Kur’an ve sünnetten ilham alınarak tesis edilen; kalbi temizleme, nefsi terbiye usulüne “Tasavvuf” adı verilmektedir…..
Ebû Tâlib’in hanımı olan Fatıma binti Esed, Mekke’de Müslüman olmuş, Allah yolunda Medine’ye hicret etmiştir. O; iyi halli, ahlaklı ve faziletli bir hanımefendi idi. Peygamberimize küçük yaşta iken mürebbilik etmişti. Peygamberimizin yanında, onun büyük bir mevkii ve itibarı vardı. Efen..
Allah Rasûlü (s.a.s), yüce bir ahlak üzereydi...
Allah Rasûlü (s.a.s), içtimaî hayatta, beşerî münasebetlere son derece önem verirdi...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına “zevâid sünnetler” adı verilir...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına “zevâid sünnetler” adı verilir...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına ``zevâid sünnetler´´ adı verilir...
Allah dostlarından Ebû Zekeriyya hasta döşeğinde ölümle pençeleşiyordu. Yakın dostlarından biri kendisine: ``Lâ ilahe illallah, Muhammedü’r-Rasûlullah´´ kelime-i tevhidini telkin etmek istedi. ..
Şecaat; savaş ve şiddet sıralarında cesaret ve yüreklilik göstermek demektir. Necdet de, korku ve dehşet yerlerinde, olağanüstü durumlar karşısında sabır ve sebat göstermek, korkuya düşüp uygunsuz iş yapmamak, demektir. Şecaat ve necdet hasletlerinin her ikisi de, Peygamberimiz aleyhis..
Peygamberimiz aleyhisselam, hayâ hakkında şöyle buyurmuştur:..
Rasûl-i Ekrem (s.a.s), insanların en cömerdi idi...
"Şüphesiz Allah ve melekleri, Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! Siz de O'na salât edin ve içtenlikle selâm edin." (Ahzâb, 56)..
Yüce Allah, buyurur ki:"Resûlüm! Biz seni âlemlere ancak bir rahmet olarak gönderdik."(Enbiyâ Sûresi, 107)Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) anlatıyor:..
Yahudi iken Müslüman olan Abdullah b. Selam der ki:..
Selam vermenin fazileti malumdur. Ancak selamlaşmanın da sevap yönünden faziletli olanları mevcuttur...
İbn İshak’ın, Ebû Seleme b. Abdurrahman’dan nakline göre; Peygamberimiz aleyhisselam, ilk Cuma namazını kıldırdığı gün, ayakta dikilerek ardı ardına îrâd ettiği hutbelerinde, Allah’a lâyık olduğu veçhile hamd ve sena¬da bulunduktan sonra, şöyle buyurdu:..