Osmanlı âlimlerinden. Meşhûr Muhammediyye adlı eserin müellifi. İsmi, Yazıcızâde Muhammed Efendi olup, babası Yazıcı Sâlih’dir. Babası, devlet hizmetinde kâtip olarak çalıştı. Ârif, münevver bir zât olup, ilm-i nücûma dâir beş bin beyte yakın mesnevî tarzındaki Şemsiyye isimli eserini, Ankara'da Dev..
Ebû Hüreyre radıyallahü anh şöyle dedi: Bir adam Rasûl-i Ekrem sallallahü aleyhi ve selleme gelerek: ..
Şeyh Ahmed Bedevi'nin müridleri günden güne artıyor ve herkes onun büyüklüğünden bahsediyordu. Bu hâl zamanın başkadısı (kâdi'l-kudat) olan Şeyh Takıyyüddin'in pek hoşuna gitmiyor ve Ahmed Bedevi'nin müridlerinin çoğalmasından rahatsız oluyordu...
Halife Harun Reşit, ağabeyi Behlül Dânâ'ya: "Ağabey, bu akşam camide namaz kılanları yemeğe alacağım. Sana zahmet akşam namazına git de namaz kılanları getir, yemek yesinler." der...
Ehl-i Kitab'ın (yahudi ve hıristiyanlar) cennete girip giremeyeceği hususu güncel gibi gözükse de yaklaşık on iki asırdır kötü niyetli kişiler tarafından istismar edilmekte, itikadımız bozulmaya çalışılmaktadır...
“Kurb”da ilk derece (Allah’ın) taatına yakın olmak ve bütün zaman boyunca ona ibadet vasfı ile muttasıf olmaktır. Bu‘d ise Allah’ın emirlerine muhalefet etmekle kirlenmek ve ona karşı itaatli olma hâlinden uzaklaşmaktır...
Hz. Ebu Bekir, Kur’ân-ı Kerîm sahifelerini biraraya derletip toplattığı zaman: “Ona, bir isim veriniz!” dedi. ..
... Her kim de bunu yapmazsa, Allah’ın ona bir va’di yoktur. İsterse onu bağışlar, isterse azaba uğratır!” buyurmuşlardır...
Ashabdan Habbab b. Eret, Cahiliye devrinde, Mekke’de demirci idi. Kılıç yapardı. Yaptığı ve sattığı kılıçlardan, Âs b. Vâil’in üzerinde toplanmış bir hayli dirhem alacağı vardı...
Ebu Bekir Hemedânî (k.s) diyor ki: "Hicaz Çölü'nde hiç bir şey yemeden günlerce aç ve susuz bir vaziyette kalmıştım...
Abdâllar da Eyvallah ve bârakallah! Erlik ve kemâl işâretten anlayan kimsenindir dediler ve bu ayna ile ne kastedildiğini anladılar...
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberin mevlid kandilini idrak edince, her müslümanın derin derin düşünmesi lâzımdır. O’nun hayatı, sahabileriyle olan münasebeti, Kur’ân-ı Kerim’den sonra eşsiz hadisleri bize ne anlatıyor neleri haber veriyor, acaba anlayabiliyor muyuz? O hadislere gerekli iti..
Bir şeye işaret edeceği zaman, parmağıyla değil, bütün eliyle işaret ederdi. Hayret ve taaccüp ettiği zaman elinin duruşunu tersine çevirir ..
Derler ki: Dünyada dördüncüsü olmayan üç kişi vardır. Nişabur’da Ebû Osman, Bağdat’ta Cüneyd, Şam’da Ebû Abdullah b. Cellâ...
Sevbân (r.a) şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.s) selâm verip namazdan çıkınca üç defa istiğfâr eder ve .....
“Kim sabah akşam yüz defa sübhânallâhi ve bi-hamdihî (Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim.) derse,..