Ebu Hüreyre şöyle buyurmuştur: ‘Gök ehli, içerisinde Allah’ın zikredildiği evleri tıpkı bir yıldız gibi görür.’
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
“Allah’ı zikretmek için bir mecliste oturanları, melekler, halka çevirerek kuşatırlar. Allah’ın rahmeti kendilerini kapsar ve Allah Teâlâ, onları nezdinde bulunan kimselerin yanında anar.”(1)
“Sadece Allah rızası için bir araya gelip O’nu zikredenlere göklerden şöyle seslenilir: ‘Bağışlanmış olarak kalkınız! Ben sizin seyyie (kötülük)lerinizi hasenelere (sevaplara) tebdil eyledim.’ ”(2)
Bir araya gelip de Allah’ı zikretmeden ve Rasûlü’ne salavât-ı şerîfe getirmeden dağılan bir kavmin bu toplantıları kıyâmet gününde kendilerine üzüntü ve hasret vesilesi olur.(3)
Hz. Dâvud şöyle buyurmuştur: İlâhî! Benim seni zikredenlerin meclislerinden geçerek gaflete dalanların meclislerine doğru gittiğimi gördüğün zaman, daha o meclise varmadan önce ayağımı kır. Zira ayağımın bu şekilde kırılması benim için senden gelen bir nimet olur.’
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
“Mü’min kulun salih bir meclisi, iki milyon kötü meclisinin keffâreti olur.”(4)
Süfyan b. Uyeyne de şöyle buyurmuştur: "Bir kavim Allah’ı anmak üzere bir araya geldiği zaman şeytan ve dünya onlardan uzaklaşır. Şeytan, dünyaya ‘Sen bunların ne yaptıklarını görmez misin?’ der. Dünya da şeytana şu karşılığı verir: ‘Sen onlara bakma! Dağıldıkları zaman ben onları teker teker boyunlarından tutup sana getiririm!’