Bir sûfî şu sıfatlara sahiptir: Fakirlik onun ziyneti, sabır süsü, ilâhî takdire rızâ bineği, tevekkül ahlâkıdır. Allahu Teâlâ, tek olarak ona yeter...
Gaybet: Duyguların kalbe gelen vârid (feyz, ilham) ile meşgul olması sebebiyle halkla ilgili hallere ait bilgilerin ve şuurun kalpten kaybolması hâlidir (manevî âlemle meşgul olan duyu organlarının maddî âleme ait duyarlılık ve şuuru kaybetmesi)...
O sırada, Peygamberimiz aleyhisselam gelip onun başucuna dikildi ve iki küreği arasına eliyle vurarak: “Allah o zaman da yine seni hor, hakir kılar!” buyurdu. ..
Bu aylarda ve özellikle Ramazan’da yetmiş bin tevhid okunarak sevapları ana-babaya bağışlamak. Bu davranış bir evlat için asil bir davranıştır...
Tasavvufta; bir velinin, yaşadığı zamanın dışına çıkarak daha önce meydana gelmiş hadiselerin yaşandığı döneme gitmesidir...
Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’de, Bakara sûresinin 45. ayetinde sabır ve namazla Allah’tan yardım istememiz emredilmekte, devamında namazın huşû içerisinde olanlardan başkasına ağır geleceği ifade edilerek: “Sabır ve namazla Allah’tan yardım dileyin. Şüphesiz namaz, huşû içerisinde bulunanlardan baş..
Şeytan hizmetçi kılığına girmiş ve yirmi sene Cüneyd-i Bağdadî Hazretleri’nin yanına gidip gelmişti. Fakat bir türlü gönlüne vesvese vermeye, ona istediklerini yaptırmaya muvaffak olamamıştı. Bir gün:..
Ey dostum! Gözlerini kapat ve bak; ne görüyorsun? Eğer hiçbir şey görmüyorum diyorsan, bu bir hatadır. Aslında görüyorsun; fakat vücudunun zulmeti (karanlığı) sana basiretinden daha yakın olduğu için basiret gözünü bulup kullanamıyorsun...
Ebû Dâvûd'un rivayetine göre; Ensâr'dan Ebû Umâme (r.a) namaz vakti dışında (namaz vaktinden sonra) camide dalgın dalgın oturuyordu. ..
Vefâ; sözünde durma, kendini seveni unutmama, ilgiyi kesmeme gibi anlamlara gelir. Tarih, başta peygamberler olmak üzere pek çok vefâkâr insana tanıklık etmiştir. Bunlar arasında Peygamberimizin (s.a.s) mümtaz bir yeri vardır. Çünkü Cenâb-ı Hakk, kıyamete kadar gelecek olan bütün insan ve cinler iç..
Hamd Allah’adır. O’na hamd eder, O’ndan yardım, hidayet ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin kötülüklerinden ve amellerimizin kötülerinden de Cenâb-ı Allah’a sığınırız...
İman yolcuları dünyayı yitirmeye gönüllüdür. Allah'tan her zaman hoşnut olurlar. Allah onlardan razı olduktan sonra âhiret onlara göre hiçtir...
Muhammed b. Hâmid anlatıyor: “Can çekişirken Ahmed b. Hadraveyh’in başucunda oturuyordum. Yaşı doksan beşi bulmuştu. ..
Huysuz adamın biri bir gün herkesin gelip geçtiği yol üzerine dikenli çalılar diker. Yoldan geçenler her ne kadar, ‘Bunları buradan sök at’ dese de.....
Et tevbe cürme iptidâ Sana gele bûy-i Hudâ Olma huzurundan cüdâ Gelmez mi gör feyz-i Hüdâ ..