İslâm tarihinde önemli bir yeri olan Muharrem ayının onuncu gününe "aşure günü" denilmektedir. Bu günü bir öncesi ve sonrası ile oruçlu geçirmek sünnettir.(1)..
Hüseyin b. Ali b. Ebû Tâlib, Rasûlullâh (s.a.s) Efendimizin torunu, gülü ve cennet ehli gençlerin efendisidir...
Nefs-i mutmainne ifadesi Kur’an-ı Kerim’de, nefs-i emmare, nefs-i levvame gibi bir defa geçmektedir. (Fecr, 89/27) Bu terimler daha sonraki asırlarda yaşayan alim ve ariflerce nefis eğitiminin kademelerine isim olarak verilmiştir. İnsan nefsinde var olan kin, kibir, hased, şehvet, riya gibi hastalık..
Peygamberimiz Aleyhisselam, karnının üzerine (yüzükoyun) yatan bir adama rastlayınca: "İşte bu, Allah'ın hiç sevmediği bir yatıştır!" buyurdu. Peygamberimiz Aleyhisselam in hiçbir zaman ayaklarını meclisinde bulunanların önüne doğru uzattığı görülmem iştir...
Bedenle ilgili sünnetler, on ikiden ibarettir. Bu on iki sünnet, Allah Rasûlü'nden (s.a.s) rivayet edilen üç hadise dayanmaktadır. Bu hadislerden ilki, Allah Rasûlü'nün (s.a.s) vahiy için Cebrail'i (as) beklediğini bildiren hadis-i şeriftir.(1)..
Zeyd b. Sabit der ki: “Ebu Eyyub’un evine indiği zaman Rasûlullâh’ın yanına ilk önce girip ona tereyağı ve sütle yapılmış bir çanak tirit takdim eden ben idim ve: ‘Bu çanağı annem gönderdi’ dedim...
Vefâ; sözünde durma, kendini seveni unutmama, ilgiyi kesmeme gibi anlamlara gelir. Tarih, başta peygamberler olmak üzere pek çok vefâkâr insana tanıklık etmiştir. Bunlar arasında Peygamberimizin (s.a.s) mümtaz bir yeri vardır. Çünkü Cenâb-ı Hakk, kıyamete kadar gelecek olan bütün insan ve cinler iç..
“Cennette birtakım köşkler vardır, dışları içlerinden, içleri de dışlarından görülür” buyurmuştu. Bunu işiten bir bedevi ayağa kalkıp:..
Ramazan gecelerinde Teravih namazı kılınması Peygamberimizin (s.a.s) sünnetidir. Peygamberimiz (s.a.s) bunu: “Yüce Allah, Ramazan ayında orucu farz kıldı. Ben de, teravih namazını Müslümanlara sünnet kıldım!” buyurarak açıklamışlardır.(1)..
Tasavvufun belli bir şeklini yaşamak için “şeyhin” lüzumlu ve gerekli, diğer bir şeklini yaşamak için ise şart ve zorunlu olduğunu belirten sûfiler; bu yola girmemenin doğuracağı zararları ve bunun yol açacağı manevî felaketleri göstermekten geri durmamışlardır. Bu yolda bazıları yolunu kaybeder, şe..
İtikâf lûgat deyiminde bir şeye devam etmek manasındadır. Bir şeye devam eden kimseye de mutekif (itikâf yapan) denir. Şeriatta ise itikâf: Bir mescidde veya o hükümdeki bir yerde itikâf niyeti ile durmaktan ibarettir...
Fitneye tutulmuş çarpık kimselerin zannetiği şeyler melametilerde yoktur. “Kalenderiyye”, kalp temizliğinin verdiği sarhoşlukla.....
Fetâ; nefsinin işlerini tedbirden, malından ve evladından geçip hepsini, bütün varlığın sahibi yüce Allah'a hibe ve feda eden kimsedir. Aslında hibe ettiği şeyler kendisine ait değildir; onlar yüce Allah'ın olup şu âyette istenen yolda harcanmıştır: “Şüphesiz Allah, müminlerden, kendilerine cenneti..
Allah Teala, Kabe olarak isimlendirdiği Evi'ni her yıl altıyüz bin kişinin ziyaret edeceğini vaadetmiştir. Bu sayı eksildiği takdirde Allah Teala meleklerle sayıyı tamamlayacaktır. Bu sayede Kabe bir gelin gibi sarılacak, onu ziyaret eden herkes, örtülerine sarılarak onunla birlikte cennete girmey..
Bâyezid Bistâmî (k.s), annesine son derece bağlı, itaatli idi. Kendisi şöyle anlatıyor: “Mücahede ve riyazatta aradığımı anne rızasında buldum. Bir gece annem benden su istemişti...
Allah Teâlâ, dinini Peygamberimiz (s.a.s) vasıtasıyla ayrıntılı olarak insanlara öğretmiştir. Buna göre ibadetlerimizin olmazsa olmaz şartı olan abdestin sünnetleri şunlardır:..