Muridan
Hakk Yolunda Sebat ve Kararlılık

Hakk Yolunda Sebat ve Kararlılık

Amr b. Cemuh, çok topal ve aksaktı. Kendisinin yetişmiş, aslan gibi dört oğlu olup, Peygamberimiz aleyhisselâmla birlikte savaşlara katılırlardı.

 Peygamberimiz aleyhisselâm Uhud’a çıkacağı sırada Amr b. Cemuh da sefere katılmak istemiş(1), oğullarına:

 “Beni de sefere çıkarın!” demişti.

 Oğulları ise:

 “Sen cihadla mükellef değilsin!(2) Yüce Allah seni mazeretli saydı.(3) Oğulların, Peygamber aleyhisselâmla birlikte gidiyorlar ya işte!” dediler.(4)

 Amr b. Cemuh, oğullarına:

 “Siz benim Bedir savaşına çıkmama engel oldunuz! Uhud’a çıkmama da engel olmayınız!(5) Siz, Bedir günü benim Cennete girmeme engel oldunuz! Vallahi, ben (bugün) sağ kalsam dahi, muhakkak, (bir gün şehit olup) Cennete gireceğim!” dedi.(6)

 Sonra, hanımına da:

 “Bak hele! Cennete gidilirken, ben sizin yanınızda oturup duracağım ha!” diyerek, hemen kalka­nını aldı ve:

 “Ey Allah’ım! Beni aileme geri çevirme!” diyerek dua ettikten sonra, Peygamberimiz aleyhisselâmın yanına geldi:

 “Oğullarım beni Medine’de bırakmak istiyorlar, seninle birlikte savaşa çıkmaktan men ediyorlar!

 Vallahi, ben şu topallığımla Cennete ayak basmayı arzuluyorum!” dedi.

 Peygamberimiz aleyhisselâm:

 “İyi ama Yüce Allah seni mazur görmüştür. Sana cihad farz değildir” buyurdu.(7)

 Amr b. Cemuh:

 “Yâ Rasûlallah! Sen benim Allah yolunda ölünceye kadar savaşarak şehit olup Cennette şu topal ayağımla yürümemi uygun görmez misin?” dedi.

 Peygamberimiz aleyhisselâm:

 “Evet, uygun görürüm!” buyurdu.(8)

 Amr b. Cemuh’un oğullarına da:

 “Sizin ona engel olmanız gerekmez.

 Umulur ki, Allah onu şehitlikle nasiplendirir!” buyurdu.(9)

 Amr b. Cemuh, kıbleye döndü ve:

 “Allah’ım! Bana şehitlik nasip et!(10) Mahrum veya meyus olarak ev halkımın yanına döndürme!” diyerek dua etti.(11)

 Peygamberimiz aleyhisselâm:

 “Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki; onu Cennette topallayarak yürür gördüm!” buyurmuştur.(12)

 Nitekim Amr (r.a), Uhud savaşında şehid oldu ve maksûda erdi.

 Yüce Allah, şefaatine erdirsin.


 (1) İbn İshak, İbn Hisam, III, 96, Vâkıdî, I, 264, Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ, IX, 24.

 (2) Vâkıdî, Megâzî, I, 264.

 (3) İbn İshak, İbn Hisam, III, 96, Vâkıdî, I, 264, İbn Esîr , Usdu’l-Gâbe, IV, 28, Ebû’l-Fidâ, IV, 37.

 (4) Vâkıdî, Megâzî, I, 264.

 (5) İbn Esîr, Usdu’l-Gâbe, IV, 208.

 (6) Zehebî, Megâzî, 176.

 (7) İbn İshak, İbn Hişam ,Sîre, III,96, Vâki d f, Megâzî, I, 264, Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ,c.9,24, Delâilü’n-Nübüvvie, III, 246, İbn Esîr, Usdu’l-Gâbe, IV, 208, Zehebî, Megâzî, 176, Ebû’l-Fidâ, el-Bidâye ve’n-Nihâye, IV, 37.

 (8) İbn Hacer, el-İsâtbe, II, 530.

 (9) İbn İshak, İbn Hişam. III, 96, Vâkıdî, I, 264, Beyhakî, IX, 24, III, 246, İbn Esîr, IV, 208, Zehebî, 176, Ebû’l-Fidâ, IV, 37.

 (10) İbn Abdilberr, İstiâb, III, 1168, İbn Esîr, Usdu’l-Gâbe, IV, 208.

 (11) Vâkıdî, Megâzî, I, 264, İbn Abdilberr, İstiâb, III, 1168, İbn Esîr, Usdu’l-Gâbe, IV, 208.

 (12) İbn Abdilberr, İstiâb, III, 1169, İbn Esîr, Usdu’l-Gâbe, IV, 208.

Top