...Bilhassa Sultan Abdülhamit ile aralarında özel sohbet ve istişareleri olurdu. Öğrencileri arasında çok sayıda devlet adamı vardı...
...Bir gün yanında Feridüddin Attar’dan bahsedilir. O’nun şiirlerinden söz edilir. Kâmil insan, ‘Bir zamanlar bize de ilhâm olmuştu’ diyerek sarığının arasından yazmış olduğu şiirini muhatabına uzatmıştı...
...Peygamberimiz Aleyhisselam, boynunu ve yüzünü ondan başka tarafa çevirdi...
Hayri Baba, bir müridi ile Tarsus'a gider. Orada bir zat, Hayri Baba’nın yanındaki müride Hayri Baba hakkında ileri geri sözler eder. Hayri Baba, yanına gelen müridine:..
Hazreti Lokman ilim ve hikmetiyle dillere destan bir zattır. Bunun içindir ki kendisine Lokman Hakîm, denmiştir. Hz. Lokman, ismi Kur’ân’da da geçen, peygamber veya veli olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmayan bir mana büyüğüdür. İslâm tarihinde Hazreti Lokman’ın hikmetli sözleri, vecizeleri, ö..
Allah Teala, Kabe olarak isimlendirdiği Evi'ni her yıl altıyüz bin kişinin ziyaret edeceğini vaadetmiştir. Bu sayı eksildiği takdirde Allah Teala meleklerle sayıyı tamamlayacaktır. Bu sayede Kabe bir gelin gibi sarılacak, onu ziyaret eden herkes, örtülerine sarılarak onunla birlikte cennete girmey..
...Haberin olsun ki, mü’minler yaptıkları ve yapmayı tasarladıkları iki iyilik arasında ölürler.”..
Mansur b. Ammar, “Bir kimse başına gelen dünyevî musibetlerden dolayı sızlanırsa, musibet dinine intikal eder.” demiştir...
Allah Teâlâ'nın nimetlerini görüp varlığını itiraf edene saadetler olsun. Her varlığı O'na bağlayana saadetler olsun. ..
...Namazda esneme halinde ağzı tutmak ve dudakları dişlerle olsun kapamak. Mümkün olmazsa sağ el ile kapamak. ..
Sufilere göre her ikisinin de bir gaye ve zamanı vardır. Herhangi bir halin (evlilik-bekarlık) ihtiyar edilmesi (seçilmesi), Allâh (c.c) içindir...
Zevk ve şirb (şerb veya şürb de olur), sûfîlerin dillerinden bırakmadıkları kelimelerdendir...
BİSMİLLAH ER-RAHMAN ER-RAHİM ES-SALÂTU VESSELÂMU ALEYKE YA RESULULLAH..
Amr b. Abdullah el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir: “Ali’yi (a.s) bir izâr ve bir ridâya bürünmüş oldu¬ğu halde elinde bir kamçıyla gördüm. Sanki bedevî bir Arâbîydi. Karâbîs çarşısına kadar geldi. Üç dirhemlik bir gömleğe sahip çıktı. Satıcı onu tanıyınca vazgeçti. Ondan bir şey almadı. Başka birisi..