Hayat merdivenlerini yavaş yavaş tırmanırken gözlerimiz, merdivenin sonunda üç önemli noktaya takılıyor. Bu merdivenden geriye dönüş yok, ileriye gitmeye mecbursun. Önünde bir ölüm kavşağı var, buraya da uğramaya mecbursun. Ölümden sonra hesap başlıyor, bu hesabı da vermeye mecbursun. ..
Yaklaşık on yıl süreyle insanlardan ayrı uzlet ve halvet hayatı yaşadım. Bu on yıllık süre içinde, burada sayamayacağım pek çok sebeple; kimi zaman bizzat tadarak, kimi zaman kesin bilgi ile, kimi zaman da imana dayalı bir kabul ile şunu kesin olarak anladım:..
Abdulkadir Geylânî daha doğmadan büyük veli olacağına dair kerametler görülmüştür. Babası rüyasında Peygamber Efendimizi (s.a.v), ashâb-ı kiramı ve sair evliyayı görmüş, Peygamber Efendimiz, kendisine evladının çok sâlih bir kimse olacağını haber vererek şöyle buyurmuştur: “On iki imam dışında bütün..
Ârif, Ümmî ve Velî. Hızır aleyhisselâmın sırdaşı… Konya Lâdik kasabasında dünyaya gelmiştir. Aslen Buharalıdır. Köyünde çobanlıkla meşgul iken Birinci Cihan harbi patlak verir. O da her kahraman Türk evladı gibi din ve vatan için savaşa koşar. Yirmi altı sene askerlik yapmış bir İstiklâl Savaşı ga..
Hacı Mustafa Hayri Baba (k.s) Hazretleri müritlik dönemine ait başından geçen bir olayı şöyle anlattı: Bir gün nafile bir oruç tutuyordum. Bizim Malatya’da herkesçe iyi tanınan (meşâyih bilinen) birinin dükkânına gittim...
Kurban Bayramı'na az bir süre kaldı. Senede bir kez ifa edilen bu ibadetle ilgili ayet ve hadisler ışığında bazı önemli hatırlatmalarda bulunmayı görev bildik...
Konu başlığı okuyucularıma garip gelmesin. Unutulmamalıdır ki, Rasûlullâh’ın sağlığında pek ortaya çıkmamış olmasına rağmen, O’nun vefatından sonra nebilik iddiasında bulunan yalancılar peydah olmuştur. Bunlara “müsenebbiler/yalancı peygamberler” denilmektedir. İlk çıkan kişi de, Hz. Ebûbekir devrin..
İbni Abbâs (r.a)'dan rivayetine göre Rasûlullâh (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Başka günlerin hiçbirinde, şu günlerde –zilhiccenin ilk on gününü kastederek– işlenecek amel–i sâlihten, Allah katında, daha sevimli hiçbir amel yoktur." ..
Eğer 'Allah Teâlâ'nın kazâ ve kader-i ilâhîsinin mecrasından zerre kadar sapmadığı ve dönmediği bilinmektedir. O halde duanın faydası nedir?' diyecek olursan, bilmiş ol ki dua ile belânın kalkması da kader-i ilâhîdendir...
Makamı hizmet için isteyenler, ölmeden evvel ölenler içindir. Nefsin hilelerinden emin olmayanın fitnesinden korkulur...
...Bu ne yüce bir saygı ve edep anlayışıdır ki, milyonda bir gerçekleşmesi mümkün olmayan bir konuda bile ecdadımız işi şansa bırakmak istememişlerdir...
Şunu iyi bil ki, miskin ve zavallı olan bu kulun önünde, can çekişmenin dışında, karşılaşacağı keder, korku ve azaptan başka hiçbir şey olmasaydı bile sadece ruhunun çıkış anındaki sancılar onun hayatını zehir etmeye, neşesini kaçırmaya, onu gafletten uzaklaştırmaya yeterdi...
Ey kardeşim, bilmiş ol ki Allah Teâlâ insanı iki muhtelif şeyden yaratmıştır. Birincisi cisimdir ki bu zulmânî, kesif (katı, donuk, yoğunluğu bulunan), sonradan meydana gelen ve bozulmayla yüz yüze olan, organik ve kimyasal bileşiklerden oluşan ve de varlığının devamını haricî faktörler olmaksızın ..
“Bilmiyorum, benim bu hususta bir bilgim yok! Ben onun üzerinde gözcü değilim. Siz ona çıkıp gitmesini emrettiniz. ‘Bizden ayrıl, git!’ dediniz. O da çıkıp gitti” dedi...
Ahmet b. Âsım dilini tutmaya çok dikkat ederdi. Ona, “Kalb casusu” adını vermiştir...
Ebû Eyyûb, savaş meydanında İslâm askerlerini aşıp Rumlara tek başına saldırır, Rumların içine kadar ilerler ve geri dönerdi. Herkes onun kendini tehlikeye attığını söylediğinde de, "Kendimizi tehlikeye atmak düşmana hücum etmek değil, asıl tehlike mallarımızın bakımı ile uğraşıp cihadı terketmektir..