Büyük mutasavvıf Niyazî-i Mısrî birçok tasavvufî ve tarihî meseleyi yazdığı Hatıralar'a tahminen Rodos'a neyfinden (1083-1673) sonra başlayıp çoğunu Limni'ye birinci sürülüşünde yazmıştır. Hatıralar'ın 1693'te ölümünden bir yıl önce -ikinci sürgün sırasında- da yanında olduğu yazılarından anlaşılıyo..
“Bir defasında Abdullah b. Ömer’i (r.a) gördüm; Rasûlullâh’ın minberde oturduğu yere elini sürüyor, sonrada yüzünü sıvazlıyordu.”..
Tavus b. Keysan şöyle demiştir: ‘Cehennemin hatırlanması, âbidlerin uykusunu kaçırır!’..
Eğer basiret gözüyle baksalardı, ilmin ikiye ayrıldığını görürlerdi: Muamele ilmi ve Allah’ı ve sıfatlarını bilme yani Mükâşefe ilmi. ..
İnsan denen varlık, yaratılışından bu yana iç dünyasından yükselen şiddetli bir arayışla, hep “en güzel olana” erişebilmenin hasretini çekegelmiştir. Bu hâl onda köklü bir sevdaya dönüşmüş ve insan, aradığı güzeli dış dünyada bulabilmek için sonsuz bir çaba sarfetmiştir. ..
Arabi lisanında “fuad” , fariside “dil” olarak ifade edilen ”gönül” insanın özüdür. Gönül tasavvufta kalbin mertebelerinden bir mertebe olup ayet ve hadislerde gönülden bahsedilmiştir. Nitekim sure-i Necm: 11. âyet-i kerîmede “kalb gördüğünü yalanlamadı ”buyurulmuştur. “Ben, yere göğe sığma..
VELÎ :Bütün sözleri, işleri ve ahlâkı, İslâm dîninin bildirdiği gibi olan, Allah'ın ve Resûlünün çok sevdiği kimselere velî ve bunun çoğulu olarak evliyâ denir. ..
Sen hiç, Nebî Sallâllahü Aleyhi Vesellem’in su sözünü işitmedin mi? "Bir kimse ki , yediğini-içtiğini nasıl ve nereden kazandığına aldırış etmezse Allah da onu cehennemin kapılarının hangisinden sokacağına aldırmaz."..
İlim, amel içindir. Yoksa sırf ezberlemek ve insanlara anlatmak için değildir. Önce öğren ve öğrendiğinle amel et. Sonra da başkasına öğret. Önce öğrenir, sonra da öğretirsen, sendeki ilim konuşur. Sen sussan ve konuşmasan bile, ilim, amel diliyle konuşur. Yani ilminle işlediğin amel, i..
Kimin ki, Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’e bağlılığı gerçekten sabit olursa, Allah Resulü ona bir zırh giydirir, başına bir miğfer çeker, kendi kılıcını kuşatır. Kendi edep ve terbiyesinden, kendi şemailinden, kendi ahlâkından ona bir şeyler tahsis eder. Kendi elbiselerinden bazılarını ona bi..
Öfke - gazap, İzzet ve Celâl sahibi Allah için olduğu takdirde iyidir. Allah’dan başkası için olduğu takdirde ise kötüdür. Mümin, ancak İzzet ve Celâl sahibi Allah için ve O’nun dinine yardım için hiddetlenir. ..
Eğer zenginlik; nimet, rahatlık, mal, şöhret, hizmetçi ve uşakla olacaksa bunlar o zatta vardır ve ayrıca düşmandan emin bir durumdadır. Azıcık sıkıntılarla bu nimetleri unutmak yerinde olmaz. Haddizatında, o adam için darlık yok demektir. Bunları kendi mütalâasına göre bela saysa bile, yalnız Allah..
Hazreti Ömer, hilafeti zamanında Hımıs ileri gelenlerine bir mektup yazıp, çevredeki fakirlerin kendisine bildirilmesini isteyerek yardım edeceğini bildirdi. Hımıs'lılar Şam ve civarında bulunan fakirlerin bir listesini Halife Ömer'e arzettiler...
O´nun Tasavvufi yaşantısı O´nu O yapan mana iklimini bir nebze koklamak için Mürşidi ile tanışmasını ve ``Geçilmez´´ başlıklı şiirini siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz...Mekanı cennet olsun. ..
Kul, namaz kılarken hatırına türlü düşünceler gelebilir. Mü’min, namazda hatırladığı bir hayrı yapmak için acele etmelidir. Bu, Allah Teâlâ’ya en sevimli gelen şeylerdendir. Çünkü O, bunu kuluna en sevdiği bir an ve ortamda hatırlatmıştır...