Ölenin arkasından dua okunur mu, okunursa bir faydası olur mu, sağ olan bir kimsenin ruhuna dua edilir mi? sorusunun cevabı Peygamberimizin aşağıdaki sözlerinden anlaşılmaktadır...
Bir gün Rasûlullâh (s.a.s) oturmuşken, birden azı dişleri görülecek şekilde güldüğünü gördük. Ömer: “Niçin gülüyorsun yâ Rasûlallâh? Anam babam sana feda olsun.”..
Çanakkale Savaşlarında savaşıp, bir kolu ile bir ayağını kaybeden Fransız Generali Bridges, yurduna döndükten sonra anlattığı bir savaş hatırasında şöyle diyor:..
Bir Türk, bir Arap, bir Acem ve bir de Rum birlikte yolculuk ederlerken birisi kendilerine “bununla bir şeyler alırsınız” diyerek bir miktar para verir. Dört adam ve dördünün dili de ayrı. İhtilâfa düşerler. Fars olan der ki:..
Fatih Sultan Mehmed’in büyük velî Ebu'l-Vefa hazretlerine karşı hususi bir sevgisi vardır. Günün birinde dayanamaz, Ebu'l-Vefa hazretlerinin dergahına gider. Ancak Ebu'l-Vefa Hazretleri “Hayır!” der, “Görüşmesek daha iyi!” ..
Prof. Dr. Ali Akyüz’ün Hz. Peygamberin (a.s) Misyonu, Vizyonu ve Aksiyonunu baz alarak kaleme aldığı “114 KOD”dan sonra “Yaşayan Kur’an” da dipdiri bir peygamber bilinci ve sevdasıyla hayatını tatlandırmak isteyenler için bir başucu kitabı niteliğinde…..
Kâinatın en muhteşem varlığı olan insan çok hassas bir denge üzerinde yaşamaktadır. Ölçüsüz bir ilaç, yüksek ateş veya aşırı bir üzüntü bu dengeyi bozmakta ve insan “düşmek”tedir. Aynı denge kâinatta da vardır. Çağdaş insan “teknik” adına, “teknik buluş” adına, bu nizama müdahale etmekte, tabiatın ..
...“Rasûlullâh (a.s) bana bir dua öğretti, sen bana dokunamazsın” buyurdu. Haccac, Enes Hz.lerinin iki omzunda iki aslan müşahede etti...
Kumandanlarından biri bir zafer dönüşü Halife Hz. Ömer’in huzuruna çıktı. Yanında kısa boylu, tıknaz biri bulunuyordu. Hz. Ömer: “Bu kim?” diye sordu. Kumandan anlattı: ..
Zemzem, çok mübarek ve gıdalı bir sudur. Hz. Hacer ve Hz. İsmail, uzun müddet yemek yemeden bu suyla idare ettiler. Bir hadiste Peygamber Efendimiz Zemzem'in bu hususiyetine işaret etmiştir...
Bağdad halkından birisi Pîr Abdülkâdir Geylânî'ye gelerek: “Babamı rüyada azab içerisinde gördüm. Bana, 'Şeyh Abdülkadir’e git, bana dua etsin. Belki Allahü teâlâ beni azapdan kurtarır.' dedi...
Peygamber Efendimiz (s.a.s), başına gelen birbirinden çetin ibtilâları büyük bir olgunlukla karşılamış; çizgisini, moral ve motivasyonunu asla kaybetmemiştir. Peki, bu kadar sıkıntı, tasa, imtihan içerisinde nasıl oluyordu da o mübarek çehresinden tebessüm hiç eksik olmuyordu! Her şeyden önce O’nu..
Hz Ömer (r.a.) devrinde Bizanslılarla yapılan muharebede birçok Müslümanla birlikte esir düşmüştü. Bizanslılar, ellerine geçirdikleri esirlere önce Hiristiyanlık telkini yapar, kabul ettiği takdirde serbest bırakırlar, aksi halde çeşitli işkencelerle öldürürlerdi...
1. Sûrî ve kevnî keramet: Hissi ve maddî bir keramettir: Tayy-i mekân, su üzerinde yürümek, ihtiyaç zamanında yenecek ve içecek bulmak... gibi...
Serzeniş ve şikâyette bulunmak, tıpkı ilaçla rahatlamak gibi nefsi rahatlatan bir davranıştır. Bu, âlim bir zatın yapmayacağı bir davranıştır. Böyle bir durumda, Rabbinin, kendisine mubah kıldığı şekilde tedavi ile rahatlamak, derdini insanlara anlatarak rahatlamaktan daha hayırlıdır...
Bir gün Hasan-ı Basrî hazretlerine birisi gelip; "Filan kimse seni çekiştirdi, gıybet etti." deyince; "Sen o zâtın evine niçin gitmiştin?" diye sordu...