Evet, dün olduğu gibi bugün de yahudilerin çoğu korkuyor. Tıpkı diğer bütün hilekar, entrikacı, sahtekar ve karaktersiz milletler gibi.....
Seni, Allah’ın fazlından ve her işe O’nun nimetini görerek başlamaktan ne alıkoydu? Seni bu hale koyan, ancak Hâlık’ı bırakıp mahlûka güvenmen olmuştur. Yaratanı unuttun; yaptığın kâra güvendin, Mevla seni nimetlerini görmekten mahrum etti...
Tezhip, uzun ve köklü bir geçmişe sahip kitap sanatlarımızdandır. Hüsn–i hat ve cilt sanatlarını tamamlayan, onlara ahenk kazandıran, bu sanatlarla birlikte kitaba nakış ve renk armonisi katan muhteşem bir güzelliktir. ..
Ey oğul! İki adım vardır ki, eğer bu iki adımı atabilirsen Hakk’a ulaştın demektir. Eğer kalbin ve ruhunla, dünyayla ahiretten birer adım, nefsinle diğer insanlardan da birer adım uzaklaşabilirsen, Hakk’a ulaşmış olursun. Sen, kalbin ve ruhun ile bu zahirleri terk et. İşte o zaman önce başlangıçta, ..
Biz neyiz, kimiz, kim olmalıyız? Biz her şeyden evvel, Allah’ın kuluyuz. Muhammed Mustafa (s.a.s) Efendimizin şerefli ümmetinin bir ferdiyiz. Bizim özümüz budur, sıfatımız ise ; aşktır, samimiyettir, ihlastır, rızadır, sabırdır, edebdir, teslimiyettir, ahlak-ı hamîdedir, kanaattir, tevazûdur… All..
Rasûlullâh’ın meclisine gelenler için herhangi bir engel yoktu. Örneğin; bedeviler görgüsüz tavırlarıyla gelir ve fütursuz sorular sorarlardı...
Bil ki, ölüm korkutucu, tehlikesi ise çok büyüktür. İnsanların ondan gafil olmalarının sebebi onu az düşünüp az zikretmeleridir. Onu ananlar da kalplerini her şeyden arındırarak temiz bir kalple değil, dünya şehvetleri ile meşgul bir kalple andıklarından, bu onların kalplerinde bir tesir meydana get..
Arabi lisanında “fuad” , fariside “dil” olarak ifade edilen ”gönül” insanın özüdür. Gönül tasavvufta kalbin mertebelerinden bir mertebe olup ayet ve hadislerde gönülden bahsedilmiştir. Nitekim sure-i Necm: 11. âyet-i kerîmede “kalb gördüğünü yalanlamadı ”buyurulmuştur. “Ben, yere göğe sığma..
Nefsini bırak! Ve ondan uzaklaş! Nisbî olarak kendine izafe ettiğin mülkten ayrıl! Hepsini Allah’a teslim et! Ve kalbin kapısında bekçi ol! Allah’ın dediklerini içeri al ve dediklerini kalbine sokma! Kötü istekleri kalbinden çıkardıktan sonra bir daha yaklaştırma! Bu şeytani arzuları kalpten çıkarma..
Bil ki, ölüm korkutucu, tehlikesi ise çok büyüktür. İnsanların ondan gafil olmalarının sebebi onu az düşünüp az zikretmeleridir. Onu ananlar da kalplerini her şeyden arındırarak temiz bir kalple değil, dünya şehvetleri ile meşgul bir kalple andıklarından, bu onların kalplerinde bir tesir meydana get..
Sanat, ahenk ile kafiyenin; güzel söz ile gözyaşının terkibinden oluşur. İnsanoğlu her şeyde bir sanat güzelliği, bir mükemmellik arar. Fakat tasavvufta sanat dervişin deyneğidir. Biz de Mevlânâ'nın dervişliğini bu değnekten anlıyoruz. ..
İnsan, kendisi gibi âcizden bir şey isteyemez. Yalnız cahil olduğu için ister. İmanı zayıf olduğu için bu yolu tutar. Marifeti yoktur, yakîn derecesine varmış imanı yoktur...
Arabistan uzunca bir süreden beri putperestliğe sarılmıştı. Putları kıran İbrahim Halil’in hatırası olan Kabe, üç yüz altmış putla doldurulmuştu. Bunlar arasında Hübel en büyük ilah kabul ediliyordu. Onlara göre bu putlar her çeşit iyiliğe ve kötülüğe muktedirdi. Yağmur yağdırır, evlatlar verirdi...
Sana tavsiye: İhsan edildiğin hiçbir hayrı kimseye söyleme! İsterse bu dostun olsun... Sonra hikmeti icabı sende yapacağı ve tecrübe için vereceği bazı belalardan dolayı Allah’ı ithama kalkışma! Bil ki sana düşen vazife, bela olursa sabır göstermektir, hayra da şükretmektir. ..
Mal biriktirmek, Allah Teâlâ için, O’nun yolunda, mal O’nun rızasına uygun olduğu sürece tevekkülün sıhhatine zarar vermez. Nefsanî arzular ve hevâ uğruna biriktirilen mal ise tevekküle zarar verir...