Hasan-ı Basrî, tabiinin büyüklerindendir. Hicri 21/642 yılında Basra’da doğmuştur. Doğduğu zaman Hz. Ömer halife bulunuyordu. Sahabenin; Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Abbas ve daha birçok ileri gelenleri ile karşılaşmış ve onların sohbetlerinde bulunmuştur. Ashab-ı Kiramdan yüz otuz kişiyle görüştüğü rivayet edilir. Hatta öyle ki bunların yetmiş kişisi Bedir kazasında bulunan sahabelerdendir. Yine o, bizlere kadar gelen birçok hadis rivayet etmiştir.
Şer‘î ilimlerde; hadis, fıkıh ve tefsirde zamanının parmakla gösterilen âlimlerindendir. O’nun Basra’da kurduğu tedris halkasına ve vaaz ü nasihatine pek çok insan toplanırdı. Vasıl b. Ata başlangıçta Hasan-ı Basrî’nin talebesi iken, sapık görüşlülüğünden dolayı üstadının yolundan gitmemiş, bundan dolayı da “Vasıl bizden ayrıldı” diyerek Hasan-ı Basrî onu huzurundan kovmuştur.
Hasan-ı Basrî, ahlak-ı hamîde bakımından en çok Resulullah (s.a.v.)’a benzeyen bir zattır. İlmi, vakarı, sükûneti, şekli ve şemâli de ona çok benzerdi. Ayrıca tasavvufta öyle sözleri vardır ki; diğer velilerden işitilmemiştir. Kendisine “bu sözleri nereden aldın” diye soranlara “Huzeyfetü’l-Yemânî’den aldım” diye cevap verirlerdi. Binaenaleyh tarikatta Hasan-ı Basrî’ye kadar çıkan yollar vardır.
110/728 yılında Recep ayında, seksen dokuz yaşında iken vefat etmiştir. Cenazesini çok kalabalık bir topluluk kaldırmıştır.
Kuddise Sırrıhû.
Abdullah Demircioğlu