Allâh, mahlûkları ile sana ezâ ettiriyor. Bunu onlardan yüz çevirmen için yapıyor. Böyle yapınca, sen onlardan soğuyorsun. Allâh, kendine döndürmek, seni her şeyden koparmak için böyle yapıyor.
"Ey ârif, insanların senden yüz çevirmeleri ve seni zemmetmeleri eğer seni üzüyorsa, Allâh'ın senin hakkındaki ilmine bak. Allâh seni sevdi ise, halkın sana ezâ etmesi bir kıymet ifade etmez. Yeterki Mevlâ senden râzı olsun. Mahzûn olma, üzülme. Allâh'ın seni sevmesi ve kendi yolunda kullanması işe yarar."
Halkın sana hürmet etmesinden hoşlanmandan Allâh hoşlanmaz. Halkın hoşlanmasından sakın. Halkın seni meth etmesine sevinme, zem etmesine üzülme. Ancak Allâh'dan hoşlanmalısın. Evlâdın, malın ve herşeyin senin için fitnedir. Ancak Allâh'ı seveceksin.
Bir hadis-i şeriflerinde Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
"Bir suya attığın vakit, su nasıl açılırsa Allâh'ın nûru bir mü'minin kalbine indiği vakit, onun kalbi de öyle açılır, genişler. Hoş ve lâtif bir sahra olur."
"Ey Allâh'ın elçisi, eğer tabiatın ve şehvetin uğursuzluğu ile o mü'minde kalbin açıklığını görecek olan göz, perdeli veya tozlu olursa; o mü'min, kalbinde bir genişlik ve açıklık peyda olduğunu nasıl bilir?"
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz:
"İmân edenin kâlbi bütün dünya ehli, dünya malı, mülkü ve lezzetinden soğur. Bunlardan hiçbir zevk almaz. Dünya dostlarından ve kendi ahpablarından yabancılık duymaya başlar. O imân eden, bu nûrun indiğini işte bunlarla bilir." buyurdu.
Allâh, mahlûkları ile sana ezâ ettiriyor. Bunu onlardan yüz çevirmen için yapıyor. Böyle yapınca, sen onlardan soğuyorsun. Allâh, kendine döndürmek, seni her şeyden koparmak için böyle yapıyor.
el-Hıkemu'l Atâiye Şerhi
Derleyen: İbrahim Beğen