Yûnus Emre’nin tarihî kişiliği menkıbeler içinde kaybolup gitmiştir. Kaynaklar ondan bahsederken daima rivayetleri aktarmaktadır. Bu sebeple, Yûnus’un kimliğini araştırırken menkıbelerden hareket etmek, bu rivayetlerdeki küllenen gerçekleri ortaya çıkarmak gerekir...
Allah`ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse (îman eder ve ezbere sayarsa) Cennete girer...
Hâlisiye kolu; eş-Şeyh Ziyâuddin Abdurrahman Hâlis Kerkükî (k.s) Hz.leri tarafından kurulmuş ve “Hâlis” ismine izâfeten “Hâlisiye” olarak tanınmıştır. Şeyh Abdurrahman Hz.leri; kelime-i tevhîd ve lafza-i celâl zikirlerinin yapılışında bazı yeni usuller koymuş ve bu ictihâdıyla “Pir” unvanını almıştı..
Kâbe-i Muazzama'nın güneyinde, yüksekçe bir yerde, Hz. Erkam'ın evi bulunuyordu. Kabe'ye güney tarafından gelmek isteyen bu evin önünden geçmek durumunda idi. Ev yüksekte olduğundan Kabe rahat olarak görünürdü. Ayrıca Hz. Erkam, Mekke'nin ileri gelenlerinden, itibarı çok olan bir zât idi ki, herkes ..
Rasûlullah (sav)'in ikramına nail olan sahabedir. Cerir b. Abdullah el-Becelî radıyallahu anh yüzünde melek nişanesi bulunan, yakışıklı bir yiğit... Cahiliye devrinde "Yemen'in Kabe'si" diye bilmen Zülhalesa tapınağını yıkan bir kahraman.Yemen aşiretlerinden Becîle kabilesinin reisi.....
Tasavvufta insanı dinin kerih gördüğü, yapılmasını tavsiye etmediği ve yapıldığında Allah’ın rızasına uygun düşmeyen fiil ve davranışlara sürükleyen duygu, düşünce, zevk, emel, gaye, vs. kaynağına genellikle “nefis” ismi verilmiş ve onunla ömür boyu mücadele içerisinde bulunmak gerektiği belirtilmiş..
Allah Teala'yı hakkı ile takdir eden alimler, Allah Teala'ya dünyevi çıkarlarını koruması, maksatlarına ulaşmalarını sağlaması için tevekkül etmezler. Onlar tevekküllerinde arzuladıkları takdirin gerçekleşme sini, istemedikleri hükümlerin değiştirilmesini, Allah Teala'nın sabık iradesinin kendi a..
Muttaki insan Allahın azabından çekinerek emirlerine sımsıkı sarılan, rahmetine güvenip kulluk görevini gerektiği gibi yapan ve Rabbine saygıda kusur etmeyendir...
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurdu: “Bir kimse ki, kendi gibi yaratılmışa dayanır, o melundur.” Melun: Lanete uğramış, herkesin nefretini celbeden kimse, demektir. Hayret. Çoğu kimseler, bu lanet halkasına takıldı, hayret. Halkın çoğu aynı yolda. Allah'a dayanan, bir tane denecek kadar a..
Biriyle görüşeceği zaman daima önce selam verir ve tokalaşırdı. Eğer biri eğilerek kulağına birşeyler söylerse, o kişi ağzını, kulağından çekinceye kadar onun tarafına yüzünü çevirmezdi. ..
Evet, bir insanın öldükten sonra hayırla anılması, o kimsenin ebediyyen yaşaması demektir. Böyle bir şerefe mazhar olan Osmanlı hanımlarından biri de, Tanzimat devrinin meşhur vezirlerinden Yusuf Kamil Paşa’nın zevcesi Zeynep Hanım’dır. Bu hayırsever kadının en büyük eseri hiç şüphesiz Zeynep Kamil ..
Hidayet rehberi ve tek örnek olarak gönderilmiş olan Hz. Peygamber’in (s.a.s), Allah yoluna çağırıcı vasfına binaen kendisine uyulmasını istemesi pek tabiîdir. ..
Muhayrık; Sa´lebe b. Fıtyevn oğullarından, Benî Kaynuka veya Benî Nadîr Yahudilerinin bilginlerindendi. Peygamberimiz aleyhisselamı Tevrat´taki sıfatlarıyla tanırdı...
"Sizden öncekilerin yoluna adım adım, karış karış tabi olacaksınız. Hatta bir kertenkele deliğine girseler siz de gireceksiniz.' Derler: 'Ya Resulullah, Yahudi ve Hıristiyanlara mı uyacağız?' Hz. Peygamber (s.a.s) der: 'Ya kime?' (Tabii onlara uyacaksınız)."İbn Mace, Fiten: 17, nr. 3994..
Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız. (Müslim, îman 93-94. Ayrıca bk.Tirmizî, Et'ime 45, Kıyamet 56; İb..
Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, Bağdad’daki derslerine ve va’zlarına ara verip, bir müddet yalnızlığı tercih ettikten sonra, tekrar ders, va’z ve fetvâ vermeye başladı. Pek meşhûr oldu. İnsanlar her taraftan onun sohbetine koşuştular. Âlimler, sâlihler toplanmıştı. ..