İstiğfârın en faziletlisinin şu dua olduğu rivayet edilmiştir: Ey Allahım! Sen benim rabbimsin. Ben ise kulunum. Sen beni yarattın. Ben ise gücüm yettiği kadar senin ahdinde ve va'dinde bulunuyorum. Yaptıklarımın şerrinden sana sığınıyorum. Benim üzerimdeki nimetlerini ikrar ve itirâf ediyorum ve a..
Hocamız sohbetinde dini hassasiyetlere değiniyor, dini ilimleri öğrendiğimiz kimselerin ehil olmalarının önemine vurgu yapıyor. Yoldan sapmışlara karşı dinleyenlerini uyarıyor...
Bilesin ki, bütün eşya, ilâhî kuvvetle hareket eder ve aynı kuvvetle sükûnet bulur. Bir kula bunu anlamak nasib olursa, kullarda kuvvet bulmaktan istiğna duyar. Ve onları Hakk'ın kudretine ortak etmez. Ayrıca kullar da ondan rahat ederler. Çünkü yeryüzünde o, kimseyi ayıplamaz ve kimseden bir talep..
Bazı nasipsizler, bazı kendini bilmezler, zaman zaman başka mesele yokmuş, her şey bitmiş gibi, aslı astarı olmayan, hiçbir dayanağı bulunmayan sözler sarf ediyorlar. Şiirlerine baktığımızda, hayatını okuduğumuzda açık ve net olarak görürüz ki Mevlânâ’da hiçbir sapma ve ahlaksızlık hali mevcut deği..
Murâkabenin hakîkati, Rakîb’i (murâkabe edeni) gözetmek ve himmetini tamamen ona çevirmektir. Başkasından ötürü herhangi bir işten sakınan bir kimseye ‘Filan adamı murâkabe edip onun tarafını gözetti’ denir. Bu murâkabeden gaye, kalbin bir durumudur. O durum, marifet çeşitlerinden birinin meyvesidir..
Muhterem İhsan Efendi Oğlum, Cenâb-ı Hakk’ın selâmı, bereketi ve mağfireti üzerinize olsun. Oğulcuğum, mektubunuzu muhabbetle okudum. Mütehassis oldum (çok duygulandım). Şu çağlarınızda yanınızda olmayı istemiyor değilim, lâkin malum büyüklerinden dinlemişsindir; bize uzlet gözüktü. Hadd-i zâtında..
Yüce Kitabımız, namazı hafife alanlara ve onu kasıtlı olarak kılmayanlara şu âyetlerle sesleniyor: 38. Herkes kazandığına karşılık ir rehindir. 39. Ancak ahiret mutluluğuna eren kimseler başka. 40, 41, 42. Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onl..
Ashab'ın ve Âlimlerin Sözleri: Ebû Derdâ (r.a) şöyle demiştir: 'Allah'a yemin olsun, siz ya iyiyi emredecek, kötüyü yasaklayacaksınız veya Allah Teâlâ size zâlim bir sultanı musallat kılacaktır ki, o sultan sizin büyüklerinize hürmet, küçüklerinize merhamet etmez. Sizin iyileriniz onun aleyhinde bed..
Âlimler, İmam-ı Azam’ın takvası, ibadeti ve zühdünde icma etmişlerdir. Kalbi ahlaki kötülüklerden arı, her çeşit faziletle süslü, Allah ve Resulü’nün getirdiklerine sıkı sıkıya bağlıydı. İmam Abdullah b. el-Mübarek: “Ebu Hanife’den daha çok Allah’tan korkan birisini görmedim.” [18] demektedir. Abd..
22. "Hak kapalı değil açıktır. Perdeli olan sensin. Sen kendine bakmayıp başka şeye bakıyorsun. Sen perdeli olduğun için Hakk'ı göremiyorsun. Ayıplarını bul, perdeyi kaldır." 23. "Ey derviş sakın ha! Hak'tan başkasından bir şey bekleme. Veren O'dur. O halde veren varken başkasından isteme." Bir şe..
Peygamberlerin ümmetlerine güzel bir örnek olmaları onların gönderiliş gayelerindendir. Şüphesiz ki Müslümanların hem ferdî hayatlarında hem de sosyal hayatlarında ideal rehberleri, peşinden gidecekleri yegâne örnekleri Hz. Muhammed’dir. Nitekim Kur’ân-ı Kerim, Rasûlullâh’ın (s.a.s) hayat ve şahsiye..
1. Bidâyette tasavvuf sûfî bî-can olmağa derler Nihâyette gönül tahtında sultân olmağa derler Tasavvuf mesleğine intisâb etmek isteyen sûfî, bu dergâha girerken, maddî varlığından sıyrılmalı ve kendinde bir varlık görmemelidir. Bu tarzda başlayana manevî yolculuğun (seyr u sülûk) nihâyetine ..
591. Cerîr b. Hâzim Hasan (r.a)’ın şöyle dediğini rivayet etmektedir: “Ömer b. el-Hattâb’ın kapısında ileri gelen kimselerden Haris b. Hişam, Ebû Süfyan b. Harb ve Kureyş’ten bir grup kimse ile Bedir harbine iştirak eden mevâlîden Suheyb ve Bilâl hazır bulundular. Hz. Ömer’in teşrifatçısı çıktı ve ..
Yüce Allah ile ilgili olan, din yönünden pak ve temiz bulunan manevî büyüklüğü kazanan şeylere Mukaddesat (Kutsal şeyler) denir. Yüce Allah mukaddes olduğu gibi, O'nun bütün isimleri de mukaddestir. “Kuddûs” gibi... Yine, Yüce Allah’ın kitapları, Peygamberleri ve velileri de birer kudsiyet kazanmış..
Fakirin bâtınında-zâhirinde, ihtilât ve fiillerinde uyması gereken birtakım edepleri vardır. Onları gözetmesi gerekir. Bâtın edeplerine gelince; kalbinde Allahu Teâlâ’nın kendisine bir deneme olarak vermiş olduğu fakirliği hor görmemesidir. Yani Allah’ın fiilini, Allah’ın fiili olmak hasebiyle her ..