“Bu dervişlik işi kılık kıyafetle olmaz. Allah’ın (c.c) nurunu elbisede aramayın” buyururdu. Kendisi de halktan farklı giyinmezdi. Keramet konusunda çok hassastı.
“Bir doğruluk, bin kerametten üstündür. Bin keramet insana bir hasene/sevap yazdırmaz ama bir doğruluk sayısız sevap kazandırır.”
Yine, “Bu yolda bin menzil vardır, ilki keramettir.” buyururdu.
Kendisinden her zaman sayısız kerametler zuhur ettiği halde O, bunları şöyle değerlendirirdi: ”Emir olunduğum gibi icra ederim, her şeye hâkim olan Allah’tır.”
Bir gün buyurdu ki:“Ben ömrüm boyunca kimi aradım bilir misiniz? Vazifemi devredeceğim İnsan-ı Kâmili aradım.”
Orada hazır bulunan müridân sordular: “Efendim, peki ya biz ne oluyoruz?”
Mustafa Hayri Efendi Hazretleri buyurdu ki: ”Ben, O'nu ararken, siz de arada irşâd oluyorsunuz”