Muridan
Kâdirilik

Kâdirilik

"Bizden önceki güneşler battı ve gitti... Bizim güneşimiz ise batmayacak ebedi..." Pir Abdulkadir-i Geylani (k.s.)

Allah’a (c.c.) sonsuz hamd olsun... Rasul-i Zi-şan (s.a.s.) Efendimize ve pak, temiz al ve ashabına salat ve selam olsun...

Allah aşkıyla yanan kalblerin buluştuğu , avam ve havassa manevi kirlerden gönüllerini arındırma yollarını öğreten Kadiriyye tarikatının kurucusu Gavs-ül Azam Seyyid Abdülkadir Geylani (k.s.a.) Hz.leridir. Tarikat; O’nun ismine izafe edilerek Kadirilik olarak bilinmiştir.

Tarikatların intişar tarihi olarak h.2nci yüzyıl gösterilse de sistematik ve metodları belirlenmiş olarak, Kur’an ve sünnetten alınmış erkanıyla zuhur eden ilk tasavvufi mekteb Kadiriyye’dir.

Tarikat-ı Aliye-i Kadiriyye bu itibarla kurulmuş ilk ve en eski tarikattır... Bu sebepten ona “Tarikatler ocağı” da denilebilir. Tarikat Piri Abdülkadir Geylani Hz.leri’nin görüşleri tasavvuf aleminde her zaman müracaat edilen yegane merci olmuştur...Çünkü O’nun tarikatı en sağlam temellere yani Kur’an ve sünnete sarsılmaz bir şekilde tutunmuştur... Tarikate asla ve kat’a bid’at girmemiştir. Berrak, tertemiz, pırıl pırıl bir feyiz okyanusudur. Temel ilkesi daimi olarak Allah-ü Teala’yı anmak ve kalbi O’ndan başkasından kurtarmak, himmeti yüce olmak, hizmeti güzel yapmak, din kardeşlerinin eziyetlerine sabretmek olan tarikat; Kurucusu tarafından şu şekilde izah edilmiştir.

-Kadiri Tarikatının Temel İlkeleri-

Pir Abdülkadir Geylani Hz.leri tesis buyurduğu tarikin ilkelerini şöyle beyan buyurmuştur:

Oğlu Abdurrezzâk'a şöyle vasiyet eyledi:

Ey oğlum! Allahü tealâ bize ve sana ve bütün müslümanlara tevfîk, başarı ve muvaffakiyet ihsân eylesin! Sana Allah'tan korkmanı ve O'na tâat üzere olmanı, dînimizin emir ve yasaklarına riâyet etmeni ve hudûdunu gözetmeni vasiyet ederim.

Ey oğlum! Allahü teâlâ bize, sana ve müslümanlara tevfîk versin! Bizim bu yolumuz, Kitap ve Sünnet üzere bina edilmiştir. Kalbin selâmeti, el açıklığı, cömertlik, cefâ ve ezâya katlanmak ve din kardeşlerinin kusurlarını affetmek üzere kurulmuştur.

Ey oğlum! Sana vasiyet ederim! Derviş yâni Allah adamlarıyla berâber ol. Meşâyıha, tasavvuf büyüklerine hürmeti gözet! Din kardeşlerinle iyi geçin! Küçük ve büyüklere nasîhat üzere ol. Dinden başka şey için kimseye düşmanlık etme!

Ey oğlum! Allahü teâlâ bize ve sana tevfîk versin! Fakirliğin hakîkati, senin gibi olana muhtaç olmaman, zenginliğin hakîkati ise, senin gibi olandan bir şey istememendir. Tasavvuf hâldir, söz değildir, söz ile de ele geçmez. Dervişlerden, Allah'tan başkasına ihtiyaç duymayan birisini görürsen, ona ilim ile değil, rıfk, yumuşaklık, güler yüz ve tatlı söz ile muâmele eyle! Zîrâ ilim onu ürkütür, rıfk, yumuşaklık ise çeker ve yaklaştırır.

Ey oğlum! Zenginlerle sohbetin, görüşmen izzet ile, onlara değer vermeyerek, fakirlerle görüşmen ise, kendine değer vermiyerek olsun.

İhlâs üzere ol! İhlâs, insanların görmesini hâtıra getirmeyip, yaradanın dâimâ gördüğünü unutmamaktır. Sebeplerde Allahü teâlâya dil uzatma. Her hâlde Allahü teâlâdan gelene râzı ve sükûn üzere ol. Allah adamlarının huzûrunda şu üç sıfat üzere bulun: Alcak gönüllülük, iyi geçinmek ve kötülüklerden arınmış bir kalb. Hakîkî yaşamak, nefsini öldürmenle, nefsinin arzularını, haram ve zararlı isteklerini yerine getirmemenle olur.

-Kadiri Tarikatında Zikir-

Kadirilikte zikir cehri olarak, yani açıktan, sesli olarak, dil ile kalbin bir arada çalıştırılmasıyla yapılır. Dilden kalbe, kalbden sırr, sırr-us sırr, hafa, ahfaya ve sonunda tüm vücuda yayılan zikrin sonunda mürid devamlı Hakk’ı zikreder duruma gelir. Toplu olarak yapıldığı gibi, ayrıca her müride tarif edilen münferid yapılan yevmi zikir ile Hz.Allah (c.c.) anılır. Zikir; İstiğfar, salavat-ı şerife, tevhid , lafza-i celal (Allah) ve tarikin usulünce belirlenmiş ve Mürşid-i Kamil tarafından tarif edilen esma-i hüsna’dan oluşur. Günlük zikirleri yerine getiren mürid, belirlenmiş günlerde yapılan cemaat halinde zikirlere de iştirak eder.

Bunun yanında Rabıta denilen ve Mürşid-i Kamil’e kalben bağlantı kurularak yapılan feyz alma metodu da tarikatın özelliklerinden ve vazgeçilmez unsurlarındandır.

-Kadirilik Hakkında Diğer Büyüklerin Sözleri-

Abdülkadir-i Geylani (k.s.a.) Hz.lerinin tarikatı, seyr-u süluk eğitimi hakkında kendi zamanında ve sonraki zamanlarda pek çok tasavvuf büyüğü görüş belirtmiştir... Bunlardan birkaçını sunuyoruz.

a) Beka b.Batu (k.s.) (v.1158) :

Abdülkadir Geylani Hz.leri’nin tarikati, söz ile fiili, nefis ile kalbi birleştirmek, samimiyet ve teslimiyeti kucaklamak, Kitab ve sünneti her yerde, her an, her saniye ve her nefes hakim kılmak, Allah-ü Teala ile sabit olmaktır.

b) Adiyy b.Müsafir el-Hakkari (k.s.) (v.1161) :

Geylani Hz.leri’nin tarikati, kalbin ve ruhun muvakatiyle birlikte kaderin hükümleri altında nefsi kurutmak yani onu ilahi hükümlere uyar hale getirmek, Batın ile zahiri birleştirmek ve nefsin kötü sıfatlarından sıyırarak gaybda ve huzurda, faydada ve zararda, yakınlıkta ve uzaklıkta Hakk’ın rızasını gözetir dereceye ulaşmaktır.

c) Ebu Said Ali el-Kaylevi (k.s.) (v.1161) :

Abdülkadir-i Geylani Hz.lerinin kuvveti Allah’tan, Allah için ve Allah iledir. Karşıtlarının gücü O’nun gücü karşısında çok zayıf kalır. O’na sarılmak suretiyle, kopması mümkün olmayan tarikat ipine bağlananlar pek çoktur. Allah-ü Teala O’nu hakikatteki tetkiki sebebiyle çok kıymetli bir makama yükseltmiştir.

ç) Ebu’l Hasan Ali b.el Heyti (k.s.) (v.1168) :

O’nun tarikati tefviz (her şeyi, Allah’a havale etme), muvafakat (kadere rıza gösterme ve uyma), teberra (Hakk’ın sevmediklerinden uzaklaşma) idi. Ubudiyyet makamında kaim olan bir sır ile ubudiyet durağında hazır bulunarak kalbi masivadan arındırma, Hakk’ı şanına yakışmayan vasıflardan tenzih etme, Abdülkadir-i Geylani Hz.lerinin tarikatinin özelliklerindendi. O; Rububiyyetin istediği istikamette bir kulluğa sahipti... O; tefrikadan uzak bir kuldu.

d) Ebu Amr Osman b.Merzuk el-Kureşi (k.s.) (v.1168) :

O (k.s.a.) Şeyhimiz, imamımız ve efendimizdir. O ilimde, makamda ve halde herkesin önderidir.

e) Ahmed Er-Rufai (k.s.) (v.1182) :

O’nun (k.s.a.) vasıflarını kim anlatabilir ki? O’nun derecesine kim ulaşabilir ki? O, şeriat denizi sağında, hakikat denizi solunda olandır. İsteyen istediği denizden kabını doldursun.

f) Muhyiddin-i Arabi (k.s) (v.1240) :

Seyr-ü süluktaki tahkim derecesine müridlerini ulaştırabilen ender insanlardan biri, tasavvufun girift meselelerini ince izahlarla halleden, şanı yüce zat Efendimiz;

Abdülkadir-i Geylani’dir...

g) Ahmed Kuddusi (k.s) (v.1849) :

Ahir zamanda cehalet, gaflet, tembellik, bid’at, zinet ve dünyevi meşguliyetler çok olduğundan Kadiri tarikati bu ümmete rahmettir.Pir Abdülkadir-i Geylani Hz.lerinin tariki avam ve havassa şamildir.Çok geniştir ve müridlerine karşı da çok şefkatlidir.

-Kadiriliğin Coğrafi Yayılışı-

En yaygın tarikat olma özelliğini haiz olan Kadiriyye, daha Kurucusu Pir Abdülkadir Geylani Hz.leri zamanında şarka ve garba yayılmıştı...Oğullarından Şeyh İsa (k.s.) Şam ve Mısır’da, Şeyh Musa (k.s.) Şamda, Şeyh Abdülaziz (k.s.)Sincar, İbrahim isminde bir diğer oğlu Vasıt’a yerleşmişlerdi. Bulundukları bölgeleri Kadirilik feyziyle dolduran bu zatlardan başka diğer çocuklarıda dünyanın çeşitli yerlerine seyahat etmiş ve tarikatı yaymışlardır... Yemen, Suriye, Irak, Kuzey Afrika, Hindistan kısaca tüm orta ve doğu kıtalarında, doğu batı kuzey ve güneyde en yaygın tarikat olarak kaynaklara geçmiştir. Kadiriliğin Anadoluya gelişi Eşrefoğlu Rumi (v.1469) vasıtasıyla olmuştur... Daha sonraları Şeyh İsmail Rumi (k.s) (v.1631) tarihinde İstanbul’a gelmiştir... Oradanda tüm Anadolu’ya ve batıya, Avrupa’ya yayılan Tarikat-ı Kadiriyye’nin dünya üzerinde sayılamayacak kadar çok müntesibi olmuştur...Yüzyıllardır Ümmet-i Muhammed’e, feyz ve bereket kaynağı olmuş, milyonlarca mü’minin kalbine Allah (c.c.) ve Rasulü’nün (s.a.s.) aşkını yerleştirmiş, binlerce Veliyyullah, Allah Dostu mezun etmiş olan bu irfan mektebi seyr-ü sülukta en kısa, en sür’atli bir yol olarak her zaman en ön safta yer almıştır.

-Kadiriliğin Kolları-

Kısaca, Kadiri tarikatının şubeleri (kolları) hakkında bilgi vermek isteriz...

1-Halisiyye: Kurucusu, Ziyaüddin Abdurrahman Halis Talebani Kerküki (k.s) (v.1858) Halisiye Kerkük’te kurulmuştur. Zamanımızda Kadiri tarikinin en faal koludur. Anadolu’ya giriş yeri Urfa’dır... Oradan tüm Türkiye’ye ve Avrupa’ya yayılmıştır...

2-Eşrefiyye: Kurucusu, Eşrefoğlu Rumi (k.s)... İznikte kurulmuştur.

3-Rumiyye: Kurucusu, İsmail Rumi (k.s) İstanbul

4-Garibiye

5-Hammadiye

6-Makdisiyye

7-İseviyye

8-Farıziyye

9-Cebertiyye

10-Gavsiyye

Bunlardan başka, Müştakiyye, Davudiye, Urabiyye, Kemaliye, Enveriyye ve daha pek çok şubesi bulunmaktadır... Türkiye’de yaygın olan kol Halisiye’dir.

Menba-ı Feyz-i Ve’l Kemal olan Kadiri tarikatı hakkında cildler dolusu kitaplar yazılsa sonu gelmez... Biz kısaca bilgiler sunmaya çalıştık. Kadiriyye; İnsan-ı Kamiller, evliyalar yetiştirmiş ve yetiştiren en üst seviyede bir İslam Okulu, İrfan mektebidir... Tasavvufun yozlaştırılmaya çalışıldığı, müteşeyyihlerin cirit attığı, silsilesi belirsiz yolkesicilerin tasavvuf ehli gibi ortada dolaştığı zamanımızda; Kadiri Tarikatı en kuvvetli, silsilesi sapasağlam, Mürşid-i Kamilleri zahir ve batında olgun olması ve kurulduğu zamanki haliyle devam etmesi hasebiyle bu zamanda Hakk’a vardıran en sağlam bir kulp ve kopmaz bir iptir...

Allah-ü Teala (c.c.) tüm Ümmet-i Muhammed’e (s.a.s.) bu yüce tarikatın feyzinden hissedar olmayı nasib etsin...

 

Kaynaklar :

İslam Ansiklopedisi

Kalaid-ül Cevahir

Behcet-ül Esrar

Tomar-ı Turuk-u Aliyeden Kadiriyye Silsilenamesi (Sadık vicdani)

Sefine-i Evliya (Hüseyin Vassaf)

Evliyalar Ansiklopedisi

Miftah-ul İrşad

Halisa Seçkinleri

 

Top