Abdullah Demircioğlu Hocamız, hutbesinde müminin hayatında iman, ibadet, sorumluluk ve ahiret bilincinin merkez olması gerektiğini vurgular. İmanın yalnız sözle değil, amel, gayret ve teslimiyetle ortaya çıktığını, gerçek müminin rehavet içinde olamayacağını belirtir. Dünya ve ahireti dengeli yaşamayı, nefsi hesaba çekmeyi, birlik ve kardeşliği korumayı öğütler. Kurtuluşun yolu, Kur’an’a kulak vermek, sünnete sarılmak, ihlas ve salih amellerle Allah’a yönelmektir.
01-12-2025 470
Abdullah Demircioğlu Hocamız, Kur’an ve Sünnet’in üstünde söz olamayacağını, kurtuluşun onları işitip hayat boyu uygulamakla mümkün olduğunu vurguluyor. İmanın kalpte başlayıp amellerle görünür hale geldiğini; takvânın ise Allah’ın her şeyi gördüğünü bilerek gizli-açık her işte O’na göre davranmak olduğunu anlatıyor. Asıl meselenin “Kıyamet ne zaman?” değil “Kıyamet için ne hazırladın?” sorusu olduğu belirtiliyor. Allah’ı ve Resûlünü sevmenin sünnete uymak, farzları terk etmemek, nafile ibadetler ve tövbeyle ispat edileceği; kul hakkının helalleşmeden affedilmeyeceği, mebrûr hac, sabır, cuma ve cemaatin, aileyi korumanın önemi hatırlatılıyor. Dünya kısa bir mola, asıl hedef ise dünyayı ahirete hizmetkâr kılmak olarak özetleniyor.
01-12-2025 345
Abdullah Demircioğlu hocamız bu hadis dersinde, sünneti ihya etmenin ve ilim meclislerine katılmanın faziletine dikkat çekerek ilim talebesine meleklerin ve mahlûkatın dua ettiğini anlatıyor. Hadislerin sıhhati, sahabenin rivayetteki titizliği ve Enes b. Mâlik ile Ebû Hureyre’den örneklerle açıklanıyor; Peygamber’in güzel ahlâkı, şefaat, havz ve kabir azabı gibi konularda şüpheye düşmekten sakındırıyor. Temizlik ve tuvalet adabı, cinlerin varlığı ve zararlı gizli varlıklardan Allah’a sığınma, aileyi yıkmaya çalışan şeytana karşı selâm, besmele ve günlük sünnetlerle korunma vurgulanıyor. Son olarak, dünyayı terk etmek yerine İslam’ı öğrenip yaşamak, zikri ve salih amelleri çoğaltmak, sünneti diriltmek suretiyle hem dünya düzeni hem ahiret saadetinin hedeflenmesi öğütleniyor.
01-12-2025 355
Hocamız hutbesine hamd ve salâtla başlayıp Kur’an tilaveti ve özellikle Yâsîn sûresinin bereketini vurguladığını; Fâtiha’nın namazın özü ve şifa olduğunu hatırlattığını; merhamet, tefekkür, kıyamet bilinci, Kur’an’ın kalbi olarak Yâsîn’in fazileti, cennet nimetleri, tövbe ve sadaka gibi konuları ele aldığını; Peygamber ﷺ’e ittibâ ile Allah sevgisi ve mağfiret yolunu gösterdiğini ve “Gafûr ve Rahîm” olan Allah’a dua ile hutbeyi tamamladığını aktarır.
19-11-2025 509
Efendimiz ﷺ buyuruyor: “Bir topluluk Allah’ı zikretmek için bir araya gelirse, onları melekler kuşatır, üzerlerine rahmet iner, kalplerine sekînet dolar.” (Müslim, Zikr 40) Resûlullah ﷺ buyurmuştur: “Kim Allah yolunda can vermeyi gönülden isterse, yatağında ölse bile Allah ona şehit sevabı yazar.” (Müslim, İmâre 156)
19-11-2025 511
Muhterem Hocamız hutbesine Allah’tan gerçek İslam’ı yaşamayı nasip etmesi duasıyla başlar. Ardından Harun Reşid ile İmam Ebu Yusuf’un sofrada yaşadığı fıstıklı helva kıssasını anlatarak, sabrın, ilmin ve hocaya bağlılığın önemini vurgular. Hutbe boyunca sık sık “muhterem müminler” diye hitap ederek dinleyicileri ibret almaya çağırır. Genel olarak ahlak, tevekkül ve dini değerlere bağlı kalmanın gerekliliği üzerinde durur.
19-11-2025 346
Muhterem Abdullah Demircioğlu Hocamız, Nevşehir Kozaklı konuşmasında olaylara sadece akılla değil, kalp ve mana gözüyle bakmak gerektiğini vurguluyor; sohbet meclislerine meleklerin dahi iştirak ettiğini, Kur’an ayetlerinin gönüller üzerindeki derin tesirini, İslami kardeşlik, birlik, tevekkül, vefa ve duanın önemini anlatıyor; ayrılanlardan helallik isteyip onlara dua ederek bu manevi kardeşliğin hatırasının yaşatılması gerektiğini ifade ediyor ve muhtelif pek çok konudan bahsediyor.
16-11-2025 389
Bu hutbede, Abdullah Demircioğlu Hocamız, videonun “Euzü billahi mineşşeytanirracim” ifadesiyle başladığını hatırlatarak Allah’a yönelmenin ve nefsin vesveselerinden korunmanın önemini vurgular; ardından “Bismillahirrahmanirrahim” diyerek Kur’an tilavetine geçer ve Nahl Suresi 97. ayeti okuyarak salih amelin ve imanın değerini, erkek-kadın farkı gözetilmeksizin her müminin Allah katında kıymetli olduğunu hatırlatır. Tilavetin sonunda “Sadakallahü’l Azim” denilerek ayetin doğruluğu tasdik edilir ve Peygamber Efendimiz’e salat ve selam getirilir: “Ve nebiyy aleyhissalatu vesselam,” böylece O’nu anma ve ümmet bilincini canlı tutma amacı dile getirilir.
14-10-2025 1123
Esselâmu aleyküm, kıymetli kardeşlerim, Tarîkat-ı Âliyye-yi Kâdiriyye'nin Halisiyye şubesine mensubuz.
24-08-2025 2452
Bu video, Kuran-ı Kerim’in ilahi bir kitap olarak nasıl vahyedildiğini ve Peygamber Efendimiz’e nasıl ulaştırıldığını ele alıyor. Kuran’ın 23 yıl boyunca parça parça indirildiği ve Cebrail Aleyhisselam aracılığıyla Peygamber’e iletildiği belirtiliyor. Medine-i Münevvere’deki Cibril Kapısı’nın, Cebrail’in vahiy ile Peygamber’e geldiği kapı olduğu ifade ediliyor. Vahyin geliş sürecinde Peygamberimizin yoğun bir manevi yük hissettiği, hatta bu ağırlığın bazen develerin bile çökecek kadar güçlü olduğu anlatılıyor. Ayrıca, Kuran’ın insanların karanlıklardan nura çıkarılmaları için gönderildiği, onun ilahi bir mucize olduğu ve hiçbir insanın onun benzerini yaratamayacağı vurgulanıyor. Video boyunca Kuran’ın eşsizliği ve onun anlamını kavramanın önemi işleniyor. Peygamberimizin hutbe esnasında verdiği mesajlar ve Müslümanların bu mesajları nasıl anlaması gerektiği de ayrıntılı olarak açıklanıyor.
27-05-2025 4043
Üzülme!.. İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman: (c.c), “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı?" O halde ne diye üzülürsün ey can! Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan; önce gece gibi kapkaranlık nefsini yak !.. “Derdim var” diyorsun; Dert insanı Hakk'a götüren Burak’tır. Sen bunu bilmi..
Tarihçiler; Seyyid Abdülkadir Geylani'nin medresede verdiği dersleri esnasında kırk katibin orada hazır bulunduğunu, bu katiplerin onun verdiği dersleri kaydettiğini ve daha sonra bu yazılanların kitap haline getirildiğini kaydederler. ..
Şiir serüvenimize belki Arapların, Türklerin ya da Farsların eski kültürlerinden devam edebilirdik. Ama biz yine de insanlığın kemal noktası olan Fahr-i Kâinat Efendimizle başlayalım. Üniversitemizde düzenlenen Mevlid kandili programında rektörümüz Sn. Abdullah Demircioğlu Hocaefendi’nin hatırlattı..
Temel inanç esasları, dinimizin özünü oluşturur. Bunlardan birini ya da birkaçını inkâr etmek kişiyi İslâmiyet’ten uzaklaştırır. Hal böyleyken Müslüman olsun ya da olmasın, bazı gerekçelerle yüce dinimizin itikadî/inanç esaslarını değiştirmeye çalışanlara şahit oluyoruz. Meselâ; kelime-i tevhîdin i..
Mücahidler, Mekke’yi fethettikleri günün gecesinde, sabaha kadar tekbir, tehlil getirmekten, Kabe’yi tavaftan geri durmadılar...
Bu ayın feyiz ve bereketi ifade buyrulurken Peygamber Efendimiz (s.a.s): “Ümmetim Ramazân’da ne türlü hayır ve bereketin olduğunu hakkıyla bilselerdi, bütün senenin Ramazân olarak devam etmesini isterlerdi” demiştir. (Riyazü’s-Sâlihîn, II, 489; Ali el-Müttaki, Kenzul-Ummâl, VIII/478; Heysemî, Mecmâ..
