Hz. Ömer der ki: “Müslüman olup da dövülmeyen, dövmeyen bir kimse görmedim. Ancak, benim payıma bunlardan hiçbir şeyin düşmediğini gördüm. Kendi kendime: ‘Müslümanlar musibete uğrarlarken, ben musibete uğramamak istemem!’ dedim. Müslüman olduğum gece, kendi kendime düşündüm ki: Mekke halkından, ..
Her yıl özlemini çektiğimiz vatanımıza bin bir meşakkat içerisinde geliriz. Aslında biz gurbetçilerin çilesi, tatile vatana gelme özlemi, tatil bitip de buradan döndükten sonra başlar. Dostlar “hoşgeldine” gelirler, karşılıklı ziyaretleşmeler ve bu esnada hep gelecek yıla ait izne gidiş hazırlıklar..
Kur'ân-ı Kerim'in inmeye başladığı Ramazan ayı'nın yirmi yedinci gecesi. İslâm'da en kutsal ve faziletli gece Kadir gecesidir. Kadir gecesi, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Kur'ân-ı Kerim de bu gecenin faziletini belirten müstakil bir sûre vardır. ..
Yeni Müslüman olmanın bütün zevk ve heyecanını içinde taşıyan Vâsile, Resûl-i Ekrem Efendimizle (a.s.m.) sabah namazını kılmak için can atar. ..
Allahü Teâlâ'nın rahmet, mağfiret ve bereketinin on sekiz bin âlem üzerine sağanak sağanak yağdığı Ramazan-ı Şerif'in şu mübarek günlerinde başta Filistin, Suriye ve Irak olmak üzere zulme uğrayan bütün müslüman kardeşlerimize ve diğer mazlumlara Rahmet-i Rahmân'ın, Nusrat-ı İlahiyye'nin an karibu'z..
Bil ki, şu dünyaya dalan, onun süsüne aldanan ve şehvetlerine aşırı derecede muhabbet eden kimsenin kalbi, hiç şüphesiz ölümü zikretmekten gafil kalır. Hatırlatıldığı zaman da hoşlanmayıp ondan tiksinir. Onlar, Allah'ın (c.c) haklarında şöyle buyurduğu kimselerdir:..
İnanan insan için ne kıymetli, ne eşsiz bir sözdür değil mi “Allah’a emanet ol!” Anadolu insanı, öteden beri bu kelamı bir dua gibi hep kullanmaz mı? Eşini, çocuğunu, kardeşini, anne-babasını kısacası en sevdiği kişileri veya dost-akrabasını yolculuğa uğurlarken her zaman bunu söylemez mi? Çünkü bi..
Buhârî’de Ebû Hüreyre’den (r.a) nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s) Necd tarafına bir askerî birlik göndermiş, bölgede yürütülen askerî hareket neticesinde Benû Hanîfe’den Sümâme b. Usal adlı biri esir alınarak Medine’ye getirilmiş ve Mescidin direklerinden birine bağlanmıştı...
Tasavvufta, manevî yolda yürümeye ve bu alanda geçirilen manevî merhalelere genel olarak seyr u sülûk ismi verilmiştir. Esâsen seyr ve sülûk kelimelerinin lügat anlamı birbirinden pek farklı olmayıp, her ikisi de “yolda yürümek” manasına gelir. ..
Hz. Peygamber bir hadisinde "Bizim orucumuzla Ehl-i Kitap'ın [Yahudi ve Hristiyanlar] orucu arasındaki fark, sahur yemeğidir" buyurmuşlar. Diğer bir hadisinde de: "Her kim yalan söylemeyi ve yalanla iş yapmayı bırakmazsa, onun yeme-içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur." buyurmuşlardır...
Sevgili Peygamberimizin müjdesine nail olabileceğimiz bir aya kavuşmuş bulunuyoruz. Efendimizin müjdesini her gün yeniden hatırlamakta fayda var...
Bu gece Şaban’ın onbeşinci gecesidir. Allah Teâlâ Şaban’ın on beşinci gecesinde kullarına rahmetiyle tecelli buyurarak af dileyenleri bağışlar, merhamet isteyenlere rahmet eder, içini kin bürümüş olanları ise kendi hallerine bırakır...
Günlük hayatımızda insanı en çok üzen ve üzerinde düşündüren konulardan biri, belki de üzerinde en çok durulması gerekeni, çok basit, hatta cevizin kabuğunu doldurmayacak kadar bayağı küçük meselelerden dolayı insanların bir birlerinin kalplerini kırmaları, gönüllerini incitmeleridir. Bu tür olaylar..
17.05.2014 Cumartesi günü, Belçika'nın Gent şehrinde Abdullah Demircioğlu Hocaefendi'nin kurmuş olduğu vakfın hafta sonu Kur'an Kursu bölümünün ögreticileri ve öğrencileri tarafından gercekleştirilen yıl sonu etkinlik çerçevisinde bir program düzenlendi. Yoğun bir katılımın olduğu program izleyicile..
Berat, berâet kelimesinin Türkçedeki kullanışı olup berî olma, aklanma, temiz ve suçsuz çıkmak demektir. Kamerî aylardan olan Şaban ayının on beşinci gecesini değerlendirenler de tevbe ve istiğfarlarla günahlardan temizlenip arındıkları için o geceye Berat gecesi anlamında “Leyle-i Berat” denilmişti..
Arza bir toprak parçası olarak bakar ve onu öyle görürseniz, toprakların, kıtaların, şehirlerin kara parçası olan her yerin birbirinden farkı olmadığını düşünürsünüz. Ama öyle değildir. Rasûlullâh (s.a.s) bu hususta toprağı şöyle dört kısma ayırmış olduğunu bilmede fayda vardır. (Bu hadis, ilmi an..