Ahiretin tarlası olan bu fani dünyada yaşayan insanoğlu, çok değil, yalnızca birazcık çevresine ve kendisine baksa; hayatında olup bitenleri bir müddet tefekkür etse ne kaybeder acaba? On sekiz bin âlemin yaratıcısı yüce Rabbimiz (c.c) kendisini bilip tanımamız için binlerce, hatta milyonlarca de..
Müslümanlar Hayber'in fethinde büyük ganimet elde etmişlerdi. Gerçekten de Hayber, sayılamayacak kadar yiyecek ve içecek, kurutulmuş et her çeşit meyve, koyun ve deve, kumaş ve elbise, silah ve askeri teçhizatla doluydu. Bunların hepsine şimdi el konulmuştu ve Hayber'de elde edilen her türlü ganime..
Yapmaya niyet edip yapamadığımız güzellikler için Cenab-ı Hak bize on hasene verir, kötülük için niyet ederde hak tealadan çekinir yapmazsa yine sevap kazanır.....
Lügatte bir şeyin nefsi demek, o şeyin varlığı (ve kendisi) demektir. Sûfîler nefs sözünü kullandıkları zaman bu kelime ile ne bir şeyin varlığını (vücûd), ne de vaz’ olunmuş kalıbı (cismi) kastederler. Onların nefs kelimesinden muradı, kulun kötü (ve illetli) vasıfları ile yerilen (ve zemm edilen) ..
İnsanı eğitmek (terbiye etmek), başlı başına bir sanattır. Bu sanatın (terbiyenin) ana hedefi, büyük insanlık ailesini vahiy ikliminde derleyip toplayarak güzelim İslamiyet’le mutlu etmektir. Biz, Âdem’in çocuklarının badem kavgasında birbirlerini kırmalarını değil, ortak bir mutluluk noktasında bu..
Hüseyin Vassâf Bey, yazmış olduğu eserleriyle İslâm kültürüne önemli hizmetlerde bulunmuş tasavvuf tarihçilerimizdendir. ..
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem debdebe ve gösterişten hoşlanmazdı. Ama ara sıra değerli ve güzel görünümlü elbiseler de giyerdi. ..
Hz. Peygamber: "Cebrail (a.s) durmadan bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye ederdi. Bu sıkı tavsiyeden, komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim" (Buhârî, Edeb, 28)..
Bağdat'ta Ağustos sıcağı ortalığı yakıp kavurmaktaydı. Herkes, serinleyeceği gölge bir yer, ferahlatacak bir rüzgâr arıyordu. Çarşı-pazar kurulmuş, alışveriş başlamıştı. Bu arada bir adam, yüksek dağların mağaralarından getirdiği buzları satıyordu. Buz kalıpları eriyip ziyan olmadan bir an önce o..
Bir hadisi kudside: “Ben, yer ve gök kürelerine sığmam ama mü’min kulumun kalbine sığarım” (Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, II, 195) diye buyuruyor Yüce Rabbimiz. Bu kadar kutsal görevi üstlenen kalp, sadece vücuda kan pompalayan basit bir organ olabilir mi? Elbette hayır! Her türlü beşeriyetten münezzeh ola..
“Mü’min kendisiyle iyi geçinilen kişidir. İyi geçinmeyen ve geçinilmeyen kimsede hayır yoktur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 400) Ülfet; samimi olmak, insanlarla ünsiyet etmek, iyi geçinmek, onlarla anlaşmak demektir. Asr-ı saâdette vuku bulan şu hadise ülfet kavramıyla birebir örtüşür mahiye..
“Sizi şu cehenneme sürükleyip-iten nedir? Onlar:'Biz namaz kılanlardan değildik'dediler.Yoksula yedirmezdik.(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik...”müddessir,42-45..
Seyyidler için, onların ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılmış olan “Dâru's-Siyâdeler”de yalnız seyyidler misafir edilirdi. Misafirlikleri müddetince her türlü ihtiyaçları karşılanırdı. Seyyidlere yapılan ikram, ihsan, iyilik ve ihtiyaçlarını görmek Allah ve Rasûlullah namına ve Rasûlullah'ı memnun..
Şurası bir gerçektir ki Emeviler, Peygamberimizin Ehl-i Beyt’ini feci bir şekilde şehit ettiler. Kerbela faciasını İslâm’ın başına belâ ettiler. Bu zulüm ve işkenceyi yapanlar, kıyamete kadar habis ruhlar olarak anılmayı hak ettiler. Tarihler Emevi halîfelerinin birkaçı hariç habâsetlerini ve lâubal..
Şüphesiz, Kitap Ehlinden ve müşriklerden inkar edenler, içinde sürekli kalıcılar olmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar, yaratılmışların en kötüleridir. Beyyine-6..