İnsanı eğitmek (terbiye etmek), başlı başına bir sanattır. Bu sanatın (terbiyenin) ana hedefi, büyük insanlık ailesini vahiy ikliminde derleyip toplayarak güzelim İslamiyet’le mutlu etmektir. Biz, Âdem’in çocuklarının badem kavgasında birbirlerini kırmalarını değil, ortak bir mutluluk noktasında bu..
Fatih Sultan Mehmed bir gün atının üzerinde ilerlerken karşısına bir derviş çıkmış. Elini şöyle bir kaldırmış, duâ eder vaziyette demiş ki: “Devletlû hünkârım, sevgili padişahım! Bizim duâmız sayesinde sen İstanbul’u fethettin.” Fatih gülmüş: “Belî! Derviş baba doğru söylersin fakat bunun da hakkını..
Hazreti Ali (kerremallahü vechehû) hurma bahçesinde akşama kadar çalışmış, akşam da devesinin üzerine bir çuval hurma yükleyerek evinin yolunu tutmuştu. Devenin yuları yardımcısı Kamber'in elinde kendisi de önde gidiyordu. Medine'nin içine girdiklerinde yolun kenarından bir ses geldi. Yoksulun bir..
Hz. Peygamber: "Cebrail (a.s) durmadan bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye ederdi. Bu sıkı tavsiyeden, komşuyu komşuya mirasçı kılacağını zannettim" (Buhârî, Edeb, 28)..
Bağdat'ta Ağustos sıcağı ortalığı yakıp kavurmaktaydı. Herkes, serinleyeceği gölge bir yer, ferahlatacak bir rüzgâr arıyordu. Çarşı-pazar kurulmuş, alışveriş başlamıştı. Bu arada bir adam, yüksek dağların mağaralarından getirdiği buzları satıyordu. Buz kalıpları eriyip ziyan olmadan bir an önce o..
“Mü’min kendisiyle iyi geçinilen kişidir. İyi geçinmeyen ve geçinilmeyen kimsede hayır yoktur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 400) Ülfet; samimi olmak, insanlarla ünsiyet etmek, iyi geçinmek, onlarla anlaşmak demektir. Asr-ı saâdette vuku bulan şu hadise ülfet kavramıyla birebir örtüşür mahiye..
Seyyidler için, onların ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılmış olan “Dâru's-Siyâdeler”de yalnız seyyidler misafir edilirdi. Misafirlikleri müddetince her türlü ihtiyaçları karşılanırdı. Seyyidlere yapılan ikram, ihsan, iyilik ve ihtiyaçlarını görmek Allah ve Rasûlullah namına ve Rasûlullah'ı memnun..
Şurası bir gerçektir ki Emeviler, Peygamberimizin Ehl-i Beyt’ini feci bir şekilde şehit ettiler. Kerbela faciasını İslâm’ın başına belâ ettiler. Bu zulüm ve işkenceyi yapanlar, kıyamete kadar habis ruhlar olarak anılmayı hak ettiler. Tarihler Emevi halîfelerinin birkaçı hariç habâsetlerini ve lâubal..
Efendi! Büyük bir sorumluluk omuzlarınıza yüklenmiş oluyor. Bunu evvelki mektubumda ayân beyân anlattım. “Tâc, hakikat tacıdır. Sanma gayrı tâc ola. Taklîd ile tok olan, hakikatte aç ola”… İhsan Efendi oğlum, kişi güneşe yeryüzünden baktığı vakit onu uzaktan gördüğü için kendi âlemine nispetle küçü..
Eski vakaları bilip söyleyenden bir hikaye dinle de bu üstü örtülü sırdan bir koku al. Bir yılancı, afsunlarla yılan tutmak üzere dağlara yüz tuttu. Arayan ister yavaş gitsin, ister hızlı ,nihayet aradığını bulur. İki elini de aramadan çekme. Arama yolda en iyi bir kılavuzdur. Topal olsan, sakat o..
Ulema, ümmetin yol göstericisi, delili, dinin direğidir. Süfyan b. Uyeyne "İnsanların en cahili bildiği halde yapmayan ve en faziletlisi ise Allah'tan en çok korkandır." " İlmi ile amil olmayan alimin ilmi bereketiyle amele dönmesi umulur. İlim hem farz hem de fazilettir. Kitap ve Sünnete istinat ..
Bir defasında her nasılsa Ebu Zerr-i Gıfarî hazretleri, Bilal-i Habeşî hazretlerine: “Kara kadının oğlu!” diye hakaret etmişti. Bu söz peygamberimize ulaşınca, Ebu Zerr’i: “Ey Ebu Zer! Sen onu anasından dolayı ayıplıyorsun öyle mi?..
Bürüyen Kaside’nin sahibi Şerâfeddîn Muhammed Bûsirî Mısırlıdır.. Dedelerinden biri Ebusirli olduğundan lakabı Bûsirî olmuştur.Hicri 608 yılında doğmuş ve 696 yılında vefat etmiştir. Bilgin, üstün ahlaklı ve takva eri bir müslümandı. Şiir ve belâğatta eşsizlerdendi. Hz. Peygamberi öğen birçok şiiri ..
İyilik yap denize at, balık bilmezse Hâlık bilir. Allah cc.iyilik yapanların ecirleri asla zayi etmeyecektir...