Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan. Yalancı olma, hakîkatin hilâfını söyleme. “Ben, İzzet ve Celâl sahibi Allah’tan korkuyorum,” diyorsun. Halbuki sen O’nun gayrinden korkuyorsun. Cinden de, insanlardan da, meleklerden de korkma. Gerek konuşan ve gerekse sükût eden canlıların hiçbirinden korkma. D..
O, Cemâl ayinesine tecelli etti. Tek tek ve her aynada Habibinin (Sevgilisinin) yüzü göründü. Sübhan’ın Cemâli her aynada tecelli edince, Hakk’ın kabiliyetler nisbetindeki bu kelimelerinde esma görünür oldu. Yani, O’nun Cemâli her aynada görünür olunca esma ile isimlendirildi ki, bunlar Güneşin ufuk..
Ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa Enbiyâlar Serveri, Veliler Rehberi, Hayru’l-Verâ, Nûru’l-Hüdâ, Şemsi’d-Duhâ olan Sevgili Peygamberimizi (s.a.s) övmeye yetmez. En üstün insan, yaratılmışların en mükemmeli O’dur (s.a.s). Bu günlerin kıymetini bilelim, günahlarımıza tevbe edelim, Allah’a (c.c) lâ..
Ama sakın bunlardan olma, onların ahlakını alma, onların hareketlerine katılma... Hikmeti ise: Onlar azap, gazap ve felaket insanlarıdır. Yerleri cehennemdir, arkadaşları şakilerdir. Ancak ilim sahibi isen, onlara yakınlık sana zarar vermez. ..
Allah (c.c), Zatını sıfatlarla gizlemiştir. Sıfatını da işlerle örtmüştür. İlim, irade ile olur. İrade ise, hareketlerle ortaya çıkar. Sanat, yapanı sakladı. Sanat irade ile belirdi. O (c.c) gizliliği içinde saklıdır. Nimetleri yeryüzünde zahirdir. Kudreti açıktır. Hiçbir şey O’na (c.c) benzemez. O ..
Hal ve makam da, bir insandaki ümid ve korku gibidir. Şu da var ki: Her halin ve mekânın korku ve ümitleri kendilerine göredir. Şunu da diyelim ki, her makamın kendine has halleri vardır. ..
Allahü teâlâyı inkâr eden zeki bir dehri [ateist] vardı. Hıristiyan din adamları bu dehriye cevap veremeyince, sana ancak İslam âlimleri cevap verebilir diyerek onu Basra’ya gönderirler. Basra’ya gelip, dünyada bana cevap verebilecek bir âlim bulamadım der. Herkese meydan okur. ..
Şibli hazretleri bir gün Hicaza gitmek için yola çıkar, yolu Bağdat’tan geçer. O zamanın halifesi Harun Reşid, Şibli hazretlerinin Bağdat’a geldiğini duyar. “Biz mi ziyaretine gelelim yoksa o mu bizim sarayımıza şeref verir?” diye haber gönderir. Şibli hazretleri biz halifenin yanına geliriz der. Ve..
Yavuz Sultan Selim Han, Mısır'ı fethetmiş ve hilafet 1516 yılında Abbasilerden Osmanlılara geçmişti. ..
İman, Cenab-ı Allah’ın en büyük nimetlerindendir. Kişinin, dünya ve ahirette mutluluğudur. Bir şahıs, kelime-i tevhidi (ki o da bilindiği gibi Lâilâhe illallâh Muhammedu’r-Rasûlullâh demektir) diliyle söyler, kalbiyle tasdik ederse müslüman olur. İslâm hudutları içerisine girer. Kendisine müslüman m..
O´nun Tasavvufi yaşantısı O´nu O yapan mana iklimini bir nebze koklamak için Mürşidi ile tanışmasını ve ``Geçilmez´´ başlıklı şiirini siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz...Mekanı cennet olsun. ..
Azîz Ziyaretçilerimiz, bu yazımızda mensûbu bulunduğumuz Kâdiri Tarikati Hâlisiye kolu hakkında bilgi verilecektir. Öncelikle, tarikat ve kol terimlerinin kısaca izâhını yapalım: Tarikat kelimesi Arapça bir kelimedir. Bunun çoğulu “Turuk” veyâ “Taraık” olarak kullanılmıştır. Yol, metod, usul, tarz,..
Meşhur altı sahih hadis kitabı. Hadis mecmualarının en sahihleri kabul edilen; Buhârî ve Müslim'in el-Câmiu's-Sahih'leri ile Ebu Davud, Tirmizi, Nesâî ve ibn Mâce'nin Sünen'leri; hadis tasnifinin altın çağı olan Hicrî üçüncü yüzyılda telif edilmiş olmak, mümkün mertebe sahih hadisleri ihtiva etmek, ..
Berat; kelime olarak günahlardan, borçlardan ve cezadan kurtulmak anlamına gelir. Dini anlamda ise; birçok dini, ahlaki güzelliklerin yaşandığı, rahmet ve mağfiret mevsimi, mübarek Ramazan ayına adım adım yaklaştığımızı müjdeleyen, kutlu bir gecenin adıdır...
Rabıta; bir velinin suretini, şeklini hayaline getirerek onun kalbindeki feyz, bereket ve marifetlere ve ilimlere ulaşmaktır. Kalbini büyüklerin kalbine bağlayarak onlardan feyz alma, her şeyi unutarak, dünya işlerini düşünmeyerek sevgi ve saygı ile bir velinin mübarek yüzünü hayalinde veya gönlünde..
Ashâb-ı Kirâm’ın naklettiğine göre, Peygamberimiz (s.a.v.) iftar ve akşam namazında acele eder, bunları tehir etmez, geciktirmezdi. (Müslim, Sıyâm, 49-50) ..