Murâkabenin hakîkati, Rakîb’i (murâkabe edeni) gözetmek ve himmetini tamamen ona çevirmektir. Başkasından ötürü herhangi bir işten sakınan bir kimseye ‘Filan adamı murâkabe edip onun tarafını gözetti’ denir. Bu murâkabeden gaye, kalbin bir durumudur. O durum, marifet çeşitlerinden birinin meyvesidir..
Evliyanın sözlerine kibâr-ı kelâm denir. Velîler peygambere vâris olan zâtlardır. Binâenaleyh onlar, zuhûr etmedikçe ve gönüllerine ilhâmât havale olunmadıkça mümkün mertebe söz sarf etmezler...
Sâlik merâtib kat ' eder Tekrâr-ı Hû yâ Hû ile Âşık hicâbı ref ' eder Ezkâr-ı Hû yâ Hû ile ..
Tasavvufun menşeini teşkil eden Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz, aynı zamanda tasavvufî şiirlerin de membaıdır...
1492’de, Sultan Bayezid-ı Velî devrinde, Galata sırtlarındaki Theodore Manastırı’nın harabeleri üzerinde yeni bir bina yükseldi: Galata Mevlevîhanesi...
Tasavvufun Menşei: Hz. Peygamber döneminde tasavvuf kelimesi kullanılmıyordu. Ama bir ruh hayatı olan tasavvufu Efendimiz ve ashabının yaşayışlarında bulmamız mümkündür. Hicri 200 yılından önce dünyayı bırakıp nefislerini Allah ile geçiren, riyazet yoluyla ruhi kabiliyetlerini geliştirenlerin yoluna..
Yıl 1699... Osmanlı, Karlofça'da Avusturya, Lehistan ve Venedik ile ayrı ayrı barış anlaşmaları imzalamıştı. Bu antlaşmadan kısa bir zaman sonra, 14 temmuz 1700 senesinde de, Rusya ile karşılıklı olarak silah bırakılmasına karar verildi...
Anlatmak için anlamak gerekir. Hemen bir soru ile başlayalım. Kaç kişi anlıyor ve kaç kişi anlatabiliyor? Hele hele İslam dininin bünyesinde mevcut tasavvufi hayatı anlamadıktan sonra O´nu anlamak ve anlatmak mümkün mü? Yapılan Mevlânâ´yı anma törenlerine bu merkezden bakmak lâzımdır. Saz ve diğer ..
Gel ey kardeş, Hakk'ı bulayım dersen, Bir kâmil mürşide varmayınca olmaz, Rasûl'ün cemalin göreyim dersen, Bir kâmil mürşide varmazsan olmaz...
Onların âdâbından biri de vücudunun organlarını yalnız Allah’ın emirleri doğrultusunda kullanmak, dostlarından çıkan hatadan dolayı onları mazur görmek, büyük günah işleme, ya da farzı terk etme dışında dostları kınamamaktır. Muhammed b. Hâmid et-Tirmizî şöyle dedi:..