Sâdık ve sâlim İhsan Efendi oğlum! Ârif ona derler ki; kalbi vesveseden, teşvişten (karışıklıktan) yani bulanıklıktan beri (uzak) olandır. Ve böyle ârifler, kendilerine karışık haldeki insanlar ve hâdiseler geldiğinde onları sükûnete erdirenlerdir. Binaenaleyh, (bununla birlikte) kalbinin safasını..
Hamdun’a, “Bir kimsenin halka öğüt vermesi ne zaman caiz olur?” diye soruldu. O da:..
Hadis-i şerif malumdur. Saadet devrinde bir sahabî, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’e gelip sorar: “Kıyamet ne zaman kopacaktır?” diye...
Âh mine’l-aşkı ve hâlâtihî Ahraka kalbî bi-harârâtihî Ah, aşkın elinden ve onun hallerinden… Ateşiyle kalbimi yaktı yandırdı. Şeyh Galip Aşk: Yakıcı duygu Âşık: Aşk ateşinin yakıtı Mâşuk: Ateşi yakan Ne güzeller gördü bu dünya… Ne kadar da onlara sevdalanmış âşıklar. Akıllarını oyn..
Ey bir yerde duramayan, dinlenme nedir bilmeyen rüzgarımız! Güle bizden haber götür de de; “Gül bahçesinden kaçıp şekerle dost olan gül, nasıl oldu da yurdundan, anandan, babandan, kardeşlerinden arkadaşlarından ve sana gönül veren, senin için feryat edip duran bülbülden ayrıldın geldin, şekere karı..
Şüphesiz, Allah Teâlâ da öfkelenir. İman sahibinin öfkesi, ilâhi öfkeye benzer. İmanı bütün olan Yaratan'ın darıldığı şeylere darılır, hoşlandığı şeylerden hoşlanır, sevinç duyar...
Muhâdara, başlangıçtır. Sonra mükâşefe, daha sonra da müşâhede, hâli gelir. Muhâdara, kalbin (Allah nezdindeki) huzurudur...
...Senden bunca haset, bunca kötü düşünce, bunca dedikodu… O’ndan ise bunca ihsan, bunca lütuf, bunca iyilikler...
Yurdundan koparılmış gözleri sürmeli yaralı bir ceylân gibi Suat’ı alıp götürdüler Gönlüm öyle kırık ki! Gönlüm, azat nedir bilmeyen bir köle örneği ezgin..
Sûfî zâhidlerden Ebû’l-Kâsım Cüneyd b. Muhammed, mutasavvıfların beyi ve imamıdır (Seyyidü’t-Tâîfe). Doğduğu ve yetiştiği yer Irak’tır. Fakat aslen Nihavendlidir...
İnsanoğlunun bu dünyadaki macerasının mühim bir bölümü ilim, felsefe ve sanatla ilgilidir. Gerçeği ve güzeli arama faaliyetinden ibaret olan bu maceraya ışık tutan ana kaynak ise dindir. Her toplumun ilim, hikmet ve sanat adamları bağlı bulundukları dinin esaslarıyla düşünmeye başlamış, bu esasları ..
Sütannesi Halime Hatun yemin ederek der ki: “...[Muhammed (a.s)], sütkardeşi [Abdullah] ile birlikte evlerimizin arkasında küçük kuzu-larımızın yanında bulundukları sırada, sütkardeşi telaş ve heyecanla koşarak bize geldi. Bana ve babasına:..
Aşkı nasıl tarif edebiliriz, bu mümkün mü? Aşk, tarifi mümkün olmayan ilahî bir duygudur. İlahi aşkın potasından süzülen, düştüğü yeri yakan, yaktıkça yakan yandıkça da yanma arzusu tutuşturan Allah’ın bizleri var olma sebebiyle halk ettiği en ulvi duygudur...
Tasavvuf yoluna girmemekle beraber sûfîliğe ilgi ve sevgi duyana muhib/sempatizan denir. Bu yola kimi yeni girmiştir, henüz işin başındadır. Bunlara ‘mübtedî’ ve ‘ehl-i bidâyet’ denir...
141- Abdeste ait önceki alimlerden zamanımıza kadar gelmiş dualar vardır. Her abdest uzvu yıkanırken onunla ilgili uygun bir dua okunur. Bunlar okunmasa da, yine abdest tamam olur; fakat okunmaları iyidir. Şöyle ki: ..
Büyük velilerden, hakikat şehidi… İsmi Hüseyin b. Mansûr, künyesi Ebu’l-Mugis’tir. 858 (H.244) yılında İran’ın Beyzâ şehrinde doğduğu rivayet edilmektedir. 919 (H.306) yılında ise idam olunarak şehit edildi. Gençlik yıllarında Tuster’de büyük velîlerden Sehl b. Abdullah et-Tusterî (k.s) hazretler..