İnsan denen varlık, yaratılışından bu yana iç dünyasından yükselen şiddetli bir arayışla, hep “en güzel olana” erişebilmenin hasretini çekegelmiştir. Bu hâl onda köklü bir sevdaya dönüşmüş ve insan, aradığı güzeli dış dünyada bulabilmek için sonsuz bir çaba sarfetmiştir. ..
Akîka kurbanı, çocuğun doğumunun yedinci günü kesilir, ismi takılır ve başının saçı kestirilir. (Tirmizi-Sünen, IV, 101.)..
Basîret ehli yanında şüphesiz en açık hak mezheb, Selefin mezhebidir. Yani Ashâb-ı Kirâm ve Tâbi’în’in mezhebidir...
Ey oğul! İki adım vardır ki, eğer bu iki adımı atabilirsen Hakk’a ulaştın demektir. Eğer kalbin ve ruhunla, dünyayla ahiretten birer adım, nefsinle diğer insanlardan da birer adım uzaklaşabilirsen, Hakk’a ulaşmış olursun. Sen, kalbin ve ruhun ile bu zahirleri terk et. İşte o zaman önce başlangıçta, ..
Biz neyiz, kimiz, kim olmalıyız? Biz her şeyden evvel, Allah’ın kuluyuz. Muhammed Mustafa (s.a.s) Efendimizin şerefli ümmetinin bir ferdiyiz. Bizim özümüz budur, sıfatımız ise ; aşktır, samimiyettir, ihlastır, rızadır, sabırdır, edebdir, teslimiyettir, ahlak-ı hamîdedir, kanaattir, tevazûdur… All..
Devamlı hasret olan vecd ile, niha-î vuslat hali yaşatan huzur, acaba birbirinin zıddı haller midir? Görünüşte öyle olmakla beraber, hakikatte vecd ile huzur, birbirine zıt ve aykırı davranışlar değildir. Tasavvufun gayesi olan huzura, vecd yolu ile ulaşmak zarûridir...
Rasûlullâh’ın meclisine gelenler için herhangi bir engel yoktu. Örneğin; bedeviler görgüsüz tavırlarıyla gelir ve fütursuz sorular sorarlardı...
Nezaket, nezafet ve nezahet abidesi tortusuz bir şahsiyet, Garib hafız... (Garib Hafız = İbrahim Hakkı Gül “Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.’nin soyundandır...
Vahhabi mezhebinin kurucusu olan Muhammed bin Abdülvahhab, Hureymile’ye gitti. Bir süre sonra burada tanındı ve etrafına pek çok taraftar toplamayı başardı. Ancak kendisine bir fenalık yapılabileceğinden kuşku duyan yakınları, onu doğduğu şehir Uyayne’ye götürdüler...
Bil ki, ölüm korkutucu, tehlikesi ise çok büyüktür. İnsanların ondan gafil olmalarının sebebi onu az düşünüp az zikretmeleridir. Onu ananlar da kalplerini her şeyden arındırarak temiz bir kalple değil, dünya şehvetleri ile meşgul bir kalple andıklarından, bu onların kalplerinde bir tesir meydana get..
Hz. Peygamber (s.a.s); hacc, umre ve çoğunlukla da cihad için birçok yolculuk yapmak zorunda kalırdı. Yolculuğa çıkarken şöyle bir yol izlerdi:..
Allah’ın ve Hz. Rasulallah’ın emirlerine uyun; şahsi arzularınıza ve hissiyatınıza mağlup olarak bidat yoluna sapmayın!..
Arabi lisanında “fuad” , fariside “dil” olarak ifade edilen ”gönül” insanın özüdür. Gönül tasavvufta kalbin mertebelerinden bir mertebe olup ayet ve hadislerde gönülden bahsedilmiştir. Nitekim sure-i Necm: 11. âyet-i kerîmede “kalb gördüğünü yalanlamadı ”buyurulmuştur. “Ben, yere göğe sığma..
Vahhabî-Suudî isyanı, Osmanlı Devleti’ne karşı yapılmıştır. Kutsal topraklarda yapılan bu başkaldırı, hem devlet otoritesine hem de Müslümanların halifesine karşı idi...
Allah Teâlâ, Kur’an’ın birçok yerinde kibri ve mütekebbir olan her zorbayı zemmetmiştir. “Yeryüzünde haksız yere kibirlenenleri, ayetlerimden uzaklaştıracağım.” (A’raf/146)..
Tebe i Tâbiîn neslinden Abdullah ibn Mübarek hazretleri anlatıyor: Hacca gidiyordum. Irak Suriye topraklarından geçerken yalnız bir kadına rastladım. Selâm verdim; selâmımı Söz olarak Rahîm bir Rabden selâm sözüdür onların duyacağı (Yâ Sîn: 58) âyetiyle aldı. ..