Gavsulazam Abdulkadir Geylani Hz. inin doğumlarında meydana gelen harikulade haller:
Pirimizin doğumlarından önce nice harikulade haller meydana geldi. Nasıl mı?
Hicri 470. yılı Ramazan ayının birinci gecesiydi. Babası Seyyid Ebu Salih yatağına uzanmış yatıyordu. Bir müddet sonra rüya aleminin kapısı kendine açıldı. Önüne tarifi imkansız bir yer çıktı. Orada Nebiler Nebisi (s.a.s), Sahabe-i Güzin ve bütün veliler toplanmıştı. Varlığın sebebi olan Cenab-ı Peygamber (s.a.s) Seyyid Salih'e: "Ya Ebu Salih! Ey benim evladım! Ne saadet sana ki, her şeye gücü yeten, her yerde hükmünü yürüten Yüce Allah (c.c.) Hz.leri sana bu gece bir erkek evlad ihsan eyledi. Öyle bir evlad ki, müstesna bir varlık, rütbe ve derecesi bütün velilerin üstündedir. O benim evladımdır ve soyumdandır. O'nun derecesi ve şanı başkalarından çok üstün ve yüksek olacak" buyurarak müjdeledi.
Sabah olur olmaz Seyyid Salih yatağından fırladı. Gönlü gözü sevinç ve sürurla dolmuştu. İşte o gün Seyyid Abdülkadiri Geylani (k.s) Hz.leri dünyaya teşrif etmişlerdi. Seyyid Salih her tarafından nurlar ve ışıklar çağlayan bu müstesna bebeği kucağına alıp dakikalarca kokladı ve sevdi. Gerçekten de o aşk ile geldi ve aşk ile ömür sürdü. Ömür nefeslerinin incilerini gökyüzününün aydın güneşi gibi pırıldattı. 91 senelik ömründe hep ilahi aşk ile yandı. Gece gündüz Kabe mumu gibi ışıklar saçtı. Annesi Fatıma binti Ebu Abdullah Seyyidedir. Geylan kasabasının büyük şeyh ve zahidelerinden biriydi.
Pir Abdulkadir Geylani (k.s) Hz.lerinin babası, Hz. İmamı Hasan hazretlerinin oğlu olan Haseni Müsenna'nın oğlu Abdullah'ın soyundandır. Bu Abdullah'ın annesi, Hz, İmamı Hüseyin hazretlerinin kızı Fatımadır. Hem baba tarafından, hem de ana tarafından Peygamberimizin (s.a.s) Efendimizin soyundan olup, hem Şerif hem Seyyiddir. Annesi ve babası evliya idiler.
Abdulkadiri Geylani (k.s) Hz.leri fıkıh ve hadis ilimlerinden müctehid idi. Tasavvufta ise yüksek bir evliya ve mürşidi kamillerin en başta gelenlerindendir.
Annesi şöyle anlatmıştır: "Oğlum Abdulkadir doğduğunda, Ramazan-ı Şerif başlamıştı. Birinci gün, imsak vaktinden güneş batıncaya kadar süt emmedi. Bu hali diğer günlerde de devam etti. Ramazanı Şerif boyunca gündüzleri hiç süt emmedi. Anladım ki, Ramazanı Şerife hürmet ediyor. Oruç tutuyordu." Ondan sonraki Ramazanın başlayıp başlamadığı keşfedilemeyince nur yumağı çocuğa dikkat ettiler. Güzeller güzeli bebek o gün yine süt emmedi. Tahkik edildi, anlaşıldı ki, o gün Ramazanın birinci günüymüş. Diğer Ramazan başlarında da halk, hava bulutlu olduğundan dolayı Ramazanı tesbit edememişlerdi. Çocuğunun bu meziyetlerini bilenler "Ramazanı tesbit edemedik, Abdulkadir bu gün süt emdi mi?" diye sordular. "Ey Allah'ın kulları! Müjdeler olsun ki, oğulcuğum bugün süt emmedi" dedi.
Onun çocukluğu hiçbir çocuğun haline benzemiyordu. Dünya bahçesine gelir gelmez Hak yolunda yürümeye başlamıştı. Onun gönül gözüne Hikmet Sürmesi Hak eliyle çekilmişti. Abdulkadiri Geylani (k.s) Hz.leri doğmadan önce, Bağdatta bulunan âlim ve veli zatlar, onun doğacağını müjdelemişlerdir. Seyyid Abdulkadir Geylanî (k.s) Hz.leri, önce doğduğu yerde ilim öğrenmeye başladı. Daha küçük yaşta iken Kur'anı Kerim'i ezberledi.