşılır. Hakiki mutasavvıf bunlardır. ..
Günümüz Avrupa toplumu açısından geçersiz ve kınanan bir uygulamadır. Ancak tarihi olayları o dönemin şartlarına göre değerlendirmek gerekir. ..
Peygamber Efendimiz (sav.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “Bana mahsus ve münhasır (ve en yüce) beş isim vardır: ..
Allah Resûlü (s.a.s.) Efendimiz, hicreti esnasında Kuba’da, Amr bin Avfoğulları yurdunda on küsur gece misafir kaldı. Bu müddet zarfında Kuba Mescidini inşa etti ve bu mescid içinde namaz kıldı...
Son zamanlarda yine tartışma konusu olanlardan biride evliyanın kerameti meselesidir. Akaid kitapları ve “kerametül evliyai hakkun”, evliyanın kerametinin hak olduğunu zikrederler. Cenab-ı Allah Kuran-ı Kerim’de : “Zekeriya (a.s.) her ne zaman O’nun yani Meryem’in yanına gelirse orada bir rızık bulu..
Suheyb bin Sinan, müşriklerin eziyet ve işkencelerine maruz kalan kimsesiz Müslümanlardan biri idi. Medine'ye hicrete Efendimiz tarafından izin verildiği sırada bir türlü fırsatını bulup Mekke'den ayrılamamıştı...
Hasan Basri Hazretleri buyuruyur ki: Birgün Basra sokaklarında abid bir genç ile dolaşırken ansızın bir tabibe rastladık...