Bir derenin kıyısında, yüksekçe bir duvar vardı. Duvarın üstünde de susamış, dertli bir adam duruyordu. Suya ulaşıp susuzluğunu gidermesini duvar engelliyordu. Zavallı adam gözünün önündeki suya ulaşmak için adeta balık gibi çırpınıyordu.
Birden aklına duvardan suya kerpiç atmak geldi. Kerpicin düşmesiyle suyun çıkarttığı ses, sevgilisinin sesini duyan âşık gibi adamı sarhoş etti. Bunun üzerine duvardan kopardığı kerpiçleri birbiri peşi sıra suya atmaya başladı.
Dere dile geldi:
''Ey insanoğlu! Böyle kerpiç atarak beni niye rahatsız ediyorsun? Bunun sana ne faydası var?''
Susamış adam:
''Kerpiç atmamın bana iki faydası var. Birincisi, kerpiç düştüğünde çıkan su sesi susuzluğumu hafifletiyor. İkincisi, kopardığım
her kerpiç taşı duvarı biraz daha alçaltıp beni suya yaklaştırıyor.''
İnsanın suya, yani Allah'a ulaşmasını engelleyen, nefsânî arzularından oluşan varlık duvarıdır. Susayan kimsenin suya ulaşmak için çaba gösterdiği gibi, insan da varlık duvarını yıkmak için gayret göstermelidir.
Mesnevi, II. Cilt
Bizi sosyal medyada paylaşın: