Nübüvvetin sekizinci yılında İran ordusu ile Rum ordusu Şam toprağı ile İran toprağı arasında , (Busra’da ) karşılaşarak çarpışmışlar; İranlılar, Rumları ağır bir yenilgiye uğratmışlardı...
Anadolu velîlerinin büyüklerinden. İsmi, Ahmed bin Hâcı İbrâhim’dir. 1769 (h.1183) senesi Rabîu’l-Evvel ayının on birinci gecesi, Niğde’nin Bor kazâsında doğdu...
İnananlardan günah işleyenlerin aldanmaları şu sözlerinde kendini gösterir: “Allah, bağışlayıcı ve merhametlidir; biz O’nun affını ümit ediyoruz.”..
Hayri Baba (kaddesallahu sirruh) Hazretleri bir gün şöyle anlattı. "Hasan-ı Şazeli Hazretlerinin okumuş olduğu evratlardan bir tanesini hoşlandığım için bir kaç gün okudum...
Müslümanlar, Peygamberimiz aleyhisselamın kesilen saçından almak için hazırlanmışlardı.(1) Peygamberimiz aleyhisselam, eliyle sağ tarafına işaret ederek, berbere:..
İslam dini, insanların muaşeretine (birbiriyle görüşüp konuşmalarına, toplum halinde medeniyet üzere yaşamalarına) büyük bir önem vermiştir. Müslümanların birbirleriyle geçinmelerinde samimiyet, tevazu, sadelik, zorlanmama, karşılıklı yardım, nezaket, saygı, sevgi ve hayırseverlik bir esastır. İsl..
Ruhsat; Yüce Allah tarafından kullara teklif olunan hükümlerde(1), kendilerinin özürleri sebebiyle(2) gösterilen kolaylık ve genişliktir.(3)..
Peygamberimiz (a.s), dinimizin en önemli ibadeti olan namazı konu edindiği bir hadis-i şeriflerinde:..
Veliler velisi Gavsıazam Seyyid ABDULKÂDİR GEYLÂNÎ Hz.’lerinin Hayatı ummanında seyrân… Yâ Selâm!..
. Useyr b. Câbir anlatıyor ve diyor ki: “Kûfe’de bir mecliste idik. Meclis dağılınca bir gurup insan orada kalıyordu. Aralarında öyle bir adam vardı ki onun gibi tatlı konuşan insan görmemiştim. Onu çok sevmiştim...
Sevginin aslı iman sevgisidir. Çünkü Allahu Teâlâ, mü’minlerin sevgilerine şahitlik etmiştir...
Peygamberimiz (a.s), hicret yolunda Hz. Ebu Bekir, Âmir b. Füheyre ve Abdullah b. Uraykıt ile birlikte Ümmü Ma'bed adında birinin çadırına uğradı. ..
Kendini tanımak, bilmek istersen, iki şeyden yaratılmış olduğunu bilmelisin. Biri zahirî kalıp. Buna beden derler. Göz ile görülebilir. Diğeri bâtın [içyüz, görünmeyen taraf] mânâsındadır. Ona nefs derler, ruh derler ve kalb derler. ..
Hasan (r.a) diyor ki: “Eyyûb’un (a.s) geriye (sağlam olarak) yalnızca iki gözü, kalbi ve dili kalmıştı. Kurtlar bedeninde yüzüyordu. Bu halde, yedi sene kilisede kaldı.” (Râviler, yedi seneden sonra daha ne kadar gün veya ay orada kaldığı konusunda ihtilaf etmişlerdir.)..