Pîr Abdülkâdir Geylânî (k.s) yüksek ve üstün meziyetlerine rağmen son derece yumuşak başlı, alçak gönüllü, ağırbaşlı idi. Bir çocuk veya kız çocuğu bile konuşsa ayağa kalkarak dinler, işini görürdü. Fakirlerin, yoksulların yanına oturur, onların elbiselerini temizlerdi. Ama bunun aksine anlı şanlı a..
Bedir esirleri arasında yer alan Süheyl b. Amr, Kureyşlilerin hatibi idi. Kendisinin üst dudağı da yarıktı. Hz. Ömer: “Yâ Rasûlallah! Şu Süheyl b. Amr, Kureyşlilerin hatibidir. Bırak beni, onun iki ön dişlerini çekeyim de, dili dışarı sarksın! Artık hiçbir zaman hiçbir yerde senin aleyhinde hutbe ..
Peygamber (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurur: “Allah bir kulu hakkında hayır dilerse, onu din ilimlerinde anlayışlı kılar. Nefsinde mevcut ayıpları görmeyi kendisine nasip eder.” Din işlerinde derin bilgiye sahip olmak, nefsin bilinmesini sağlar. Dolayısıyla Yaratan'ın kuvvet ve kudretini... O’nun ..
Her milletin, her topluluğun, her dinin kendine mahsus şiar ve sembolleri vardır. İslâm’ın şiarlarından biri de “Kıble” dir...
el-Bezzâr, Hz. Ali (Radıyallahû anh)'dan rivayetine göre ;şöyle demiştir: «Cenaze kabre varıp millet oturunca sen oturma, kabrin ucunda ayakta bekle, Kabre bırakılınca şöyle de: Allah'ın adıyla ve Resûlullah'ın milleti (dini) üzre (defn ediyoruz). Allah'ım, kulun sana vardı! Kendisine varılanlar..
Hendek savaşı birçok ibretlik olaya sahne olmuştur. Savaşın sonuna doğru… Sahabe efendilerimizden Huzeyfetü’l-Yemân (r.a) anlatıyor: ..
Esselâmü aleyküm İhsan Efendi oğlum, Derviş İhsan Efendi oğlum, Sohbet edeb üzeredir. Edeb yolunun meşki sohbetledir. Bu sebepten sohbetteki edeb, şeyhe mukabelede bulunmak, ihvanla hem-meclis olmak husûsî dikkat ister. Sohbet meclisinin sahibi Hazret-i Allah’tır. Allah için sohbete oturuldu mu ar..
“Ben ilahi tecelli ile yerinden kopmuş, parçalanmış bir dağ gibiyim.” • Bu nefisten, heva ve hevesten kurtuldum. Bunların dirisi de bela, ölüsü de bela. Hâlbuki ben, ister diri olayım, ister ölüp gideyim, yerim, yurdum Allah’ın lütfundan başka bir yer değildir. • Ey susmak! Benim özüm sensin, sev..
Mûsa peygamber seyahat ederken bir gün ağır ağır, bütün samimiyetiyle namaz kılmakta olan bir adama rastlar. Adamın namazına o derece imrenir ki, Allah’a:..
Öncelikle faziletli, adaletli, iffetli, izzetli, cesur, vakur, hoşgörü sahibi, dost, mütevazı ve mütebessim, gösteri ve gösterişten kaçınan kıble yürekli insanlardı… Osmanlı atalarımız, tanısınlar tanımasınlar, “Gülümseyiniz, müminin mümine gülümsemesi sadakadır.” hadisi ve “Selamı yayınız!” tavs..
“Ya Rab, nasıl ulaşalım Senin rızana…”diye bir düşünce geçiriyorsak içimizden, bir umulmadık bir umman gelir önümüze. O yaradan ki Ekmel-i Kâinat Fahr-i Âlem Muhammed’i (s.a.s) yarattı, bizi nasıl sevdiğini kanıtladı. O sevdi, “Habibim” dedi. Biz de seversek oluruz O’nun mahbubu elbet... Olmaz O’ns..
Yüce Allah şöyle buyurdu: “Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et, eğer bunu yapmazsan, onun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur.” (Mâide, 67) ..
Buhâri ve Müslim'in, Hz. Câbir'den (r.a) rivayet ettiklerine göre, Câbir şöyle demiştir: «Resûlullah'ın (s.a.s) vefatından üç gün önce işittim ki diyor: «Hiç biriniz Allah'a hüsn-ü zan etmeden ölmesin.» İbn-i Ebî Dünya, 'Hüsn-ü Zan' konusunda aynısını rivayet etmiş ve şunu da ilâve etmiştir: «..
Osmanlı Devletinin kuruluşunda hizmeti geçen büyük İslâm âlimi. Osman Gâzi'nin kayınpederi ve hocası. Karaman civârında 1206 (H.603) yıllarında doğduğu tahmin edilmektedir. 1326 (H.726) yılında Bilecik'te vefât etti. İlk tahsîlini memleketinde yaptıktan sonra Şam taraflarına gitti. Hadîs-i şerîf, t..
Erilmez yâre bî-yâr olmayınca Cihânın halkı ağyar olmayınca Hakikat âlemine yol varılmaz Bu mülkten külli bîzâr olmayınca..
Üçler, yediler ve kırklar tasavvufî tabirlerden olup, kültürümüze yerleşmiş olan sözlerdir. Bunlar kademe kademe, Cenâb-ı Allah’ın sevdikleri, dost edindikleridir. Sevdikleri, dost edindikleri ifadesinden aykırı anlamlar çıkaranlar var. Onlar; “Hiç Cenâb-ı Allah dost edinir mi?” veya “Sever mi?” ..