Uyuyoruz uyuyoruz...Uyku tatlı mı geliyor ne? Uyuyoruz habire... Namazda uyuyoruz, zikirde uyuyoruz, işimizin başında uyuyoruz...Yani yaptığımıza şuurumuz yok.
Ölünce mi uyanmayı bekliyoruz. Hizmetler var, yapılması gereken hizmetler... Olsun! Biz uyuyoruz. Acaba bizden evvel gelip geçenler, o büyükler uyudukları için mi muvaffak oldular yoksa uyumadıkları için mi? Uyuyup uyuyup bilmem ki ne bekliyoruz. Üstelik bazen uyumakla kalmıyor, uyananları da engelliyoruz.
Gelin hep beraber uyuyalım, diyoruz. Bu gaflet uykusu tüm müslümanları sarmış. Amaaa... Menfaatimize nefsimize bir şey olmaya görsün, birden silkinip gözlerimizi faltaşı gibi açıp uyanıveriyor, feryadı basıyoruz. "Uyuyor musunuz millet?" menfaatim elden gidiyor deyiveriyoruz. Yoksa din zayıflatılıyormuş, zikre dil uzatılıyormuş, Hak batıl birbirine karıştırılıyormuş, aman canım uykuya devam diyoruz. Evet, uyuyoruz. Ama kendimizi uyanık sanıyor, uyandırana da kızıyoruz. Uyanana da kızıyoruz. Zahirende çok uyumak iyi değil zararlıdır. Mana da ise uyku perişanlıktır. Uyumayalım, uyuyanları uyandıralım. Hz.Hatice (r.anhâ) annemiz Efendimiz'e (s.a.s):
"Yavaş biraz, çok yorma kendini hiç uyumuyorsun. Sen biraz dinlen" dediğinde, Efendimiz'in (s.a.s) buyurduğu cevab uyuyanları uyandırsın:
"MEDÂ VAKTÜ'N-NEVM YÂ HADÎCE"
"UYKU VAKTİ ÇOKTAN GEÇTİ EY HATİCE"
Allah (c.c) cümlemizi nevm ü gafletten ikaz buyursun.
ÂMİN...