Muridan
Kur´an-ı Kerim ve Hadislerde Kadir Gecesi ve Fazileti

Kur´an-ı Kerim ve Hadislerde Kadir Gecesi ve Fazileti

Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilen ve Peygamber Efendimiz’in ekseriyetle son 10 gecede arayınız buyurduğu, Kur’an’ın Allah tarafından Cebrail Aleyhisselam aracılığıyla Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed -sellallahü aleyhi ve sellem-‘e vahyedilmeye başlandığı gecedir.

Ayet-i Kerime'de şöyle buyurulur:
Biz onu Kadir gecesi indirdik. Kadir gecesi nedir, bilir misin sen? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Meleklerle Ruh o gece Rabblerinin izniyle her iş için iner de iner. Tam bir esenliktir o gece, tâ tan yeri ağarıncaya kadar.(Kadîr sûresi, 1-5)
 
Ayetteki ifadelerden de anlaşıldığı üzere İslam’da en kutsal ve faziletli gece Kadir Gecesi'dir. Kadir Gecesi, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Bu geceye Kadir Gecesi denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Çünkü;
a) Kur’an-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır.
b) Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir Gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir.
c) Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler ilgili meleklere bu gece bildirilir. (Taberi, Camiu’l-Beyan, 2000, XXIV, 531; Tecrid-i Sarih Tercemesi, VI, 312)
d) Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner.
e) Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir.
f) Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mü’mine selam verirler.
 
Yüce dinimizin tarihinde olduğu kadar Müslümanların hayatlarında da yüksek bir yeri ve değeri olan Kadir Gecesi’nin zamanı değilse de kıymeti bu sûre ile bizlere tanıtılmıştır. Hidayet rehberimiz olan Kur’ân-ı Kerîm’in bu gece indirilmeye başlaması, meleklerle Ruh’un bu gece yeryüzüne inmesi ve tan yeri ağarıncaya kadar bu gecenin tam bir esenlik ve selâmet olması Kadir Gecesi’nin başlıca özellikleridir.
 
Kur’an’ın indiği bu kutlu geceyi değerlendirmek bin aylık bir ömrü hayırla geçirmiş olmak yani bereketlendirmek anlamına gelmektedir. Hadîs-i şerîflerden öğrendiğimize göre çok müstesna bir fırsat olan bu gece, ramazan ayının son on günündeki tek rakamlı geceler içinde gizlenmiştir. Onun hangi gece olduğunun açıklanmaması, o gecenin ömre ömür katan feyiz ve bereketini yakalama gayretini telkin etmek içindir. Bu gecenin şeref ve değerinden yararlanmak isteyen Müslümanlar, hemen hemen Ramazan’ın her gecesini Kadir Gecesi’ymiş gibi değerlendirmeye çalışacaklardır. Bu da onların çok hayır kazanmasına vesile olacaktır. “Meçhulde bereket vardır” sözünün anlamı da böylece gerçekleşmiş olacaktır. Nitekim âriflerden biri zaman ve insanın değerini belirtmek üzere “Her geceni Kadir bil; her geçeni Hızır bil” demiştir.
 
 
“Biz Kur’an’ı kutlu bir gecede indirdik.” (Duhân sûresi (44), 3)
 
Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği Kadir Gecesi, bu âyette “kutlu (mübârek) bir gece” olarak tanıtılmaktadır. Bu âyetten anlaşıldığına göre Kadir Gecesi, Allah katında değerli bir gecedir. Kadri yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm işte böyle kadir ve kıymeti yüksek bir gecede indirilmiştir. Böylece o kıymetli gecenin şeref ve fazileti bir kat daha artmıştır.
Bu mübâarek gecede melekler ve Ruh nasıl yer yüzüne iniyor ve âdeta yeryüzü gökyüzü haline dönüşüyorsa, dünyaya yeni bir yön verecek ve dünyalılara dosdoğru yolu gösterecek olan Kur’ân-ı Kerîm de o gece indirilmeye başlanıyor. Bu tür olaylara sahne olan gecenin kıymetini bilmek artık o geceye sahip olan ümmet fertlerine yani biz Müslümanlara düşmektedir.
 

Kadir Gecesinde Nasıl Duâ Edelim?

Mü’minler bu geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli, ibadet ve taatla değerlendirmelidir. Ebu Hüreyre’nin (r.a.) rivayet etmiş olduğu hadis-i şerifte Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Kim Kadir Gecesi’ni, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Leyletü’l-Kadir, 1).
Bu hadiste inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir (Buhârî, “Fażlu leyleti’l-Ḳadr”, 1; Müslim, “Ṣalâtü’l-müsâfirîn”, 175-176).
Ramazanın son on gününe girildiğinde Peygamber Efendimiz (s.a), dünyevî işlerden uzaklaşıp i‘tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı (Buhârî, “Fażlu leyleti’l-Ḳadr”, 5; “İʿtikâf”, 1; Müslim, “İʿtikâf”, 1-5; Tirmizî, “Ṣavm”, 73). 
 
Hz. Ayşe de demiştir ki; Resulullah’a:
“Ey Allah’ın Rasulü! Kadir Gecesi'ne rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum. Resulullah (s.a.v.):
“Allahümme inneke afüvvün tühıbbü’l-afve fa’fu anni: Allah’ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet, diye dua et.” (Tirmizi, Deavat, 89) buyurdu.
 
Bu sebeple müslümanlar olarak, ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi, kulluk bilinci içinde ibadet ederek ve geçmişte yaptığımız hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek geçirmeye özen gösterelim.
 
 

Top