“Ey mü’minler emîri! Bak sırtıma!” dedi. Hz. Ömer onun sırtına bakınca : “Doğrusu ben insan sırtının bugünkü gibisini hiç görmemiştim!” dedi. Habbab:
Müşrik kadınlardan Ümmü Enmar’ın azadlı kölesi olan Habbab b. Eret(1), Müslümanlığını açıklamaktan çekinmeyen(2), dininden döndürülmek için Mekke’de en ağır işkencelere uğratılan koruyucusuz Müslümanlardandı.(3)
Müşrikler onun çıplak vücudunu dikenler içinde sürürlerdi.(4)
Kendisinin, çıplak vücuduna demir gömlek giydirilip, en sıcak günde Remda’da güneş altında vücudunun yağı eritilircesine tutulduğu da olurdu.(5)
Güneşten kızgın hale gelmiş ya da ateşle kızdırılmış olan taşa çıplak sırtı bastırıldığı halde, söyletmek istedikleri şeyi, küfür sözünü ona söyletemezlerdi.(6)
Nitekim müşrikler bir gün onu yakalayıp soydular. Düz bir yerde yaktıkları ateşin içine, sırtının üzerine yatırdılar.
İçlerinden birisi onun göğsünün üzerine ayaklarıyla bastı.
Ateş sönünceye ve yer soğuyuncaya kadar, kendisini öylece tuttular!
Yıllar geçtiği halde bile, Habbab’ın sırtındaki yanıkların yerleri, alacaları kaybolmadı.(7)
Hz. Ömer, halifeliği sırasında, Habbab’a müşriklerden çektiği işkenceyi sormuştu. Habbab:
“Ey mü’minler emîri! Bak sırtıma!” dedi.
Hz. Ömer onun sırtına bakınca(8):
“Doğrusu ben insan sırtının(9) bugünkü gibisini hiç görmemiştim!” dedi. Habbab:
“Benim için bir ateş yakmışlardı da(10), ben onun üzerine sürüklenip atılmıştım.(11) O ateşi benim sırt etimin yağı söndürmüştü!” dedi.(12)
Habbab demirci idi.(13) Kılıç yapardı.(14) Habbab’ın hanımefendisi Ümmü Enmar da, Habbab’ın başını ateşte kızdırdığı demirle dağlardı!
Habbab, Peygamberimize (a.s) varıp, Ümmü Enmar’dan şikâyetlendi.
Peygamberimiz (a.s):
“Ey Allah! Habbab’a yardım et!” diyerek dua edince, Ümmü Enmar başından bir derde tutulup, köpeklerle birlikte ulur oldu! Kendisine:
“Başını dağlat!” diye tavsiye edildi.
Bunun üzerine, Habbab demiri alır, ateşte kızdırır, Ümmü Enmar’ın başını onunla dağlardı!(15)
2. İbn Sa’d, Tabakâtü’l-Kübrâ, III, 233, Belâzurî, I, 156, Ebu Nuaym, Hilyetü’l-Evliya, I, 1 40, İbn Esîr, Usdu’l-Gâbe, II, 114, Hâzin, Tefsir, III, 136.
3. İbn Sa’d, Tabakât, III, 165.
4. Suyûtî, Dürru’l-Mensûr, IV, 132.
5. İbn Sa’d, III, 233, Belâzurî, I, 158, Ebu Nuaym, I, 140, İbn Esîr, II,114.
6. İbn Esîr, Kâmil, II, 68.
7. İbn Sa’d, III, 165, Belâzurî, I, 178.
8. Ebu Nuaym, I, 144, İbn Abdilberr, İstiâb, II, 439, İbn Esîr, Usdu’l-Gâbe, II, 115.
9. İbn Esîr, Usdu’l-Gâbe, II, 115.
10. Ebu Nuaym, I, 144, İbn Abdilberr, II, 439, İbn Esîr, Usd, II, 115, Hâzin, III, 136.
11. İbn Abdilberr, II, 439, İbn Esîr, Usd, II, 115.
12. Ebu Nuaym, I, 144, İbn Abdilberr, II, 439, İbn Esîr,Usdu’l-Gâbe, II, 115, Hâzin, Tefsir, III, 136.
13. İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, I, 383, İbn Sa’d, III, 164, Buhârî, Sahih, V, 237, Belâzurî, I, 176, İbn Abdilberr, II, 438, İbn Esîr, Usdu’l-Gâbe, II, 115, Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nübelâ, II, 235.
14. İbn İshak, İbn Hişam, I, 383, İbn Abdilberr, II, 438, İbn Esîr, Usd, II, 115, İbn Hacer, el-İsâbe, 11, 416, Halebî, İnsânu’l-Uyûn, I, 511.
15. Belâzurî, I, 178-179, İbn Esîr, Usdu’l-Gâbe, II, 115.