Ebu’l-Vefâ (k.s) hazretlerinin küçük ve sevimli bir oğlu vardır. Çocuk iyidir, hoştur da bir ara mahallenin sakasına (su dağıtıcısına) hayli eziyet eder. ..
Vaktiyle bir şeyh-i kâmil, yıllarca yanında yetiştirdiği müridini imtihan etmek ister. Onun eline iri bir pırlanta verip:..
İnsanların kendi nefislerine karşı da birtakım görevleri vardır. Bu görevlerin bir kısmı bedenlerine, bir kısmı da ruhlarına aittir. Başlıcaları şunlardır: ..
Bakmak ve görmek ayrı şeylerdir. Herkes bakar, fakat herkes göremez. Etrafımızda ve daha önemlisi kendimizde nice hasletler var, fakat biz bunlardan bihaberiz. Bu kâinat bir kitaptır, okuyabilenlerden olalım inşallah...
İslâmî disiplinlerin bir konuda öncelikle başvuracakları temel kaynaklarından ilki Kur’ân’dır. Kur’ân bu konumunu Allah kelamı ve ilâhi emirlerin yazılı bir metni olmasından almaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v.) ise Kur’ân’ı tebliğ, tebyîn ve uygulayan Allah’ın elçisidir. Bu yüzden dini ilimlerle alaka..
Tefvîz (işi Allah’a havale etmek) hususunda iki ince nokta vardır. Birincisi: İşlerden en hayırlısını seçmek, ancak bu cihanın her zerresine vakıf olan ve bütün işlerin hâl ve durumunu ve hepsinin gizliliklerini bilen kişiye yakışır. Yoksa bu vasıfları taşımayan kişinin ‘hayırlı ve faydalıdır’ di..
İbadet ve amel bozucu ikinci sebep de ucûbtur. Bundan sakınmak vaciptir. Ucûb, kendini bir şey sanmak, hayırlı bir işteki başarısının Allah’tan değil de kendi gücünün ve zekâsının eseri olduğuna inanmaktır. Ucûb iki türlü zarar verir. 1. Ucûb, Cenâb-ı Hakk’ın yardımına ve onun kudretine ve büy..
Eğer kabir azabı, kalbin bu dünyaya bağlanması sebebiyle ise hiç kimse bundan kurtulamaz. Çünkü kadın, evlât, mal ve mevkii herkes seviyor. O hâlde kabir azabı herkese olacaktır. Bundan kimse kurtulamayacaktır denirse, cevabında deriz ki:..
406. Ka’b diyor ki: “İbrahim (a.s): “Ya Rabbi! Yeryüzünde ben¬den başka sana ibâdet eden bir kimseyi görmemek beni mahzun ediyor’ dedi. Bunun üzerine Allah Azze ve Celle, onunla birlikte namaz kılacak melekler inzal etti.”..