Muridan
Hacı Mustafa Hayri Efendi (K.S)

“Derken vakit çok geçti, ara sıra gözümü yumup dalıyorum. Her dalışımda bakıyorum ki bu zatın kalbinden bir yol açılıyor, o yol uzana uzana Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi vesellem Efendimize varıyor ve Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem Efendimizden bir asker elinde bir parça evrakla bu zata geliyor, bu zattan da bir şeyler alıp Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem Efendimize götürüyor. Her ikisinin arasında bir posta veya manevî bir evrak memuru gibi bir askerin gidip geldiğini her dalışımda görüyorum. Gözümü açıyorum bir şey yok, gözümü yumup kalbime baktığım zaman yukarıda izah ettiğim o yüksek manevî hali görüyordum.”

“Bana ‘Benim âdetimdir, haydi vakit geçti, tesbih namazıkılalım’ dedi. Namaza kalktık. Birinci rekâtta bana öyle bir manevî çarpma oldu ki az kalsın yıkılacaktım. Kendimi toparladım. İkinci rekâtta yine aynı hal yani bana ruhen dokunma oldu. Fakat birinci rekâttaki gibi pek şiddetli olmadı. Onu çabuk geçirdim. Namazı tamamlayınca bana ‘Geç karşıma sana tesbih tarifinde bulunacağım. On iki tarikattan mezuniyetim var. Hangi tarikattan istersen ondan tarif edebilirim’ dedi.

Top