“Efendimiz Aleyhisselam; üzerinde siyah yünden dokunmuş nakışlı bir örtü olduğu halde, sabahleyin evden çıktı.
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin hakkında:
“Bunlar, benim oğullarım ve kızımın oğullarıdır.”
“Allah’ım! Ben onları seviyorum, onları Sen de sev!”
“Onları seveni de sev!”
“Onlar benim dünyada öpüp kokladığım iki reyhanımdır!”
“Hasan ve Hüseyin’i seven beni sevmiş, onlara kin besleyen de bana kin beslemiş olur!”
“Hasan ve Hüseyin, Cennetlik gençlerin iki seyyididir!” buyurmuştur.
Sa’d b. Ebi Vakkas’ın bildirdiğine göre; Peygamberimiz Aleyhisselam, Hz. Ali’yi, Hz. Fâtımayı, Hz. Hasan’ı ve Hz. Hüseyin’i yanına çağırıp:
“Ey Allah’ım! Bunlar, benim Ehl-i Beytim, ev halkımdır!” buyurmuştur.
Hz. Âişe de der ki:
“Peygamber Aleyhisselam; üzerinde siyah yünden dokunmuş nakışlı bir örtü olduğu halde, sabahleyin evden çıktı.
Derken, Hasan b. Ali geldi.
Peygamber Aleyhisselam, onu örtünün içine aldı.
Sonra Hüseyin geldi.
O da Hasan’ın yanına girdi.
Sonra Fâtıma geldi.
Peygamber Aleyhisselam, onu da örtünün içine aldı.
Sonra Ali geldi.
Peygamber Aleyhisselam, onu da örtünün içine aldıktan sonra, Ahzâb sûresinin 33. ayetinden:
‘Ey Ehl-i Beyt! Allah, sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister!’ [mealli] bölümünü okudu.”
Yüce Allah, hepsinden razı olsun!
Kaynak: M.Asım KÖKSAL, İslâm Tarihi, Medine Dönemi