Kainat arama sonuçlarına ilişkin 18 adet haber veya videoyu aşağıda görüntüleyebilirsiniz.
Muhterem Hocamız sohbetinde yerlerin ve göklerin müminlerin ölümüne ağladığına dair ayetler ve hadislerden bahsediyor. Sohbet İslam'da zikir ve tesbihatın önemi, Cuma namazının fazileti ve meleklerin, hayvanların ve doğanın tesbihatı üzerine derinlemesine bir konuşma içeriyor. Cenab-ı Mevla'yı zikretmenin ve tesbih etmenin emredildiği ve bütün peygamberlerin zikri ve tesbihatı olduğuna değiniyor. Kainattaki her şeyin tesbih ettiği, dağlar, taşlar, ağaçlar ve kuşların da buna dahil olduğundan bahsediyor ve Peygamber Efendimizin hadisleri ile hayvanların tesbihatına dair örnekler veriyor ve muhtelif konulardan bahsediyor.
08-11-2024 761Rasûl-i Ekrem Efendimiz bu güzel gecede hakkıyla anılır ve doğumundan duyulan sevinç, kalben, lisanen dile getirilir...
26-09-2023 7102Ahiretin tarlası olan bu fani dünyada yaşayan insanoğlu, çok değil, yalnızca birazcık çevresine ve kendisine baksa; hayatında olup bitenleri bir müddet tefekkür etse ne kaybeder acaba? On sekiz bin âlemin yaratıcısı yüce Rabbimiz (c.c) kendisini bilip tanımamız için binlerce, hatta milyonlarca delil göndermemiş mi? O yetmemiş, başta kâinatın Efendisi Hz. Muhammed (s.a.v) olmak üzere her topluluğa bir kılavuz Peygamber göndermemiş mi? Yine, şu âhir zamanda Peygamber varisleri mürşid-i kâmiller canla başla, bin bir türlü zorluklara göğüs gererek insanları hak yola davet etmiyorlar mı?
19-06-2013 17855Bir kuştan, ta yıldızlara kadar ve bir kelebekten tutun ta galaksilere kadar her şey, “kâinat kitabının” birer ayetidir.
31-12-2012 1570Hâlık olan; Yaratan Allah (celle ve a‘lâ) ; kâinat bahçesini ve o bahçeyi ekip biçecek, faydalanacak insanı yarattı. İnsan; Özü itibariyle rûhlar ve melekler âlemine; bedeni itibariyle kâinâta mensup bir varlık olarak yeryüzünde gezdi dolaştı. Çoğaldı, yayıldı renk renk... Her bir insanda değişik bir âhenk...
05-12-2012 6969“Ya Rab, nasıl ulaşalım Senin rızana…”diye bir düşünce geçiriyorsak içimizden, bir umulmadık bir umman gelir önümüze. O yaradan ki Ekmel-i Kâinat Fahr-i Âlem Muhammed’i (s.a.s) yarattı, bizi nasıl sevdiğini kanıtladı. O sevdi, “Habibim” dedi. Biz de seversek oluruz O’nun mahbubu elbet... Olmaz O’nsuz denizde yol alan, varmaz O’nsuz yollara çıkan, “İstersen yevm-i mahşerde şefaat; Kıl Habib-i Kibriyâ’ya salevât” diyoruz ve O’nun bizim için ne kadar çok önemi olduğunu tekrarlıyoruz.
11-09-2012 12509Şiir serüvenimize belki Arapların, Türklerin ya da Farsların eski kültürlerinden devam edebilirdik. Ama biz yine de insanlığın kemal noktası olan Fahr-i Kâinat Efendimizle başlayalım. Üniversitemizde düzenlenen Mevlid kandili programında rektörümüz Sn. Abdullah Demircioğlu Hocaefendi’nin hatırlattığı vechile; O’nu şiirlerinde anmakla nasıl şairler; Seni anmakla biz, Seni medhetmiyoruz Çünkü seni Yaradan yüceltmiş Biz Seni nasıl medh u senâ edebiliriz! buyurmuşlarsa, burada bizler ancak na‘t-i şerifleri analiz etmeye çalışarak keyfiyetinin tamamını anlamaya kadir olamasak da maneviyatına gark olmayı ümit ediyoruz.
04-02-2012 19427Sevgili Peygamberimiz, her konuda olduğu gibi vefakârlıkta da önderdi. Ahdinde dururdu, vadinde sadıktı, sözünden caymazdı, kendisine ve ashâbına yardımı dokunanları asla unutmaz, dostlarını sık sık arar, hâl ve hatırlarını sorardı. İnsanlara sevgisi sürekli, hizmeti samimi ve daimi idi. Müslümanlara da sevgi ve dostlukta samimi olmalarını hatırlatır, çıkar ve menfaatler önünde değişmemelerini, insanlarla ilişkilerinde sevgi ve saygıyı hâkim kılmalarını tavsiye ederdi. Hakikat Bağının Serv-i Bülendi Efendimiz Hazretleri, en başta Yüce Allah’a karşı vefakârdı. Cenâb-ı Hakkk’ın lütuf ve bağışlarına gereği gibi şükreder, ilâhî ihsan ve nimetlere karşı hamd ve şükrü, kul olmanın bir gereği sayardı. Şükreden bir kul olmak, onun en büyük gayesi idi.
03-05-2011 14554Bakmak ve görmek ayrı şeylerdir. Herkes bakar, fakat herkes göremez. Etrafımızda ve daha önemlisi kendimizde nice hasletler var, fakat biz bunlardan bihaberiz. Bu kâinat bir kitaptır, okuyabilenlerden olalım inşallah. Âyet-i Kerime'de: "Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi nefislerinde nice ibretler vardır. Hiç görmüyor musunuz?" (Zâriyât, 20-21) buyrulmuştur. Her an elimizin altında olan nice nimetler var ki biz bunların şükründen gafiliz. Evet... Güneşin kıymetini karanlıkta kalan, suyun kıymetini çölde susayan bilir, anlar. Yediklerimize bir bakalım. Çeşit çeşit meyvelerle yüklü ağaçlar. Aynı suyu, aynı havayı, aynı toprağı alıp nasıl da farklı meyveler veriyorlar. Kendi başına yapabilseler hepsi aynı tip olmaz mıydı?
10-03-2010 12787“Tüm canlılar ölümü tadacaktır. Kainatta takdir edilen zaman dolduktan sonra da kıyamet kopacaktır. İnsan bu idrak ettiği dünyada fiili olarak yaşar. Belirli bir süre dünyada misafir olarak kalır. Yaradılışın gayesine göre davranır veya davranmaz, o, insana verilen iradenin sonucudur. Yaratıcısının emirlerini, nehiylerini öğrenir, bilir, yaşar veya yaşamaz. Sonuç olarak Allah’ın takdir ettiği bir vakit sonra ölümü tadar. Nitekim ki Kur’an’da: “Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığını size tastamam verilecektir.”
19-06-2007 7976Bütün erdemlerin, güzelliklerin, sevginin ve saygının kaynağı olan yüce yaratıcının şanına yakışır bir güven ve duyarlılıkla ona saygı duymak bütün erdemleri yakalamanın ilk adımıdır. Her dem bu duygu ve düşünceyle hem dem olmak, “elinden ve dilinden insanları emin kılmanın” kulca tanımıdır. Gönü..
Kâinatın en muhteşem varlığı olan insan çok hassas bir denge üzerinde yaşamaktadır. Ölçüsüz bir ilaç, yüksek ateş veya aşırı bir üzüntü bu dengeyi bozmakta ve insan “düşmek”tedir. Aynı denge kâinatta da vardır. Çağdaş insan “teknik” adına, “teknik buluş” adına, bu nizama müdahale etmekte, tabiatın ..