Varaka b. Nevfel, Hz. Hatice’ye: “Cebrail; Allah ile peygamberler arasında, Allah’ın emînidir. Sen, Muhammed’i, görmüş olduğu şeyleri gördüğü yere kadar götür.
Kendisine gelen şey gelince, başını saçını aç!
Eğer o Allah tarafından ise, Muhammed gördüğü şeyi göremez!” dedi.
Hz. Hatice öyle yaptı. (1)
Peygamberimize (a.s):
“Ey amcamın oğlu! Şu sana gelen sahibin (Melek) geldiği zaman, bana haber verebilir misin?” diye sordu.
Peygamberimiz (a.s):
“Evet! Haber verebilirim!” buyurdu.
Hz. Hatice:
“Öyle ise, o sana gelince bana haber ver!” dedi.
Peygamberimiz (a.s):
“Ey Hatice! İşte, Cebrail yanıma geldi” buyurdu.
Hz. Hatice:
“Kalk, gel de ey amcamın oğlu! Sol dizimin üzerine otur!” dedi.
Peygamberimiz (a.s) oturunca, Hz. Hatice:
“Onu görüyor musun?” diye sordu.
Peygamberimiz (a.s):
“Evet! Görüyorum!” buyurdu.
Hz. Hatice:
“Kalk da sağ dizimin üzerine otur!” dedi.
Peygamberimiz (a.s), kalkıp onun sağ dizinin üzerine oturdu.
Hz. Hatice:
“Onu yine görüyor musun?” diye sordu.
Peygamberimiz (a.s):
“Evet! Görüyorum!” buyurdu.
Hz. Hatice:
“Kalk da, kucağıma otur!” dedi.
Peygamberimiz (a.s), kalkıp onun kucağına oturdu.
Hz. Hatice:
“Onu hâlâ görüyor musun?” diye sordu.
Peygamberimiz (a.s):
“Evet! Görüyorum!” buyurdu.
Hz. Hatice, başından başörtüsünü açtı ve:
“Yine onu görüyor musun?” diye sordu.
Peygamberimiz (a.s):
“Hayır! Görmüyorum!” buyurdu.
Bunun üzerine, Hz. Hatice:
“Ey amcamın oğlu! Sebat et! Müjdeler olsun ki, vallahi, bu sana gelen melektir; şeytan değildir!” dedi.(2)
(1) Ebu’l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, I, 164.
(2) İbn İsJıak, İbn Hişam, Sîre, I, 255, Taberî, Târih, II, 208, Ebu Nuaym, Delâil, I, 217, Beyhakî, Delâilü’n-NübüvvE.II, 151-152, İbn Abdilberr, İstiâb, IV, 1820, İbn Cevzî, el-Vefâ, I, 164, İbn Esîr, Kâmil, II, 49, İbn Seyyid, Uyûnu’l-Eser, I, 87, Zehebî, Târîhu’l-İslâm, 134, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve’n-Nihâye, III, 15-16, Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, VIII, 256, Diyarbekrî, Hamis, I, 283.