Koronavirüs salgını sebebiyle değerli Mürşidimiz Abdullah Demircioğlu Hocaefendi’nin verdikleri canlı yayın sohbetinden...
Hz. Hüdâyî hediyesini verince Hz. Üftâde: “-Oğlum, arkadaşlarınız demet demet çiçek getirdiler, siz bize bir tek çiçeği mi lâyık gördünüz?” buyurdu...
Çocuklar doğuyor, Vakti gelen yaşlılar ölüyor. Ve insanlar koşuyor, Hayat durmuyor. Bir kargaşa, bir gürültü, Zelzeleler dünyanın bir ucunu vuruyor...
Zaman bize verilen en büyük nimetlerden biri. Gece ve gündüz Allah'ın tecellilerini bize hatırlatan iki münadi. Gece ile gündüzün nimetlerinden faydalanmanın zirve imkanlarının sunulduğu bazı mevsimler vardır. Bunların başında üç aylar gelmektedir...
Kur’an-ı Kerimde iki ayette: “Onlar kötülüğü iyilikle savarlar” buyrulmuştur. Bu ayetlerden biri Ra’d suresinde (ayet: 22) olup temiz, selim akıl sahipleri anlamında olan “ülü’l-elbâb”ın vasıflarından biri olarak zikredilmiştir...
Resûlullah (a.s) buyuruyor ki: "Her dinin kendisine has bir ahlakı vardır. İslam'ın ahlakı da hayâdır."..
Gözümüzün nuru Efendimiz’i (s.a.s) bir gece göklere yükselten şehirden, Kudüs’ten bahsediyoruz. Dualarımızda bu mübârek şehri bir avuç azınlıktan kurtarsın diye Rabbimizden ebâbiller göndermesini bekliyoruz. Peki, o ebâbiller bir gün gerçekten gelirse acaba kimi taşlar?..
Rasûlullâh (s.a.s), kendisinden sonra rahatı yerinde, koltuğuna yaslanmış bir vaziyetle hadislerini bir kenara itecek olanlara işaret etmiştir. Böylelerini "Sizi bu halde bulmayayım!" şeklinde uyarmıştır...
Ashâb-ı Suffe, kavram itibariyle “dostlar, arkadaşlar” anlamındaki “ashâb” ile “gölgelik/sundurma” demek olan “suffe” kelimelerinden oluşan bir tamlamadır...
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberin mevlid kandilini idrak edince, her müslümanın derin derin düşünmesi lâzımdır. O’nun hayatı, sahabileriyle olan münasebeti, Kur’ân-ı Kerim’den sonra eşsiz hadisleri bize ne anlatıyor neleri haber veriyor, acaba anlayabiliyor muyuz? O hadislere gerekli iti..
Yeni dönemde hadis derslerimiz kaldığımız yerden devam edecek. Hadis derslerimize katılmak isteyen ilim talebelerine duyurulur...
Peygamber Efendimiz (a.s) bir gün minbere çıkarken, her adımda "âmin" dedi: Bir adım çıktı, "âmin..."; bir adım daha çıktı, "âmin..."; bir adım daha çıktı, "âmin."..