Muridan
Tasavvuf Yollarında Mürşid, Mürid, İcazet, Halife

Tasavvuf Yollarında Mürşid, Mürid, İcazet, Halife

Tasavvuf yolu manevi bir kurumdur. Bir ruh ve gönül okuludur. Manevi tıp Üniversitesidir. Bu okulların Profesörleri de doktorları da Mürşid-i Kâmillerdir. İrşad eden, yol gösteren, tedavi eden kimselerdir. Nasıl doktor şifa veremez ama şifa yolunu, ilacını, hocalarından gördüğü şekilde uygular ve sonuç alır, Mürşidler de aynı böyledir.

Kur’an ve Hadislerden ve bağlı bulunduğu, mezun olduğu okullardaki Mürşidlerinden öğrendiği usul ve yöntemler, ilaçlar ile kendisine tedavi için gelen Müslümanları manevi reçetelerle tedavi ederler. 


Müridler de bu duruma göre tedavi ve şifa için manevi doktora gelen, kayıt yaptıran manevi hastalardır. Reçeteyi kullanan, ilaçlarını alan mürid şifa bulur. 

Bir de Mürşidlerin bu manevi tıbbı öğretmek ve bu usulü devam ettirmek için yanına aldığı asistanları olur. Bu öğrencileri hastalık teşhisi, ilaç çeşitleri, ameliyat vs gibi hususlar da eğitir. Eğitimini başarıyla tamamlayanlara “manevi doktorluk yapar” anlamında diploma verir ki buna tasavvufta “icazet” denir. Yani tedavi yapması için mezun etmiş ve izin vermiştir.

İcazet alan kişi, o doktordan sonra doktorluk,yani Mürşidlik yapar halef olur ki buna tasavvufta “halife” denir. Bir yada daha fazla kişi olabilir. Maksat icazet ve halifelik almak değildir. İman ve İslam ve itikad yönünden sağlıklı bir ruha sahip olmaktır. Tarikat kurumu bu şekilde silsile ve icazet yöntemi ve usulü ile kopmadan devam eder. Allah’ın izni ile kıyamete kadar da sürecektir. Elden ele, gönülden gönüle, bu manevi cereyan akıp gidecek ve nice karanlık gönülleri aydınlatacaktır.

Mustafa Hayri ÖĞÜT hazretleri Kadiri yolu Halisiye kolu Mürşidlerinden, büyük bir Veli, üstün dereceler sahibi, yetişmiş ve yetiştirebilen bir Hakk dostu idi. Sözleri kalbe cila , nazarı ruha şifa idi. Kendisine samimiyet ile mürid derviş olanları kısa sürede irşad eder, Hakk’a kavuşturur ve Tasavvufta üstün derecelere eriştirirdi. Yüzlerce insanı velayet makamlarına kavuşturmaya sebep olmuş, on kişi civarında Zat-ı muhteremlere de kendisinden sonra bu yolu devam ettirmeleri için icazet vermiş ve halife tayin etmiştir.

Bu halifelerden biri ve en ileri olanı da, Âlim, Ârif, Kâmil ;yani (Zahir batın ilim sahibi, İrfan ehli, Manevi olgunluğa sahip) bir Zât olan ve Hayri Öğüt Efendi Hazretlerinin kendisine “Zülcenaheyn” (İki kanatlı Evliya, zahiri batını ilim dolu) lakabı ile hitab ettiği muhterem insan ; “Hâce Abdullah Demircioğlu” (Trabzoni) Efendi Hazretleridir. İlahiyat öğrencisi iken, 9-10 sene kadar Hayri Öğüt Efendi'nin irşad halkasında bulunmuş ve intisabının ilk 2-3 senesi içinde o irşad Güneşinin nurları altında olgunlaşarak Fenafillah bekabillah ile Hakk Teala'ya (c.c) vasıl olmuş, Velayet-i Kübra, (büyük veliler)e, Altun Halka'ya dahil edilip İlm-i Ledün okulundan mezun olarak Hayri Efendi Hz.lerine halife olmuştur. Öğrenim olarak “İlahiyat fakültesi, Haseki: İslami ilimler özel ihtisas okulu , Vaizlik (Niğde/Çamardı) , uzun yıllar müftülük (Hakkari/Yüksekova, Trabzon/Arsin) ve sonrasında Belçika-Gent'te uzun yıllar Din dersi öğretmenliği ve nihayetinde Ifeg'i (Avrupa İslam İlahiyat Fakültesini) kurarak İslami ilimleri öğretmeye devam etmekte ve yanı sıra isteklilere tasavvuf ilmini ve inceliklerini öğretmektedir. Hakk Teala (c.c) kendisine uzun, sağlık ve bereket dolu bir ömür versin, nice Müslümanları okyanus misali feyz ve ilimlerinden nasiplendirsin.

MURİDAN

Top