İnsanı eğitmek (terbiye etmek), başlı başına bir sanattır. Bu sanatın (terbiyenin) ana hedefi, büyük insanlık ailesini vahiy ikliminde derleyip toplayarak güzelim İslamiyet’le mutlu etmektir. Biz, Âdem’in çocuklarının badem kavgasında birbirlerini kırmalarını değil, ortak bir mutluluk noktasında bu..
Açmak anlamına gelen fetih/feth kelimesi tasavvufta çok değişik anlamlarda kullanılmıştır. Allah Teâlâ buyurur: “Allah’ın insanlara açtığı bir rahmeti kimse engelleyemez.”(Fatır, 35/2)Hakk Teâlâ kuluna bir rahmet ve nimet kapısı açarsa kimse o kapıyı kapatamaz. Bu ayette geçen “açmak” (feth) ifade..
“Mü’min kendisiyle iyi geçinilen kişidir. İyi geçinmeyen ve geçinilmeyen kimsede hayır yoktur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 400) Ülfet; samimi olmak, insanlarla ünsiyet etmek, iyi geçinmek, onlarla anlaşmak demektir. Asr-ı saâdette vuku bulan şu hadise ülfet kavramıyla birebir örtüşür mahiye..
Dünya ahiretin tarlasıdır. Hayırlı işler çoktur ama yapıcıları azdır. İnsanların büyük çoğunluğu delalettedir...
Ulema, ümmetin yol göstericisi, delili, dinin direğidir. Süfyan b. Uyeyne "İnsanların en cahili bildiği halde yapmayan ve en faziletlisi ise Allah'tan en çok korkandır." " İlmi ile amil olmayan alimin ilmi bereketiyle amele dönmesi umulur. İlim hem farz hem de fazilettir. Kitap ve Sünnete istinat ..
Bir defasında her nasılsa Ebu Zerr-i Gıfarî hazretleri, Bilal-i Habeşî hazretlerine: “Kara kadının oğlu!” diye hakaret etmişti. Bu söz peygamberimize ulaşınca, Ebu Zerr’i: “Ey Ebu Zer! Sen onu anasından dolayı ayıplıyorsun öyle mi?..
Sana nasihat ediyorum; nasihatimi iyi dinle! Benden hasta hâline şifa al, aldığın ilâcı kullan. Şuna katî olarak inan: O ilâçla afiyet hâlini bulabilirsin. Geçmiş insanlar, iyi bir kul bulmak için şarkı garbı dolaşırlardı. Bu dolaşma, gönüllerini açtırmak içindi. Bir tane bulacak olsalardı hemen ma..
İnsanların bir çoğu günah işler, günahkarların en hayırlısı günahlarına tevbe istiğfar edenlerdir...
Yedi yüz senedir Mevlânâ’yı takip edenlere, özellikle materyalizmle kirlenmiş olan çağımız insanının onun peşine “takılmış” olmasına bakınca gerçekten bu işin “sırrı”nı merak etmemek mümkün olmuyor. Aslında bu sorunun cevabı için Mevlânâ, Mesnevî’nin ilk beyitlerinde ipucu veriyor bize: “Sırrım, f..
810. Cerîr, Selmân'ın kendisine şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ey Cerîr! Allah için mütevazi ol. Zira kim Allah için dünyada mütevazı olursa, Allah kıyamet gününde onun kadrini yüceltir." 811. Selmân'ın (ra): "İnsanların en fazla günah işleyenleri Allah'a isyan olan şeyleri en fazla konuşanları..
İnsanlığın kültür tarihi halim-selim, uysal birçok âlim, arif ve sanatkârı tanıdığı gibi muhalif, kafa tutan, heterodoks şahsiyetlere de şahittir. Bu genellemeyi İslâm dünyası için de yapmanın hiçbir mahzuru yoktur. Yaklaşık 1500 yıldır İslâm dünyasının değişik coğrafyalarında farklı mezhep, ekol ve..
Parana ve altınına güvenme. Bunlar bir gün biter. Elinden gidince pişmanlık duyarsın. İçin bozulur. Harap olursun. Sebeplere dayanmak insanı mânevi duygulardan mahrum eder. İmanı zayıflatır. Allah'a tevekkül eyle; O sana kuvvet verir. İşlerinde sana yardım eder. Lütuflarını bol bol yağdırır. Alla..
Kur’ân okumanın sevabının ölüye kavuşup kavuşmadığı ihtilaf edilmiştir: Selefin çoğunluğu ve üç imam ölüye kavuştuğu görüşündedirler. İmamımız Şafii, “İnsana çalıştığından başka yoktur.” (Necm, 39) âyetini delil göstererek, bunlara muhalif görüşü savunmuştur Birinci görüştekiler, âyet-i kerimeyi ç..
Dünyada unutulmaması gereken bir şey var. Her şeyi unutsan da onu unutmasan korku yok. Fakat her şeyi yerine getirsen, hatırlasan, unutmasan da onu unutsan hiçbir şey yapmamış olursun. Hani bir padişah seni belli bir iş için bir köye yollasa, sen de gitsen de o işten başka yüzlerce iş başarsan, hang..
Asıl adı Cemal Kazan'dır. Ancak O, ''Cemil Baba'! olarak tanınmıştır. Cemil Baba 1912 yılında Kayseri'nin Deliklitaş Mahallesinde doğmuş, daha sonra Talas'a yerleşmiştir. 1982'de de burada vefat etmiştir. Halk arasında ''Hacı Cemil, Mavi Boncuklu Cemil Baba, Boyacı Cemil!' gibi adlarla anılan Cemil..
Kendi halinde bir tüccardı. Bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya'ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi. Kumaşları kaliteliydi. Tam da halkın aradığı cinsten... Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi. Bir gün geç geldi iş yerine. Elema..