Manevî semamızın yıldızlarından Bişr-i Hafi, h.150 (m.767) yılında Merv’de doğdu. Merv’in ileri gelen ailelerinden birine mensuptu. Bağdat’ta yaşadı ve h.227 (m.841) yılında burada vefat eyledi...
Muhtemeldir ki, sır da ruh gibi beden kalıbına tevdi edilmiş bir latifedir. Sûfilerin esasları ve prensipleri, sırrın müşâhede (ulûhiyyeti seyr ve temaşa) mahalli olduğunu icap ve ifade etmektedir.Nitekim sırrın sırrı ise, Hakk’tan başkasının muttali olamadığı şeydir. Sufîlerin ıstılahına ve esaslar..
Vecdin hakikati ve mahiyeti hakkında halkın uzun konuşması vardır. Halktan, sûfileri ve dinleme ile ruhlar arasındaki münasebet yönüne bakan hakîmleri kastediyorum. Bu bakımdan biz, onların sözlerinden, lafızlar ve deyimler nakledelim. Sonra oradaki hakikati keşfetmeye çalışalım. Zünnûn-i Mısrî şöy..
Nevşehir-Kozaklı da Temmuz-2012 de yapılan konferansta: Neydik, ne olduk, ne olacağız? ihlas, tasavvuv, zikir, mürşid, mürid, yevmi zikir, cemaat halinde zikir, talib-i ilim olmak, adab-ı muaşeret ve muhtelif konular işlenmiştir...
Hazreti Ali (kerremallahü vechehû) hurma bahçesinde akşama kadar çalışmış, akşam da devesinin üzerine bir çuval hurma yükleyerek evinin yolunu tutmuştu. Devenin yuları yardımcısı Kamber'in elinde kendisi de önde gidiyordu. Medine'nin içine girdiklerinde yolun kenarından bir ses geldi. Yoksulun bir..
Şurası bir gerçektir ki Emeviler, Peygamberimizin Ehl-i Beyt’ini feci bir şekilde şehit ettiler. Kerbela faciasını İslâm’ın başına belâ ettiler. Bu zulüm ve işkenceyi yapanlar, kıyamete kadar habis ruhlar olarak anılmayı hak ettiler. Tarihler Emevi halîfelerinin birkaçı hariç habâsetlerini ve lâubal..
Efendi! Büyük bir sorumluluk omuzlarınıza yüklenmiş oluyor. Bunu evvelki mektubumda ayân beyân anlattım. “Tâc, hakikat tacıdır. Sanma gayrı tâc ola. Taklîd ile tok olan, hakikatte aç ola”… İhsan Efendi oğlum, kişi güneşe yeryüzünden baktığı vakit onu uzaktan gördüğü için kendi âlemine nispetle küçü..
Ulema, ümmetin yol göstericisi, delili, dinin direğidir. Süfyan b. Uyeyne "İnsanların en cahili bildiği halde yapmayan ve en faziletlisi ise Allah'tan en çok korkandır." " İlmi ile amil olmayan alimin ilmi bereketiyle amele dönmesi umulur. İlim hem farz hem de fazilettir. Kitap ve Sünnete istinat ..
Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz, bilindiği kadarıyla nadiren de olsa ashabından bazılarının arkasında namaza durmuştur. Tebük seferine giderken, Hicr'le Tebük arasında bir konaklama yerinde tan yeri ağardıktan sonra Allah’ın elçisi ihtiyacını gidermek için uzak bir yere gitmişti. Cemaat güneşin doğma..
MUHTEREM kardeşim, şunu çok iyi bilmelisin ki, dinimizi içten yıkmak isteyenler, doğru dinî bilgilerin yanına kasıtlı olarak, az veya çok hatâlı yorumlar, şazz görüşler ilave ederek Müslüman halkın ve gençliğin kafasını karıştırmakta, zihinlerini bulandırmaktadır. Reformcu, modernist, kimisi Kema..
İslâm dininin temel iki kaynağından biri Kur’ân-ı Kerim, diğeri de hadislerdir. Dini esaslar bu iki kaynak üzerine bina edilmiştir. Bundan doğan İslâm fıkhı, ulemânın titiz çalışmaları neticesinde âdeta kılı kırk yararcasına titizlikle yapılmıştır. Bu itibarladır ki, bu iki kaynak iyi anlaşılm..
Dünyada unutulmaması gereken bir şey var. Her şeyi unutsan da onu unutmasan korku yok. Fakat her şeyi yerine getirsen, hatırlasan, unutmasan da onu unutsan hiçbir şey yapmamış olursun. Hani bir padişah seni belli bir iş için bir köye yollasa, sen de gitsen de o işten başka yüzlerce iş başarsan, hang..
Asıl adı Cemal Kazan'dır. Ancak O, ''Cemil Baba'! olarak tanınmıştır. Cemil Baba 1912 yılında Kayseri'nin Deliklitaş Mahallesinde doğmuş, daha sonra Talas'a yerleşmiştir. 1982'de de burada vefat etmiştir. Halk arasında ''Hacı Cemil, Mavi Boncuklu Cemil Baba, Boyacı Cemil!' gibi adlarla anılan Cemil..
Kendi halinde bir tüccardı. Bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya'ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi. Kumaşları kaliteliydi. Tam da halkın aradığı cinsten... Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi. Bir gün geç geldi iş yerine. Elema..
Semâ, “dinlemek, işitmek, kulak vermek, işitilen söz” anlamlarına geliyor. Terim olarak ise; musiki nağmelerini dinlemeye, dinlerken vecde gelip kendinden geçmeye, oynayıp raks etmeye, tasavvuf ehlinin cezbe haliyle ayakta zikretmesine deniyor. Mevleviliğin sembol zikri semada maksat ve niyet; ruh..
Tarîkat kurucuları tarîkatı kurmak için ortaya çıkmamışlar, tarîkat kurdukları iddiasında da bulunmamışlardır. Tarîkat şeyhinin çevresinde toplanıp bir cemaat oluşturan mürîdler, şeyhin sülûk tarzını, tasavvufî hayatı yaşama şeklini, fikirlerini ve kanaatlarını benimsemişler, çoğu zaman şeyhlerine a..