...Birden konuşmasını kesti. Sonra: ‘Şimdi şu yoldan Cennet’e girmeye layık bir adam gelecek.’ diyerek mescidin o yola bakan kapısına işaret etti...
Abdâllar da Eyvallah ve bârakallah! Erlik ve kemâl işâretten anlayan kimsenindir dediler ve bu ayna ile ne kastedildiğini anladılar...
Bir şeye işaret edeceği zaman, parmağıyla değil, bütün eliyle işaret ederdi. Hayret ve taaccüp ettiği zaman elinin duruşunu tersine çevirir ..
Ey kardeşim, bilmiş ol ki ilimler insan ruhunda gizli bir halde mevcut olup tüm insanlar ilimleri öğrenmeye kabiliyetlidir. Bazı ruhlar sonradan meydana gelen herhangi bir arıza ve sebepten dolayı bu kabiliyetini kaybedebilir. Bunu şu hadislerden anlıyoruz: “İnsanlar, şirk ve küfürden temiz bir hal..
"Hz. Peygamber bize, bütün işlerde istihare duasını Kur’an'dan bir sûre öğretir gibi öğretir ve şöyle buyururdu:..
Allah yoluna can koyanlar, varlıklarını dağıtırlar. İşleri, halka huzur getirmektir. Ganimet toplar, halka dağıtırlar. Onların aldığı ganimet, Allah'ın fazlıdır. Onu alır, ihtiyaç sahiplerine karşılıksız verirler. Darda kalmışları sıkıntıdan kurtarırlar. Borcunu ödemekten çaresiz kalanlara yardı..
"Eşinizin ve çocuklarınızın sevgisini kaybetmek istemiyorsanız, onlara asla kötü söz söylemeyin, hakaret etmeyin." "Eşinize ve çocuklarınıza iltifat etmek, onları mutlu etmenin bir yoludur." ..
Oruç üç derecedir: a) Avam'ın orucu b) Havassın orucu c) Ahass'ul-Havass'ın orucu Avamın Orucu: Bu oruç, mide ve tenâsül uzvunu şehvetlerden sakındırmaktır. Yani yemek, içmek ve cinsî münasebette bulunmaktan sakınmaktır. Havass Orucu: Kulak, göz, dil, el, ayak ve sâir âzaları günah-lardan uzak ..
Hz. Peygamber’in hicretini esas alan ay takviminde yer alan “Receb, Şa‘bân, Ramazân” ayları, halk arasında kutlu ve mübarek aylar diye tanınır. “Üç Aylar” ifadesi ile de bu aylara yüklenen faziletlerin kastedildiği söylenebilir. Dinî literatürümüzde ve yüzyıllardan beri akıp gelen şifahî ananede di..
Bir hadis-i şerîfte, "Âlimler, peygamberlerin vârisleridirler." buyrulmaktadır. Peygamber Efendimizi (s.a.s) gerçek anlamda temsil edenler hiç şüphe yok ki O'nun ahlakıyla ahlaklanan, ilmiyle âmil olan mürşid-i kâmillerdir. Bu zâtları ziyâret etmenin sevabı tarif edilemez. Yeter ki niyetimiz halis o..
Gavsü’l-Azam Şeyh Abdülkadir Hazretleri bir gün ders verirken üzerine kocaman bir yılan düştü. Şeyhin etrafında bulunanlar korkup kaçtılar...
Allahu Teâlâ’ya (c.c.) sonsuz hamd ü senalar olsun. Sevgili Peygamberimize (s.a.s.) ve pak, temiz âl ve ashâbına salât ve selâm olsun. Bir Ramazan-ı Şerif ayını daha geride bırakıp, bayrama kavuşturulduk… Bunun için ne kadar şükretsek azdır… Oruçlar tutuldu, teravihler kılındı, şeytanlar bağlı oldu..
Efendim, yurdumuzun dört bir yanında kabirlerini ziyaretle şereflendiğimiz, feyizlendiğimiz tasavvuf büyükleri var. Bu mana sultanlarının, kâmil insanlar yetiştirmenin yanı sıra sosyal ve ekonomik hayata katkılarının ne denli çok olduğu da malum. Birçoğu İslâmî ilimlerin zahirine ve batınına vakıf o..
Abdülkadir Geylani Hazretleri'nin kerametlerinden biri de şudur: Bağdatlı tüccarlardan biri Şam'a ticarete gitmek isteyip, bunun kendisi hakkında hayırlı olup olmadığını öğrenmek için Şeyh Hammad'a sormuştu...
Genellikle tasavvufta insan aklının önemsenmediği, hatta çoğu zaman küçümsendiği ve aşağılandığı kabul edilir ve bu ön kabulden hareket edilerek tasavvuf ve sûfilik ağır bir şekilde eleştirilir, İslâm toplumlarının geri kalmışlığı buna bağlanır. Bu düşünce elbette ki tartışmaya ve eleştiriye açıktır..
Peygamberimiz’in ticârî hayat ve alışverişle ilgili bazı tavsiyelerini sıralayalım: 1. Bir müslümanın yaptığı alışveriş üzerine, diğerinin yapmaması[1], diğer bir ifade ile “bir müslümanın pazarlığı üzerine pazarlık yapmaması.”[2]..