Hacı Mustafa Hayri Efendi kaddesallâhu sırruh Hazretleri Kadiri tarikatına intisabını ise şöyle anlatırlarmış:
“Bir gece rüyamda kendimi büyük bir dağın üzerinde gördüm. Bakıyorum paşa rütbesinde bir zat var, halk başına toplanmış. Ve o cemaatin içinde bir de mülâzım (asker) var. Ben de silahlı bir askerim. Kendisini seyrediyorum. Sabah kalktım, bu rüyamdan çok etkilendim. Bizim Malatya'da herkesin saygı gösterdiği sevilen ve sayılan Malatya şeyhlerinden Şeyh Mehmet Efendi'ye gittim. Ona rüyamı anlattım. O da ‘Hayri Bey! O gördüğün paşa rütbesinde büyük bir evliya’ dedi. Ben elbisesini, sarığını hatta omzundaki o zamanın tabiri ile apoletlerini anlatınca ‘O gördüğün siyahlık da teze işaret, tez zamanda o zat ile karşılaşacaksın ve ondan himmet alacaksın’ dedi.”
Hacı Muhammed Efendi Hazretleri şeyhi Hacı Ömer Hüdaî Köğengi hazretlerinden aldığı manevî bir emirle Medine-i Münevvere´ye gider. Peygamberimiz’in (s.a.s) Ravza-ı Mutahharası’nda mücâvir olarak kalır. Kabri şeriflerine 7 yıl hizmet etmiştir. Bu hizmeti tamamladıktan sonra Hz. Peygamberimiz (s.a.s) mana âleminde, Gavsu’l-A’zam Pir Abdulkadir Geylanî (k.s) Hazretlerine şu şekilde emir verir.
“Halifen Hacı Muhammedi Malatya’ya gönder. Orada benim neslimden Hayri’yi irşad etsin.” Bu emir üzerine Hacı Muhammed Kürkî (k.s) Malatya’ya teşrif etmişlerdir.