Muridan
Kurban ile Allah´a Yaklaşmak

Kurban ile Allah´a Yaklaşmak

Allah için en sevdiği şeyleri feda edebileceğinin sembolik bir ifadesi olan kurban ibadeti, insan ruhunda kuvvetli tesiri olan ve Allah’a kulluğun değişik bir boyutunu bizlere gösteren bir ibadettir.

İbadetler, bildiğimiz ve bilmediğimiz birçok hikmet ve gayeleri ile kulun Allah’a sevgisinin, kulluk borcunun ve O’na yaklaşmak isteğinin bir ifadesidir. Aynı zamanda her bir ibadet kendine has özellikleri ile kulun Allah ile iletişiminin farklı boyutlarını ifade etmektedir. Nihayetinde bütün ibadetlerdeki yegâne gaye, kulun Allah’a yaklaşmak isteği ve onun himayesine girme arzusudur. Özünde Allah için en sevdiği şeyleri feda edebileceğinin sembolik bir ifadesi olan kurban ibadeti de, insan ruhunda kuvvetli tesiri olan ve Allah’a kulluğun değişik bir boyutunu bizlere gösteren bir ibadettir.
Kur’an’da kurban kesmedeki gayenin takvaya ulaşmak olduğunun altı çizilerek bu kadim ibadetin basit bir kan akıtmanın da ötesinde anlamlar içerdiği bizlere hatırlatılır. Saffat suresi 100-107. ayetlerde, Hz. İbrahim’in gözünün aydınlığı olan İsmail’i Allah’a kurban ediş süreci anlatılarak insanın böylesi bir imtihan karşısında yaşadığı duygusal süreç çok güzel resmedilmektedir. Allah’a kulluk ve sevginin bir nişanesi olarak kulun en sevdiği şeylerden fedakârlığı istenmekte ve kulluk bilinci çok ağır bir imtihan sürecine tabi tutulmaktadır. İsmail (a.s.)’in böylesi ağır bir imtihandaki tavrı bizlere hayat veren hayatın sahibi Kadir-i mutlaka karşı güzel bir sadakat örneği olmuştur. İbrahim ve İsmail (a.s.)’in niyet ve takvası sayesinde akıtılması düşünülen kan, insanlığın ölümüne değil kurtuluşuna ve ilahî rahmete vesile olmuştur. Nihayetinde İbrahim (a.s.)’e verilen kurbanlık bütün insanlık için bir rahmet ve kurtuluş olmuş, kulun Allah’a teslimiyetinin neticesinde canının bağışlanmasının sembolü hâline gelmiştir.
Yaratılışı itibarıyla nefsinde birçok prangaları taşıyan insan, kurban ibadeti ile Allah’ın rızasına yaklaşma yolundaki en büyük prangası olan dünyaya bağlılık ve dünyevi değerlerin kutsallaştırılması engelini aşabilmekte ve rıza-i ilahî için akıttığı kan yere düşmeden takva ile kurbiyeti hâsıl olmaktadır. Bakara suresi 207. ayette de ifade edildiği gibi yaptığı her tercihte bazı şeylerden fedakârlıkta bulunma zorunluluğu olan insan, İsmail gibi canını Allah’a feda etme karşılığında O’nun rızasından başka hiçbir şey beklememekte ve Raufü’r-rahimin rahmetine sığınmaktadır. İbrahim’in can özünden vazgeçerek Hakk’ın halili olma kurbiyetine erdiği gibi bütün müminler de kurban ile Allah´a biraz daha yaklaşmak ve İbrahim gibi onun halili olma arzusundadırlar.
Bayram günü Efendimiz (s.a.s.)’in tavsiyesine ve sünnetine kulak vererek o gün yapılacak en güzel işi “kurban kesmeyi” yerine getirmeliyiz. Bayram günlerinin neşe ve sevinç günleri olduğunu hatırlayıp bütün sıkıntılarımızı bir tarafa bırakıp güler yüz ile kardeşlerimize konuk olmalı, muhabbetle onları misafir edip ikramlarda bulunmalıyız. Yıl içinde et yiyemeyen kardeşlerimizi hatırlayarak ihtiyaç sahipleri ile aramızda bir köprü kurmalı, bu vesile ile Allah’a yaklaşmayı hedeflemeliyiz. Çocuklarımızı hassaten sevindirmeli onların gönül ve ruh dünyalarında unutulmaz hatıralar bırakarak bu kadim mirası kıyamete kadar unutturmamalıyız.
 
Konuyla ilgili bazı ayetler
“Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. O hâlde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu sana buğz eden, soyu kesik olanın ta kendisidir.” (Kevser, 108/1-3.)
 
“Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık. İste sizin ilahınız bir tek Allah’tır. Şu hâlde yalnız O’na teslim olun, alçak gönüllüleri müjdele.” (Hac, 22/34.)
 
“Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. İyilik edenleri müjdele.” (Hac, 22/37.)
 
"Ey Rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla. Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik. Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, ‘Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?’ dedi. O da, ‘Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın’ dedi. Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüzüstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: ‘Ey İbrahim! Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız. Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır. Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık.” (Saffat, 37/100-107.)
 
Konuyla ilgili bazı hadisler
“Hz. Âişe validemizden rivayet edilmiştir: Allah’ın Rasulü buyurdular ki: “Kurban günü bir insanın Allah için kurban keserek kan akıtmasından başka yapacağı daha güzel bir iş olamaz. Kestiği kurban kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla gelecektir. Kurbanın kanı toprağa düşmeden Allah’ın (katına) düşer. Gönül rahatlığıyla kurbanlarınızı kesin." (Tirmizi, Edahi, 1.)
 
“İbn Ömer (r.a.)’den yapılan rivayete göre, Peygamber Efendimiz Medine’de on yıl kaldı ve her yıl kurban kesti. Tirmizi: Bu hadis hasendir.” (Tirmizi, Edahi, 11.)
 
“Cündüb b. Süfyan (r.a.)’dan rivayete göre, şöyle demiştir: Kurban Bayramında Rasulüllah (s.a.s.) ile beraberdim. Cemaate namaz kıldırdı namazı bitirdiğinde orada kesilmiş kurbanlar gördü ve şöyle buyurdu: “Kim namazdan önce kurban kesmişse yerine tekrar bir kurban kessin, kesmeyenler ise Allah’ın ismiyle kurbanlarını kessinler.” (Nesai, Dahaya, 4.)
 
Konu ile ilgili bazı hikmetli sözler
“Ruhların haşrini, dirilmesini istiyorsanız, bu sığırı, yani nefsi kurban ediniz.” Hz. Mevlana
 
“Mina’da kurban kesen bir mümin, eğer nefsinin bütün arzularını boğazlamazsa kurban kesmiş olmaz.” Cüneyd-i Bağdadi
 
* İbadetlerin yegâne gayesi insanın Allah (c.c.) ile irtibatını kuvvetlendirmek ve O’na karşı kulluk görevini yerine getirmektir. Kurban ibadeti ile Cenab-ı Hak, kulunun teslimiyetini ve nefsî isteklerine karşı direncini imtihan etmektedir.
 
* Kurban ibadeti ile mümin, Allah’ın rızasına yaklaşmayı ve Hz. İbrahim gibi “Halilullah” makamına ermeyi hedeflemektedir.
 
* Sembolik bir ibadet olan Kurban, kan akıtmanın ötesinde anlamlar taşımaktadır. Kul, bu ibadetle takvaya ulaşmayı hedeflemelidir.
 
 
 
Harun Karahan Çubuk İlçe Vaizi
dergi.diyanet

Top