Allahu Teala, cemâlinin nurundan ilk önce Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem’in nurunu yarattı. Bu, bir hadis-i kudsi’de şöyle bildirilmiştir:
“Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem’i yüzümün nurundan halk ettim.”
Bu durumu, Peygamber Efendimiz de şöyle beyan etmektedir:
“Allah, önce ruhumu yarattı... Allah, önce nurumu yarattı... Allah, önce Kalem’i yarattı... Allah, önce Aklı yarattı...”
Bunların hepsinden tek şey murad edilmektedir: Hakikat-i Muhammediye, yani Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem’in gerçeği. Durum böyle olunca, ona birtakım adlar takıldı.
Nur (ışık) dendi. Çünkü o, celâl sıfatı altında saklı karanlıklardan saftır. Bunu Hak Teala haber verdi: “Allah tarafından size Nur, her şeyi açık anlatan kitap geldi,” (Maide, 5:15).
Akıl dendi. Çünkü her şeyi idrak ederdi.
Kalem dendi. Çünkü ilim onunla yayıldı.
Ruh-u Muhammedî, olanların özü, kainatın öncesi ve aslıdır. Bunu Peygamber Efendimiz şöyle anlatır: “Ben Allah’tanım, müminler de bendendir.”
GAVSULAZAM